İçinde ldı olan 11 harfli 23 kelime var. İçerisinde LDI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ldı olan kelimeler listesine ya da Sonu ldı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BALDIRIKARA
-
-
[isim]
Nemli yerlerde yetişen birçok eğrelti otu türünün ortak adı, karabaldır
-
[isim]
Nemli yerlerde yetişen birçok eğrelti otu türünün ortak adı, karabaldır
- YILDIZLAŞMA
-
-
[isim]
Yıldızlaşmak işi veya durumu
-
[isim]
Yıldızlaşmak işi veya durumu
- KALDIRILMAK
-
-
[nsz]
Kaldırma işi yapılmak
-
[nsz]
Kaldırma işi yapılmak
- YILDIRILMAK
-
-
[nsz]
Yıldırma işine konu olmak
-
[nsz]
Yıldırma işine konu olmak
- BALDIRSOKAN
-
-
[isim]
Çift kanatlıların sinekgiller familyasından, karasineğe çok benzeyen, kan emen, hastalık bulaştıran, hayvan sağlığı yönünden zararlı bir sinek türü (Stomaxys calcitrans)
-
[isim]
Çift kanatlıların sinekgiller familyasından, karasineğe çok benzeyen, kan emen, hastalık bulaştıran, hayvan sağlığı yönünden zararlı bir sinek türü (Stomaxys calcitrans)
- ALDIRABİLME
-
-
[isim]
Aldırabilmek işi
-
[isim]
Aldırabilmek işi
- DALDIRILMAK
-
-
[-e]
Daldırma işine konu olmak
-
[-e]
Daldırma işine konu olmak
- BALDIRANLIK
-
-
[isim]
Baldıranın çokça yetiştiği yer
- "Biz çocukken buraları çöplüktü, baldıranlıktı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Baldıranın çokça yetiştiği yer
- ÇITKIRILDIM
-
-
[sıfat]
Aşırı incelik, dayanıksızlık ve çekingenlik gösteren (kimse)
- "İstanbul'un çıtkırıldım hanımlarıyla benim gibi bir kaba asker geçinemez." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Aşırı incelik, dayanıksızlık ve çekingenlik gösteren (kimse)
- ÇILDIRASIYA
-
-
[zarf]
Çıldıracak gibi, pek çok
-
[zarf]
Çıldıracak gibi, pek çok
- YALDIZLAMAK
-
-
[-i]
Bir eşyayı yaldızla kaplamak, yaldız sürerek süslemek
-
Parlatmak
- "Hafif şeffaf bir sis fundalıkları dolanıyor, güneşin damlaları yaprakları yaldızlıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Gösterişli süslerle değersizliğini veya kötülüğünü gizlemek
-
Boynuz takmak
-
[-i]
Bir eşyayı yaldızla kaplamak, yaldız sürerek süslemek
- YILDIZLAMAK
-
-
[nsz]
Rüzgâr kuzeyden esmeye başlamak
-
Bulutlar sıyrılıp yıldızlar görünür olmak
-
[nsz]
Rüzgâr kuzeyden esmeye başlamak
- ALDIRMAZLIK
-
-
[isim]
Aldırmaz olma durumu, tasasızlık, kayıtsızlık, lakaydi
-
[isim]
Aldırmaz olma durumu, tasasızlık, kayıtsızlık, lakaydi
- BAŞKALDIRMA
-
-
[isim]
Başkaldırmak işi
-
[isim]
Başkaldırmak işi
- KALDIRIMSIZ
-
-
[sıfat]
Kaldırımı olmayan
- "Yeni açtığı yolları geniş tutmak istiyorsa kaldırımsız döşüyor." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Kaldırımı olmayan
- ÇALDIRILMAK
-
-
[nsz]
Çalma işi yaptırılmak
- "Halk müziği çaldırıldı."
-
Hırsıza kaptırılmak
-
[nsz]
Çalma işi yaptırılmak
- YALDIZLATMA
-
-
[isim]
Yaldızlatmak işi
-
[isim]
Yaldızlatmak işi
- YALDIZLANMA
-
-
[isim]
Yaldızlanmak işi
-
[isim]
Yaldızlanmak işi
- YALDIZCILIK
-
-
[isim]
Yaldızcının işi
-
Gösterişli fakat değersiz iş yapma
-
[isim]
Yaldızcının işi
- TAKIMYILDIZ
-
-
[isim]
Gök küresinin ayrıldığı seksen sekiz parselden her biri
-
[isim]
Gök küresinin ayrıldığı seksen sekiz parselden her biri