İçinde ldı olan 8 harfli 31 kelime var. İçerisinde LDI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ldı olan kelimeler listesine ya da Sonu ldı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇALDIRMA

  1. [isim] Çaldırmak işi

YILDIZSI

  1. [sıfat] Yıldızı andıran, yıldıza benzeyen

KILDIRIŞ
...
KALDIRMA

  1. [isim] Kaldırmak işi

YALDIZCI

  1. [isim] Yaldız işleri yapan kimse
  2. [sıfat] Bir şeyin içyüzüne değil de gösterişine önem veren (kimse)

ÇILDIRMA

  1. [isim] Çıldırmak işi

ÇUVALDIZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çuval vb. dokumalar dikmekte kullanılan, ucu yassı ve eğri, büyük iğne
    • "Ağızlarını çuvaldıza geçirilmiş yerli kınnapla diktiniz mi, bırakınız yuvarlansın." (Refik Halit Karay)

DALDIRIŞ

  1. [isim] Daldırma işi veya biçimi

KALDIRIŞ

  1. [isim] Kaldırma işi veya biçimi

ALDIRMAZ

  1. [sıfat] Bir şeye önem vermeyen, umursamayan, kayıtsız, lakayıt
    • "Bendeki değişikliğe aldırmaz görünmek için türkü söylüyor." (Refik Halit Karay)

YILDIZLI

  1. [sıfat] Üzerinde yıldız bulunan
  2. Bulutsuz, duru, açık
    • "Bir yaz gecesi, bir cumartesi akşamı, bir sayfiye yeri, ılık mı ılık, yıldızlı mı yıldızlı, durgun mu durgun." (Sait Faik Abasıyanık)

YALDIZLI

  1. [sıfat] Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş
    • "Tavanlar, duvarlar, kapılar, hep kartonpiyerli, yaldızlı." (Sermet Muhtar Alus)
  2. Aldatıcı, göz boyayıcı
    • "Yaldızlı sözler."

ALDIRMAK

  1. [nsz] Alma işini yaptırmak
    • "Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım." (Necati Cumalı)
  2. [-i] Getirtmek
    • "Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı." (Cahit Uçuk)
  3. Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak
    • "Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak."
  4. [-e] Önem vermek, değer vermek
    • "Felsefenin teorik olan kısmına pek aldırmaz." (Nezihe Araz)
  5. [-den] Elindekini başkasına kaptırmak
    • "Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet." (Emrah)
  6. [-i] Sığdırmak
    • "Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız."

KILDIRMA

  1. [isim] Kıldırmak işi

BALDIRAN

  1. [isim] Maydanozgillerden, nemli yerlerde yetişen zehirli bitkilerin ortak adı, ağı otu, baldırgan (Conium maculatum)
    • "Döndüğümde karımın mezarını dolduran otları, baldıranları kendi elimle ayıkladım." (Aka Gündüz)
  2. Bu bitkiden çıkarılan zehir, şeytantersi

BALDIRAK

  1. [isim] Don, pantolon vb. giysilerin dizden aşağı olan bölümü
  2. Kılıç kayışının aşağı uzanan parçası

SALDIRMA

  1. [isim] Saldırmak işi
    • "... tütün tablasının kenarında kendimi kurtarmak için saldırmaya hazırlanmış kırmızı bir tilki duruyor." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Bir tür büyük bıçak
    • "Hele Üsküdar gibi bıçkını fazla semtlerde on çocuktan üç dördünde bir bıçak, bir sustalı, bir usturpa hatta bir saldırma bulunurdu." (Burhan Felek)

KALDIRAN

  1. [isim] Bazı organları yukarıya doğru kımıldatan kas

ALDIRTMA

  1. [isim] Aldırtmak işi

KALDIRAÇ

  1. [isim] Az bir kuvvet ile büyük bir yükü kaldırmaya yarayan, bir dayanma noktası üzerinde hareket edebilen, inip kalkabilen sert çubuk, manivela

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü