İçinde lama olan 8 harfli 309 kelime var. İçerisinde LAMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lama olan kelimeler listesine ya da Sonu lama ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ALMA, AMAL, LAMA, MALA
3 Harfli Kelimeler
ALA, AMA, LAM, MAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AM, LA, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAMALAMA
-
-
[isim]
Kamalamak işi
-
[isim]
Kamalamak işi
- PARLAMAK
-
-
[nsz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak
- "O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; / O benimdir, o benim milletimindir ancak." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Bir ışık kaynağından gelen ışınları yansıtmak
- "Ayna parlıyor."
-
Tutuşup alev çıkarmak
- "Pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi." (Burhan Felek)
-
Mevkisi yükselmek
- "Nüfuzlu akrabalarının yardımı sayesinde bir iki senede parlamış, büyük bir hariciye memuru olmuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ün, san kazanmak, herkesçe tanınmak
-
Birdenbire öfkelenmek
- "En büyük zaafı da kendisine çıkar sağlayacak insanlara karşı bile yoktan yere parlayıverişleri idi." (Tarık Buğra)
-
Ortaya çıkmak
- "Feride'nin yüzünde bir çocuk sevinci parladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak
- DURALAMA
-
-
[isim]
Duralamak durumu
-
[isim]
Duralamak durumu
- TOPLAMAK
-
-
[-i]
Bir araya getirmek
- "Şairin bütün eserlerini, bütün hatıralarını toplayacak." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[nsz]
Devşirmek
- "Kırlardan çiçek topladık."
-
Devşirip kaldırmak
- "Sofrayı toplamak. Yatakları toplamak."
-
Dağınıklıktan kurtarmak
- "Bu odayı biraz toplamak gerek."
-
Bir araya getirmek, düzene sokmak, düzeltmek
- "Uzun yağlı saçlarını parmaklarıyla taradı, kalpağının altında topladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Artırıp biriktirmek
- "Epey servet toplamış."
-
[nsz]
Hizmete çağırmak
- "Asker toplamak."
-
Vergi veya bağışı verecek olanlardan almak
-
[nsz]
Şişmanlamak, kilo almak
-
[nsz]
Çıban, yara irinlenmek
-
Sayıları veya nicelikleri birbirine ekleyip toplamını bulmak
-
[-i]
Bir araya getirmek
- UĞRALAMA
-
-
[isim]
Uğralamak işi veya durumu
-
[isim]
Uğralamak işi veya durumu
- KIYILAMA
-
-
[isim]
Kıyılamak işi
-
[isim]
Kıyılamak işi
- SOPALAMA
-
-
[isim]
Sopalamak işi
-
[isim]
Sopalamak işi
- YASLAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi bir yere dokunur duruma getirmek ve bu durumda bırakmak veya tutmak, dayamak
-
[-i]
Bir şeyi bir yere dokunur duruma getirmek ve bu durumda bırakmak veya tutmak, dayamak
- AÇIKLAMA
-
-
[isim]
Açıklamak işi, açıklayış, izah
- "Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz." (Anayasa)
-
[isim]
Açıklamak işi, açıklayış, izah
- ALALAMAK
-
-
[-i]
Gizlemek
- "Fabrikayı uçaklardan gelebilecek tehlikelere karşı alaladılar."
-
[-i]
Gizlemek
- COPLAMAK
-
-
[-i]
Copla vurmak, copla dövmek
-
[-i]
Copla vurmak, copla dövmek
- OLUMLAMA
-
-
[isim]
Olumluluğu ortaya koyma, icap
-
[isim]
Olumluluğu ortaya koyma, icap
- ISKALAMA
-
-
[isim]
Iskalamak işi
-
[isim]
Iskalamak işi
- KATLAMAK
-
-
[-i]
Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek
- "Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Arttırarak çoğaltmak
- "Parasını ikiye katladı."
-
[-i]
Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek
- UÇUKLAMA
-
-
[isim]
Uçuklamak işi
-
[isim]
Uçuklamak işi
- SAYILAMA
-
-
[isim]
Sayılamak işi
-
Sayımlama (II)
-
[isim]
Sayılamak işi
- ARAKLAMA
-
-
[isim]
Araklamak işi, çalma, aşırma
-
[isim]
Araklamak işi, çalma, aşırma
- ÇULLAMAK
-
-
[-i]
Hayvana çul örtmek
-
[-e]
Fırtınalı denizde dalgalar güverteye su atmak
-
[-i]
Hayvana çul örtmek
- KOKLAMAK
-
-
[-i]
Kokusunu duymak için bir şeyi burnuna yaklaştırmak veya bir yerin havasını içine çekmek, koku almak
- "Köpekler, yılanın parçalarını kokluyor, yemek istemiyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Kokusunu duymak için bir şeyi burnuna yaklaştırmak veya bir yerin havasını içine çekmek, koku almak
- OMUZLAMA
-
-
[isim]
Omzuna alma, omzuna vurma
-
Destek olma
-
[isim]
Omzuna alma, omzuna vurma