İçinde la olan 4 harfli 68 kelime var. İçerisinde LA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında la olan kelimeler listesine ya da Sonu la ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İLAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için türlü yollarla kullanılan madde, em, deva
- "Hani eskiden cahillere davultozuyla minaregölgesinden ilaç yapıp paralarını alıverenler varmış." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Doktor geldi, ilaç yazdı..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Çare, önlem
- "Böylesi zor bir iş için çalışmak bana ilaç gibi geliyordu." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için türlü yollarla kullanılan madde, em, deva
- PLAK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sesleri kaydetmek ve kaydedilen sesleri yeniden pikap veya gramofonda dinlemek amacıyla hazırlanan plastik daire biçiminde yaprak
- "Tamburi Cemil Bey çalıyor eski plakta." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Metal nesne, plaka
-
[isim]
Sesleri kaydetmek ve kaydedilen sesleri yeniden pikap veya gramofonda dinlemek amacıyla hazırlanan plastik daire biçiminde yaprak
- SLAV
- ...
- ZULA
-
-
[isim]
Kaçak ve yasak şeylerin saklandığı gizli yer
-
[isim]
Kaçak ve yasak şeylerin saklandığı gizli yer
- LAKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Lak
-
[isim]
Lak
- GALA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Resmî bir törenden sonra yapılan büyük ve gösterişli şölen
-
Ön gösterim
- "Yalnız bir gece için ecnebilere verdiği bir Kontes Maritza galasını da hiç unutamazdı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Resmî bir törenden sonra yapılan büyük ve gösterişli şölen
- KOLA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
-
Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı
-
Kolalama
- "Zaten bu devirde kola, ütü bir evin baş işlerindendir." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
- KULA
-
-
[isim]
Gövdesi sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu
-
[sıfat]
Bu renkte olan (at)
- "Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Gövdesi sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu
- MOLA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yorgunluğu gidermek için duraklama
- "Köye gidinceye kadar iki yerde mola verdik."
- "Otobüs, yol üzerinde bir kasabanın çarşısında yarım saat mola vermişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Koyuverme
- "Halatı, mola ettiler."
-
Voleybol ve basketbolda takımların oyun içinde taktik alışverişleri yapmak için aldıkları dinlenme
-
[isim]
Yorgunluğu gidermek için duraklama
- İLAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duyuru
- "Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti." (Tarık Buğra)
- "Dün, bütün akşam gazetelerine ilan verdim." (Ömer Seyfettin)
-
Açıkça bildirme, açıkça duyurma
- "Cumhuriyetin ilanı."
- "Mahkemede senetle kendi kızı olduğunu dünyaya ilan etti." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Duyuru
- LAİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Lanetlenmiş, melun
-
[sıfat]
Lanetlenmiş, melun
- SELA
- ...
- CİLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi parlatmak için kullanılan kimyasal bileşik
- "Çocukluk günlerin hatırası zihinlerine cila vermişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Parlaklık
-
Gereksiz süs, gösteriş
-
[isim]
Bir şeyi parlatmak için kullanılan kimyasal bileşik
- LAMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan (Lama)
-
[isim]
Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan (Lama)
- LAŞE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Leş
-
[isim]
Leş
- ULAN
-
-
[ünlem]
Ey
- "Ulan, bizim sokak çocukları ne insan şeyler be!" (Memduh Şevket Esendal)
-
Öfke ve nefret anlatan bir seslenme sözü
- "Uşaktım ulan ne olacak, dediği zaman kimse sesini çıkarmazdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[ünlem]
Ey
- PLAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen
- "Turist akınını karşılamak için şimdiden bir plan yapmışlar." (Haldun Taner)
- "Yukarıdaki hizmetçisini karşısına almış, plan kuruyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Bir şehrin, bir yapının, bir makinenin çeşitli bölümlerini gösteren çizim
- "O tarihte aramızda kasaba planını yapmaya gelmiş bir iki mühendis ve mimar bulunuyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çekim
-
Düşünce, niyet, maksat, tasavvur
- "Aşağıda kaynaşan kalabalığa bakarak planını zihninden geçirdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen
- ALAZ
-
-
[isim]
Alev, yalaz
-
[isim]
Alev, yalaz
- ULAŞ
- ...
- ULAH
- ...