İçinde le olan 4 harfli 53 kelime var. İçerisinde LE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında le olan kelimeler listesine ya da Sonu le ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖLET

  1. [isim] Öldürücü hastalık salgını, kıran

HELE

  1. [bağlaç] Özellikle
    • "O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör / Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör." (Melih Cevdet Anday)
    • "Hele bak, nasıl çalışıyor."
    • "Hele bir dinlemesin."
  2. "Sonunda" anlamıyla geciken davranışları bildirmek için kullanılan bir söz
  3. Uyarma, korkutma veya söz verme anlatan bir söz
    • "Sınıfını geç hele öyle bir hediye alacağım ki."

LEÇE

  1. [isim] Taşlı tarla

LALE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi (Tulipa gesneriana)
  2. Meyve koparmak için ucuna üçlü veya dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık
  3. Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka

ÜLEŞ

  1. [isim] Pay

HİLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, desise, entrika
    • "Gayet basit bir hile ile, saflığından istifade ederek işi başardı." (Refik Halit Karay)
    • "Yarışmaların eski tadı kalmadı Sabri Bey, binbir türlü hile yapıyorlar." (Atilla İlhan)
  2. Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma
    • "Bu sütte hile var."

ŞALE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Uzun saçaklı çatısı olan alçak dağ konutu

ALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
    • "Sen kalktın, onu şakaya, latifeye, alaya alet etmek istedin." (Ömer Seyfettin)
    • "Mustafa Kemal'de tek olmayan şey, 'alet olmak' zaafı idi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç, aygıt
    • "Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
  4. Hoş görülmeyen bir işe yardımcı veya aracı olmayı kabul eden kimse, maşa
    • "Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

NALE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İnleme, inilti

VOLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Havadan gelen topa, futbolda sıçrayarak ayağın üstüyle, teniste raket ile vurma
    • "Nefis bir vole Hacettepe kalecisinin ellerinde sönüyor." (Haldun Taner)

JİLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kadınların genellikle bluz üzerine giydikleri yelek biçimindeki giysi

LEKE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kirliliği gösteren iz
    • "Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Çocuk giysisini leke etmiş."
    • "Annemi kıskanıyor, bana leke sürmek istiyor." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk
    • "Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı." (Ömer Seyfettin)
  3. Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk
  4. Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe
    • "Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu." (Halide Edip Adıvar)
  5. Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm

ZİLE
...
SELE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yayvan, genişçe sepet

ALEV

  1. [isim] Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule
    • "Sobada çıralar hemen alev almış, odunları da tutuşturmuştu." (Tarık Buğra)
    • "Gözleri siyah bir alev gibi parlıyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Sıcaklık
    • "İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. Kıvılcım
  4. Aşk ateşi
  5. Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak, flama

JALE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gece yağan ve yapraklara konan ince nem, çiğ, kırağı

ALEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bayrak
    • "Kara elmas sözü de taş kömürüne alem olmuştur." (Burhan Felek)
  2. Minare, kubbe, sancak direği vb. yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs, ayça

HALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayın çevresinde görülen ışık halkası, ağıl, ayla
    • "Üstünde gençliğin, masumiyetin, saadetin verdiği bir hale vardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Hristiyanlıkta aziz sayılanların resimlerinde başları çevresinde çizilen daire

İLEK
...
ŞİLE

  1. [isim] Mercanköşk

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü