İçinde l olan 8 harfli 4984 kelime var. İçerisinde L harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında l harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu l harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AZADELİK
-
-
[isim]
Azade olma durumu, serbestlik
- "Kendini yeni hayatın azadeliğine terk ettiği zaman..." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Azade olma durumu, serbestlik
- BALLANMA
-
-
[isim]
Ballanmak işi
-
[isim]
Ballanmak işi
- BROMÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Yapısında bromür bulunan
- "Bromürlü eriyik."
-
[sıfat]
Yapısında bromür bulunan
- BUNALMAK
-
-
[nsz]
Soluk alması güçleşmek
- "Hoca bu son sözleri söylerken havasızlıktan bunalıyor gibi başını tavana kaldırıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çok sıkılmak, çok tedirgin olmak
- "Geçenlerde yeni çıkan uzunca bir şiirini okuyuncaya kadar bunaldım." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Soluk alması güçleşmek
- DOKUZLUK
- ...
- DUDAKSIL
-
-
[sıfat]
Boğumlanma noktası dudaklarda bulunan (ses)
- "p dudaksıl sestir."
-
[sıfat]
Boğumlanma noktası dudaklarda bulunan (ses)
- DUTÇULUK
-
-
[isim]
Dut ağacı yetiştirme
-
[isim]
Dut ağacı yetiştirme
- DÜZGÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Yüzüne düzgün sürmüş olan
- "... suratı hâlâ düzgünlü, kirpikleri hâlâ sürmeli, deli saraylı bir kadıncağızmış." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yüzüne düzgün sürmüş olan
- İLİŞKİLİ
-
-
[sıfat]
İlişkisi olan
-
[sıfat]
İlişkisi olan
- İLLALLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Usanç ve bezginlik anlatan bir söz
- "İllallah, yeter artık!"
-
[ünlem]
Usanç ve bezginlik anlatan bir söz
- İSKANDİL
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Denizin derinliğini ölçme
-
Bu iş için kullanılan araç
- "Evde kimsenin olmadığını telefonla iskandil ediyorlarmış diyor Bedri." (Oktay Rifat)
-
İşin içyüzünü öğrenme, bilgi toplama, sorup soruşturma
- "İstanbul'daki ilk günlerinde yaptığı iskandiller, umduğunun tersine olarak burada geçimini kolay sağlayamayacağını göstermişti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Denizin derinliğini ölçme
- KEMRELİK
-
-
[isim]
Gübrelik
-
[isim]
Gübrelik
- LAEDRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilinemezcilik
-
[isim]
Bilinemezcilik
- OĞLANCIK
-
-
[isim]
Küçük oğlan çocuk
- "Onu sıvası dökük, iki göz evinde kınalı saçlı, çipil oğlancığını severken görmeli." (Nezihe Meriç)
-
[isim]
Küçük oğlan çocuk
- ÖLÇTÜRME
-
-
[isim]
Ölçtürmek işi
-
[isim]
Ölçtürmek işi
- SAĞLAMAK
-
-
[-i]
Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek
- "Biz bu ihtiyara son günlerinde hiç aklından geçirmediği bir saadet sağladık." (Haldun Taner)
-
Elde etmek, sahip olmak
- "... o sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük bir kısmını yitirmişti." (Yaşar Nabi Nayır)
-
Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak
-
[-i]
Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek
- SEKİLEME
-
-
[isim]
Sekilemek işi, teraslama
-
[isim]
Sekilemek işi, teraslama
- SLOVAKÇA
- ...
- TIKILMAK
-
-
[nsz]
Tıkma işi yapılmak
- "Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Dar, sıkıntılı bir yerde bulunmak, sıkışmak
- "Mecliste altmış kişi bir odaya tıkıldık." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Tutukevine konmak
- "Dama tıkıldım ama temyizde beraat ettim." (Aka Gündüz)
-
[nsz]
Tıkma işi yapılmak
- TIKLAMAK
-
-
[-i]
Bir yere vurarak "tık" sesi çıkarmak
-
[-e]
Bilgisayarda, ağ sayfalarında bağlantılara ulaşmak amacıyla fare ile düğmeye veya bağlantı adresine dokunmak, kliklemek
-
[-i]
Bir yere vurarak "tık" sesi çıkarmak