İçinde lk olan 10 harfli 59 kelime var. İçerisinde LK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lk olan kelimeler listesine ya da Sonu lk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALKIŞLAMAK

  1. [-i] Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını anlatmak için el çırpmak
    • "O zaman biz hayranları onu şiddetle alkışlardık." (Atilla İlhan)
  2. Beğenmek, takdir etmek

İLKELCİLİK

  1. [isim] Avrupa sanatının çağımıza kadar geçirdiği gelişmelerden habersiz görünen, ilkel ulusların sağlam, kaba, saf, yalın biçimli sanatını benimseyen görüş, primitivizm
  2. İlkellik özlemini ileri süren düşünce akımlarının genel adı, primitivizm

ÇALKANTILI

  1. [sıfat] Çalkantısı olan
    • "Gece yıldızsız, deniz hafif çalkantılı idi." (Haldun Taner)
  2. Düzensiz, karmakarışık
    • "Oldukça çalkantılı günler geçirdi, isteklerinin çoğunu gerçekleştirecek zaman bulamadı." (Tomris Uyar)

ÜLKESELLİK

  1. [isim] Ülkeye ilişkin olma durumu

ÜLKÜDAŞLIK

  1. [isim] Ülküdaş olma durumu

YELKENLEME

  1. [isim] Yelkenlemek işi

ALKOLLEMEK
...
ALKOLÖLÇER

  1. [isim] Sıvılardaki alkol oranını ölçmeye yarayan cihaz, alkolmetre
  2. İçilen alkol miktarını ölçmeye yarayan araç, alkolmetre

SİLKTİRMEK

  1. [-i] Silkme işini yaptırmak

ALKIŞÇILIK

  1. [isim] Alkışçı olma durumu

SİLKELEMEK

  1. [-i] Üstündeki şeyleri düşürmek, kaydırmak için bir şeyi üst üste, birden silkmek
  2. Kuvvetle sarsmak
    • "Birini yakasından tutup silkelemek."
  3. Dövmek
  4. Sarsmak, etkilemek
  5. Yük olan, yük sayılan birinin geçim ve sorumluluğunu üstünden atmak
    • "Seni ben değil, amma bu çeneyle galiba damadın sokağa silkeleyecek." (Reşat Nuri Güntekin)

BALKONUMSU

  1. [sıfat] Balkonsu

ÇALKALANMA

  1. [isim] Çalkalanmak işi

ÇALKALANIŞ

  1. [isim] Çalkalanma işi veya biçimi

SİLKELENME

  1. [isim] Silkelenmek işi

ÇALKALAMAK

  1. [-i] Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
    • "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" (Atilla İlhan)
  2. [nsz] İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak
    • "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek
    • "Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak."
  4. Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek
  5. [nsz] Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak
    • "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
  6. Kuluçka yumurtalarını çevirmek
  7. Sağlığının bozulmasına yol açmak

KALKANDERE
...
HALKALANMA

  1. [isim] Halkalanmak işi

ALKOLİKLİK
...
ALKIŞLANMA

  1. [isim] Alkışlanmak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü