İçinde lg olan 6 harfli 41 kelime var. İçerisinde LG bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lg olan kelimeler listesine ya da Sonu lg ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALGLER
-
-
[isim]
Su yosunları
-
[isim]
Su yosunları
- ÖZELGE
- ...
- ÇALGIN
-
-
[isim]
Sıcak veya soğuktan gelişemeyerek cılız kalan ekin
-
Uzun zaman bakır kapta kalan tadı bozulmuş yemek, çalık
-
[sıfat]
Kötürüm, inmeli, sakat
-
[isim]
Sıcak veya soğuktan gelişemeyerek cılız kalan ekin
- BALGAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Solunum organlarının salgıladığı, ağızdan dışarı atılan sümüksü madde
- "Balgam çıkarmak. Balgam sökmek."
- "Belki Tayfur'a gönlüm vardır diye ortaya balgam atıyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Solunum organlarının salgıladığı, ağızdan dışarı atılan sümüksü madde
- İLGİNÇ
-
-
[sıfat]
İlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çekici olan, enteresan
- "Yöneticinin Karpiç gecelerine dair de ilginç anıları vardı." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
İlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çekici olan, enteresan
- OYULGA
-
-
[isim]
Elle yapılan kalın, seyrek dikiş
-
[isim]
Elle yapılan kalın, seyrek dikiş
- DALGIÇ
-
-
[isim]
Deniz dibine inilebilecek özel donanımla su altında çalışmayı meslek edinen kimse, balık adam, kurbağa adam
-
Başkasına ait olan bir şeyi habersiz alma huyunda olan kimse
-
[isim]
Deniz dibine inilebilecek özel donanımla su altında çalışmayı meslek edinen kimse, balık adam, kurbağa adam
- SİLGİÇ
-
-
[isim]
Silmeye yarayan alet, silecek
-
[isim]
Silmeye yarayan alet, silecek
- ŞALGAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Turpgillerden, yumru köklü bir bitki (Brassica rapa)
-
Bu bitkinin insan ve hayvanlar için besin olarak kullanılan etli ve tatlı kökü
- "Şalgam suyu."
-
[isim]
Turpgillerden, yumru köklü bir bitki (Brassica rapa)
- DOLGAN
- ...
- ÇILGIN
-
-
[sıfat]
Aşırı davranışlarda bulunan, deli, mecnun
- "Ömrümde ilk defa saat için çılgın gibi dövüştüm." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Şöyle az buçuk mürekkep yalamış bir insanı böylesine üç nutuk çılgına döndürür." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çok büyük, aşırı, olağanüstü
- "Onların bu çılgın aşklarına karşı konulacak engel setlerinin hiç hükmü yoktur." (Kemal Tahir)
-
[sıfat]
Aşırı davranışlarda bulunan, deli, mecnun
- BİLGİN
-
-
Bilimsel bir konuda çok bilgisi olan kimse, bilimci, âlim
-
Bilimsel bir konuda çok bilgisi olan kimse, bilimci, âlim
- EDİLGİ
-
-
[isim]
Dışarıdan gelip bir şeyde belli bir değişiklik yapan iş veya bu işin sonucu, infial
-
[isim]
Dışarıdan gelip bir şeyde belli bir değişiklik yapan iş veya bu işin sonucu, infial
- OLGUCU
-
-
[isim]
Olguculukla ilgili olan, olguculuk yanlısı kimse, pozitivist
-
[isim]
Olguculukla ilgili olan, olguculuk yanlısı kimse, pozitivist
- DALGIN
-
-
[sıfat]
Çevresinde olup bitenleri fark edemeyecek kadar düşünceye dalan
- "Kendi kendine mırıldanır gibiydi, dalgındı." (Tarık Buğra)
-
Dikkatini belirli bir konu üstünde toplayamayan
-
[zarf]
Kendinden geçmiş bir durumda
- "Hasta dalgın uyuyor."
-
[sıfat]
Çevresinde olup bitenleri fark edemeyecek kadar düşünceye dalan
- KALGAY
- ...
- GELGEÇ
-
-
[sıfat]
Geçici
- "Bugün varsa yarın yok... Gelgeç bir misafir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Hercai
-
[sıfat]
Geçici
- GÜLGUN
- ...
- DOLGUN
-
-
[sıfat]
Dolarak biçimi yuvarlaklaşmış
- "Dolgun yastık."
-
Şişmana yakın, balıketinde
- "Dolgun karnını güçlükle taşıyan genç bir kadın gelip oturdu." (Burhan Felek)
-
Çok, bol, fazla, yüksek (ücret, para vb.)
- "İlk işi babasını memnun etmek için ona dolgun bir maaşa geçtiğini yazmak olmuş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Öfke, kızgınlık, kırgınlık vb. duygularla dolu
- "Müftüye karşı adamakıllı dolgundu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Birbirine uyan, uyum gösteren
- "Atasözleri, çoğu zaman dolgun kafiyelere yaslanıyorlar." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Dolarak biçimi yuvarlaklaşmış
- DALGIR
-
-
[isim]
Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık, meneviş, hare
-
[isim]
Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık, meneviş, hare