İçinde le olan 5 harfli 174 kelime var. İçerisinde LE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında le olan kelimeler listesine ya da Sonu le ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇİLEK

  1. [isim] Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki
  2. Bu bitkinin güzel kokulu, pembe, kırmızı renkli meyvesi

ELEJİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İçli, acıklı yakarışları, yakınmaları ve melankolik duyguları anlatan şiir
    • "Salih Zeki Aktay 'Elejiler' başlıklı şiirler yazdı."

EKLER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü

MELEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık, ferişte
    • "Kimi tarafları pek ince delikanlılar melek gibi kızları övüyorlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Terbiyeli, uysal kimse
    • "Yanlarındaki kızlar ise sahici birer melekti." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Annem melekler gibi iyi kadındır." (Sait Faik Abasıyanık)

İLLET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hastalık
    • "Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir." (Peyami Safa)
    • "Batı taklitçiliği de illet olduğu sorunlardan biri idi." (Haldun Taner)
    • "İnsan boyuna gezecek olursa baş dönmesi illetine uğrayacak." (Ahmet Rasim)
  2. Hastalık derecesine varan alışkanlık
    • "Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim?" (Hüseyin Cahit Yalçın)
  3. Bozukluk
    • "Bu radyonun bir illeti var."
  4. [sıfat] Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)
  5. Sebep

DİCLE
...
ÜFLEÇ

  1. [isim] Kaynak yapımında, metalleri kesme ve eritme işlemlerinde kullanılan, alev püskürten araç, hamlaç
  2. Laboratuvarlarda yüksek ısı elde edilen araç, hamlaç

ÖZLEM

  1. [isim] Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, hasret, tahassür
    • "Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor." (Atilla İlhan)
    • "Mustafa Kemal Paşa, özlemini çektiği bir yuvaya kavuşmuştur." (Haldun Taner)

BELEŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Karşılıksız, emeksiz, parasız elde edilen

KELER

  1. [isim] Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denilerde yaşayan, uzunluğu 1,5 m kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir balık türü, keler balığı (Rhina squatina)

RAHLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üzerinde kitap okunan, yazı yazılan, bazıları açılıp kapanabilen alçak, küçük masa
    • "İlk defa yeni usul bir rahleye oturtuldum." (Yahya Kemal Beyatlı)

ENLEM

  1. [isim] Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

GÜLLE

  1. [isim] Eskiden som taş veya demirden, yuvarlak bir biçimde yapılırken, günümüzde çelikten silindir biçiminde, bir ucu sivri olarak yapılan top mermisi
    • "Atılan gülle ve lağımlardan kale duvarlarında geniş menfezler açıldı." (Orhan Seyfi Orhon)
  2. Atletizm yarışmalarında atılan, pirinç veya pirinçten daha sert bir maddeden yapılan, erkekler için 7,257 kg, kadınlar için 4 kg olan madenî küre
    • "Ayakkabılarını giymeden gülle gibi çocukların yanına düştü." (Osman Cemal Kaygılı)

SELEN

  1. [isim] Ses, haber, bilgi

BUKLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç
    • "Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı." (Haldun Taner)

LEZİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tadı güzel, lezzetli
  2. Hoş, güzel, zevkli, latif
    • "Bunun öte tarafında hayalî, leziz bir âlem mevcuttur." (Memduh Şevket Esendal)

YELEK

  1. [isim] Ceket altına giyilen kolsuz ve kısa giysi
    • "Sağ elini yelek cebine attı." (Ömer Seyfettin)
  2. Okun yay kirişine takılan bölümündeki tüy
    • "Ok yeleği."
  3. Kuş kanadının büyük tüyü, telek

NELER

  1. çok ve çeşitli şeyler
    • "Ne âlem çocuksun!"
    • "Onda para ne arar!"
    • "Sen burada ne arıyorsun, haydi çabuk eve!"
    • "Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar?" (Memduh Şevket Esendal)

İLETİ

  1. [isim] Yazı veya sözle verilen, gönderilen bilgi, mesaj

ŞÖYLE

  1. [zarf] Şunun gibi, şuna benzer biçimde
    • "O zamanlar, şöyle öğleye doğru otele bir başvurup çamaşır değiştireceği varsa değiştiriyor." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Uyumak şöyle dursun, biraz dinlenmek bile mümkün olmadı."
    • "Hakkında yanlış işlem yapılmıştır. Şöyle ki..."
  2. Şu yolda, şu biçimde, aşağı yukarı
    • "Kendisi lisedeki ilk zamanlarını şöyle anlatmıştı." (Falih Rıfkı Atay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü