İçinde la olan 8 harfli 1053 kelime var. İçerisinde LA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında la olan kelimeler listesine ya da Sonu la ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PUFLAMAK
-
-
[nsz]
"Puf" diye ses çıkararak sıkıntı veya üzüntüsünü belli etmek
-
[nsz]
"Puf" diye ses çıkararak sıkıntı veya üzüntüsünü belli etmek
- SUÇLAMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin herhangi bir suç işlediğini öne sürmek, itham etmek
- "Rahmetliyi suçlamak aklımın köşesinden geçmez." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir kimsenin herhangi bir suç işlediğini öne sürmek, itham etmek
- TAŞLATMA
-
-
[isim]
Taşlatmak işi
-
[isim]
Taşlatmak işi
- YAMALAMA
-
-
[isim]
Yamalamak işi
-
[isim]
Yamalamak işi
- CIRLAMAK
-
-
[nsz]
İnce ve usandırıcı ses çıkarmak
-
[nsz]
İnce ve usandırıcı ses çıkarmak
- LAVROVİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Piroksen grubundan doğal silikat
-
[isim]
Piroksen grubundan doğal silikat
- ONLARDAN
-
-
karşı taraftan olan (kimse)
- "O kış, önceki kışlardan daha az üşüdüm." (Necati Cumalı)
- "O duvar senin, bu duvar benim, sağdan sola, soldan sağa yalpa vurarak halkın önüne çıkıvermiş." (Halit Fahri Ozansoy)
- "... o gün bugün bir kere bile hastalanıp yatmamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Oyunları o kadar güzel olurmuş ki bunlar millî bir edebiyat eseri sayılırmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
karşı taraftan olan (kimse)
- ŞAKLAYIŞ
- ...
- ŞIRLAMAK
-
-
[nsz]
Şırıl şırıl ses çıkararak akmak
-
[nsz]
Şırıl şırıl ses çıkararak akmak
- BUZLANIŞ
- ...
- ÇALARMAK
-
-
[nsz]
Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak
-
[nsz]
Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak
- İZMİHLAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıkılma, çökme
- "Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Yıkılma, çökme
- LEYLAKLI
- ...
- BULAŞMAK
-
-
[nsz]
Bir nesne, üzerine sürülen bir şey yüzünden kirlenmek
- "Tabak bulaştı."
-
[-e]
İstenilmeyen bir madde bir şeye sürülmek
- "Yüzüne gözüne yer yer kepek bulaşmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Hastalık geçmek, sirayet etmek
- "Çocuğa suçiçeği bulaşmış."
-
[-e]
Çatmak, sataşmak, tedirgin etmek
- "Atiye'nin ters ters yüzüne bakmasına aldırmadan yerde bir dirseğinin üstüne uzanmış keyifle yatan Seyit'e bulaştı." (Lâtife Tekin)
-
[-e]
İstemeden veya rastlantı sonucu bir işe karışmak
- "Seninle hiç alakası olmayan bu işe bulaşmak istemiyorsun." (Ahmet Ümit)
-
[nsz]
Bir nesne, üzerine sürülen bir şey yüzünden kirlenmek
- DAĞLATMA
-
-
[isim]
Dağlatmak işi
-
[isim]
Dağlatmak işi
- TEŞKİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Örgüt
- "Spor kulüplerinin teşkilatına ait izahatı ikimiz de unutmuştuk." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Örgüt
- ARALANMA
-
-
[isim]
Aralanmak işi
-
[isim]
Aralanmak işi
- DIŞLAYIŞ
-
-
[isim]
Dışlama işi veya biçimi
-
[isim]
Dışlama işi veya biçimi
- OĞLANEVİ
-
-
[isim]
Evlilikte erkek tarafı, erkekevi
- "Bir gün kız, bir gün oğlanevinde iki gün sürecekti düğün." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Evlilikte erkek tarafı, erkekevi
- OYLAŞMAK
-
-
[-i]
Müzakere etmek
-
[-i]
Müzakere etmek