İçinde le olan 8 harfli 757 kelime var. İçerisinde LE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında le olan kelimeler listesine ya da Sonu le ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EŞLEKSEL
-
-
[sıfat]
Ekvatoral
-
[sıfat]
Ekvatoral
- KALEMDAN
- ...
- ALEVİLİK
- ...
- ÇİFTLEME
-
-
[isim]
Çiftlemek işi
-
[isim]
Çiftlemek işi
- TAZELEME
-
-
[isim]
Tazelemek işi
-
[isim]
Tazelemek işi
- TELEPATİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birinin düşündüklerini veya uzakta geçen bir olayı hiçbir bağlantı olmadan algılama, uza duyum
-
[isim]
Birinin düşündüklerini veya uzakta geçen bir olayı hiçbir bağlantı olmadan algılama, uza duyum
- ÜSTELEME
-
-
[isim]
Üstelemek işi, tekit
- "Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Üstelemek işi, tekit
- ÇİVİLEME
-
-
[isim]
Çivilemek işi
-
Topu karşı alana dikine indirmeye yarayan sert vuruş
-
Dimdik ve ayaküstü bir durumda (denize atlama)
-
[isim]
Çivilemek işi
- İTELEMEK
-
-
[-i]
Sürekli itmek, arka arkaya itmek, iteklemek
- "Bu, insanı yanlış yollara itelese de bir çıkış noktası bulunmasına omuz verebilir." (Salâh Birsel)
-
[-i]
Sürekli itmek, arka arkaya itmek, iteklemek
- PENEPLEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yontuk düz
-
[isim]
Yontuk düz
- ACELETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Çabucak
-
[zarf]
Çabucak
- DÖMİVOLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Futbolda topun yere vurup sektiği anda, ayakla yapılan vuruş
-
[isim]
Futbolda topun yere vurup sektiği anda, ayakla yapılan vuruş
- İLETİŞİM
-
-
[isim]
Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon
- "Falih Rıfkı Atay da düşünen ve iyi iletişim kuran bir insandı." (Refik Erduran)
-
Telefon, telgraf, televizyon, radyo vb. araçlardan yararlanarak yürütülen bilgi alışverişi, bildirişim, haberleşme, muhabere, komünikasyon
- "Basın mensupları bağlı oldukları yayın kuruluşları ile iletişim hâlindeydiler." (Nazlı Eray)
-
[isim]
Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon
- EFELENİŞ
-
-
[isim]
Efelenme işi veya biçimi
-
[isim]
Efelenme işi veya biçimi
- EYERLEME
-
-
[isim]
Eyerlemek işi
-
[isim]
Eyerlemek işi
- GÜZLEMEK
-
-
[nsz]
Güzü bir yerde geçirmek
- "Bu yıl güneyde güzledik."
-
[nsz]
Güzü bir yerde geçirmek
- LİFLENME
-
-
[isim]
Liflenmek işi
-
[isim]
Liflenmek işi
- SÖYLETME
-
-
[isim]
Söyletmek işi
-
[isim]
Söyletmek işi
- SÖYLENME
-
-
[isim]
Söylenmek işi
-
[isim]
Söylenmek işi
- BESLEYİŞ
-
-
[isim]
Besleme işi veya biçimi
-
[isim]
Besleme işi veya biçimi