İçinde lin olan 8 harfli 30 kelime var. İçerisinde LİN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lin olan kelimeler listesine ya da Sonu lin ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
L N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NİL
2 Harfli Kelimeler
İL, İN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PAPALİNA
-
-
[isim]
Sardalya yavrusu
-
[isim]
Sardalya yavrusu
- GLOBULİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kanı oluşturan maddelerden biri olan iri moleküllü protein
-
[isim]
Kanı oluşturan maddelerden biri olan iri moleküllü protein
- GELİNLİK
-
-
[isim]
Gelin olma durumu
- "Düğünümde bulunmazsan gelinliğim içime sinmeyecek, diyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Gelin giysisi
- "Çalgısı, köçeği, rakısı, yemeği, gelinliği ile otomobil paralarını hep oğlanevi ödeyecekti." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Gelin giysisi yapmaya uygun (kumaş)
-
[sıfat]
Gelin olma çağına gelmiş (kız)
-
[sıfat]
Gelin için hazırlanmış
-
[isim]
Gelin olma durumu
- GELİNMEK
-
-
[-e]
Gelme işi yapılmak
-
[-e]
Gelme işi yapılmak
- GRANÜLİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Opalin türü
-
[isim]
Opalin türü
- LİNOLYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yer döşemesi olarak kullanılan, üzeri keten yağı ve mantar tozuyla kaplanmış jüt bezi, muşamba
- "Ben bir tek odada oturuyorum. Döşeme linolyum döşeli." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yer döşemesi olarak kullanılan, üzeri keten yağı ve mantar tozuyla kaplanmış jüt bezi, muşamba
- PİTYALİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nişastanın sindirilmesine yarayan, tükürükte bulunan bir enzim
-
[isim]
Nişastanın sindirilmesine yarayan, tükürükte bulunan bir enzim
- NAFTALİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Maden kömürü katranının kuru kuruya damıtılmasından elde edilen, özel kokulu, beyaz, 1,158 yoğunluğunda, 80 °C'de eriyen, 218 °C'de kaynayan, suda erimeyen, alkol, benzol ve eterde kolaylıkla eriyen, kumaş, elbise, halı vb.ni güve gibi zararlılardan korumakta kullanılan antiseptik bir hidrokarbon
-
[isim]
Maden kömürü katranının kuru kuruya damıtılmasından elde edilen, özel kokulu, beyaz, 1,158 yoğunluğunda, 80 °C'de eriyen, 218 °C'de kaynayan, suda erimeyen, alkol, benzol ve eterde kolaylıkla eriyen, kumaş, elbise, halı vb.ni güve gibi zararlılardan korumakta kullanılan antiseptik bir hidrokarbon
- PANGOLİN
- ...
- ÇİLİNGİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Anahtarcı
-
[isim]
Anahtarcı
- KAOLİNLİ
-
-
[sıfat]
Birleşiminde arı kil bulunan
-
[sıfat]
Birleşiminde arı kil bulunan
- SİLİNMEK
-
-
[nsz]
Silme işine konu olmak
- "Bu sonuncular, ardından gelen büyük dalgaların gürültüsünde silinip gitti." (Murathan Mungan)
-
Kendi kendini silmek
-
Birden yok olmak, gözden kaybolmak
- "Nina'nın dudaklarındaki ferah, tatlı tebessüm silinmiştir." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Silme işine konu olmak
- BİLİNMEK
-
-
[nsz]
Bilme işine konu olmak, anlaşılmak, öğrenilmek
- "Bir haftadır civarda dolaştığı biliniyor, yakalanamıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Bilme işine konu olmak, anlaşılmak, öğrenilmek
- BİLİNMEZ
-
-
[sıfat]
Bilinmeyen
-
[sıfat]
Bilinmeyen
- EĞİLİNME
- ...
- BALİNALI
-
-
[sıfat]
Balina takılmış olan, balina geçirilmiş olan (giysi)
-
[sıfat]
Balina takılmış olan, balina geçirilmiş olan (giysi)
- DİLİNMEK
-
-
[nsz]
Dilme işi yapılmak
-
[nsz]
Dilme işi yapılmak
- GLOBÜLİN
- ...
- KAVLİNCE
-
-
[zarf]
Kavline göre, sözüne bakarak
- "Ayşe Hanım'ın kavlince paşa pek cömertmiş." (Sermet Muhtar Alus)
-
[zarf]
Kavline göre, sözüne bakarak
- DİSİPLİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sıkı düzen
- "Bu belki de ordu için şart olan disiplin ruhunu bende bulamamış olmalarındandır." (Reşat Nuri Güntekin)
- "İnsan hoşlandığı işte hamaratlaşıyor, gerekli disipline farkına bile varmadan giriyor." (Refik Erduran)
-
Kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin bütünü
- "Bazı kibar semtlerde ve Beyoğlu'nda bu disiplin biraz gevşerdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Öğretim konusu olan veya olabilecek bilgilerin bütünü, bilim dalı
-
[isim]
Sıkı düzen