İçinde la olan 8 harfli 1053 kelime var. İçerisinde LA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında la olan kelimeler listesine ya da Sonu la ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOLAKSIZ
-
-
[sıfat]
Dolağı olmayan, büzgüsü bulunmayan
- "Adamın sırtında yakasız bir mintanı, bacaklarında da dolaksız bir külot vardı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Dolağı olmayan, büzgüsü bulunmayan
- FISLAMAK
-
-
[-i]
Fısıldamak
-
Gizlice haber vermek
-
[-i]
Fısıldamak
- IŞIKLAMA
-
-
[isim]
Çevirim sırasında, aydınlatılmış olan konunun görüntüsünün duyar kat üzerine belirli bir süre düşerek etkilemesi
-
[isim]
Çevirim sırasında, aydınlatılmış olan konunun görüntüsünün duyar kat üzerine belirli bir süre düşerek etkilemesi
- KUTLANIŞ
-
-
[isim]
Kutlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Kutlanma işi veya biçimi
- SALAMURA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Peynir, et, balık, turşu, asma yaprağı vb. yiyeceklerin, bozulmaması için içinde tutuldukları tuzlu su
-
Bu suyun içinde tutulmuş yiyecek
- "... meze tabağını hazırlamıştır bile... Başta sazan balığı, yumurtası ve salamurası." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Bu suyun içinde tutulmuş olan
- "Salamura balık."
-
[isim]
Peynir, et, balık, turşu, asma yaprağı vb. yiyeceklerin, bozulmaması için içinde tutuldukları tuzlu su
- YALANMAK
-
-
[nsz]
Yalama işi yapılmak veya yalama işine konu olmak
- "Tabak hiç yalanır mı?"
-
Kendini yalamak
- "Kedi yalanıyor."
-
[nsz]
Yalama işi yapılmak veya yalama işine konu olmak
- ZIPLAMAK
-
-
[nsz]
Bir yere çarpıp yukarı fırlamak
- "İhtiyar profesörün elinde tuttuğu silindir, canlı bir mahluk gibi zıpladı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Sevinçten veya oyun yapmak için bulunduğu yerde havaya doğru fırlamak
- "Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Bir yere çarpıp yukarı fırlamak
- BARLANMA
- ...
- HAYLAZCA
-
-
[zarf]
Haylaz gibi, haylaza yakışır biçimde
-
[zarf]
Haylaz gibi, haylaza yakışır biçimde
- İTİLAFÇI
-
-
[isim]
Anlaşma, uyuşma yanlısı olan kimse
-
Meşrutiyet döneminde Hürriyet ve İtilaf Cemiyeti üyesi veya yanlısı olan kimse
- "Eski hocaların itilafçılarla birleşmek üzere olduğunu söyleyerek adamcağızı telaşa düşürmüşler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Anlaşma, uyuşma yanlısı olan kimse
- MALAYANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Boş ve yararsız, saçma
- "Malayani sözler."
-
[sıfat]
Boş ve yararsız, saçma
- SİLAHLIK
-
-
[isim]
Kışlada erlerin silahlarını yerleştirip bıraktıkları yer
-
Tabanca, bıçak vb. silahları yerleştirmek için kullanılmış olan, kat kat, enli, meşin kemer
-
[isim]
Kışlada erlerin silahlarını yerleştirip bıraktıkları yer
- USTURLAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gök cisimlerinin yükseltisini ölçmekte kullanılan araç
-
[isim]
Gök cisimlerinin yükseltisini ölçmekte kullanılan araç
- AĞILANMA
-
-
[isim]
Ağılanmak işi
-
[isim]
Ağılanmak işi
- BULAŞKAN
-
-
[sıfat]
Bulaştığı yerden kolay temizlenemeyen, yapışkan
-
Sataşma, kavga etme alışkanlığı olan
-
[sıfat]
Bulaştığı yerden kolay temizlenemeyen, yapışkan
- HAKLAMAK
-
-
[-i]
Bozmak, perişan etmek, yenmek
- "Ben de dördünü beşini evvel Allah haklarım." (Refik Halit Karay)
-
Kırmak, bozmak
- "Çocuk oyuncağını hakladı."
-
Yiyip bitirmek
- "Bir ekmeği tek başına hakladı."
-
[-i]
Bozmak, perişan etmek, yenmek
- HORLAMAK
-
-
[nsz]
Uyku sırasında soluk alırken boğaz ve burundan gürültülü sesler çıkarmak
-
[nsz]
Uyku sırasında soluk alırken boğaz ve burundan gürültülü sesler çıkarmak
- KILAĞICI
- ...
- MIHLAMAK
-
-
[-i]
Mıhla tutturmak, çakmak, çivilemek
-
Birini silahla yaralamak veya öldürmek
-
Birini veya bir şeyi bir yerden ayrılamaz, kıpırdayamaz duruma getirmek
- "Korku ikimizi de sanki mıhlamıştı." (Ahmet Rasim)
-
[-i]
Mıhla tutturmak, çakmak, çivilemek
- LATEKSLİ
-
-
[sıfat]
Özünde lateks bulunduran
-
[sıfat]
Özünde lateks bulunduran