İçinde le olan 6 harfli 235 kelime var. İçerisinde LE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında le olan kelimeler listesine ya da Sonu le ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALEVLİ
-
-
[sıfat]
Alevi olan, alevlenmiş
-
Şiddetli, hararetli
-
[sıfat]
Alevi olan, alevlenmiş
- KOLERA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık
- "O sene Hicaz'da şiddetli bir kolera vardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık
- LÜLECİ
-
-
[isim]
Çubuk, nargile, pipo vb.nde kullanılan lüleyi yapan kimse
-
[isim]
Çubuk, nargile, pipo vb.nde kullanılan lüleyi yapan kimse
- LEJYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Romalılarda piyade ve süvarinin oluşturduğu askerî birlik
-
Fransa'da genellikle yabancılardan kurulu, birkaç takımdan oluşan piyade birliği
-
[isim]
Eski Romalılarda piyade ve süvarinin oluşturduğu askerî birlik
- VESİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sebep, bahane
- "Arkadaşlar birer vesile ile dağıldılar ve beni Besim Bey'le yalnız bıraktılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "İkide birde içimizden birine çatmak için vesile arıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir vesile bulup size takdim edilmek pek kolay bir iş oldu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Evinde bazen namaz kılar ancak bir vesile olursa camiye giderdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Elverişli durum, fırsat
- "Muhasebeci, yerden temennalar, gevrek kahkahalar arasında bir vesile ile, kuru üzümden iki çekilmiş yirmi iki grado sert rakısını methetti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Sebep, bahane
- MADLEN
- ...
- ÖTLEĞİ
-
-
[isim]
Bir cins kartal
-
[isim]
Bir cins kartal
- ÇELENK
-
-
[isim]
Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka
- "Uçaktaki elli iki delegenin boyunlarına genç kızlar çelenk geçirdiler." (Haldun Taner)
-
Kadınların başlarına taktıkları mücevher veya madenden yapılmış sorguç
-
[isim]
Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka
- DİŞLEK
-
-
[sıfat]
Dişleri dışarıya doğru çıkık olan (kimse)
- "Kız, hafifçe dişlektir, gülünce belli olur." (Refik Halit Karay)
-
Sözünü geçiren, istediğini yaptırabilen (kimse)
- "Hacı Resul'e gelince Çatalkaya'nın ve başka köylerin en dişlek kodamanıydı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[sıfat]
Dişleri dışarıya doğru çıkık olan (kimse)
- ZİLLET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hor görülme, alçalma
- "Fakat içimdeki zillet bir türlü zail olmuyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Hor görülme, alçalma
- ÇELEBİ
-
-
[isim]
Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen unvan
-
Hristiyan tüccar
- "Çelebi, tütün mü alacaksınız?"
-
[sıfat]
Görgülü, terbiyeli, olgun (kimse)
- "Yeleği gümüş köstekli, fesi kalıpsız, orta yaşlı bir adamdı. Son derece Osmanlı ve çelebi." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen unvan
- İLENME
-
-
[isim]
Beddua
-
[isim]
Beddua
- LEKTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Okutman
-
Yayınevlerinde yayımlanması düşünülen eserleri inceleyerek değerlendiren kimse
- "Yayınevi on on beş lektörle çalışıp çok daha fazla iş çıkarabiliyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Okutman
- LEYLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris)
-
Bu ağacın koni durumunda toplanmış, beyaz, eflatun veya pembe renkte, güzel kokulu çiçekleri
- "Bahar yağmuru ancak mor salkımlarla leylakların açtığı bir memlekette çekilebilir." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris)
- RİYALE
- ...
- SÜLALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soy, hısım akraba
- "Üç göbek öncesi sülalemizin mezarları Üsküdar'da yani İstanbulluyum." (Burhan Felek)
-
Ev, aile
-
[isim]
Soy, hısım akraba
- BUKLET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bükülmüş iplik
-
[sıfat]
Bu iplikten dokunmuş (giyecek)
-
[isim]
Bükülmüş iplik
- ELEZER
-
-
[sıfat]
Sadist
-
[sıfat]
Sadist
- TELEÜT
- ...
- SEKLEM
-
-
[isim]
Kıldan, yünden dokunmuş çuval
-
[sıfat]
On batman (un, vb.)
-
[isim]
Kıldan, yünden dokunmuş çuval