İçinde l olan 4 harfli 401 kelime var. İçerisinde L harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında l harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu l harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AMİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Etken, etmen, sebep, faktör
- "Acaba bu cereyan ne gibi tarihî amillerin tesiriyle doğdu." (Fuat Köprülü)
-
[isim]
Etken, etmen, sebep, faktör
- ETLİ
-
-
[sıfat]
İçinde et bulunan
- "Etliye sütlüye karışmamak ve hiçbir ideal için hiçbir mücadeleye katılmamak onun mizacıdır." (Peyami Safa)
-
Eti çok olan
- "Etli koyun."
-
Dolgun, kalın
- "... aşağıya sarkan kalın, etli, ıslak dudakları vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yenecek kısmı çok olan (meyve)
- "Etli, lezzetli bir zeytin."
-
[sıfat]
İçinde et bulunan
- İLGİ
-
-
[isim]
İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk
- "Yeni istidatlara her zaman ilgi duyan bir büyük sanatçı idi." (Cahit Uçuk)
- "İki üç ders içinde ilgisini çeken bir öğrenci olmuştum" (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Çocuğu babasına bırakıp kendisi erkekle ilgisini keser ve familyasının yanına döner." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kimyasal şartlar eş veya birbirine çok yakın olduğunda ögelerin birbirleriyle birleşmede gösterdiği seçicilik
-
Dikkati öncelikle belirli bir şey üzerinde toplama eğilimi
-
Belirli bir olay veya etkinliğe yakınlık duyma, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma
-
[isim]
İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk
- ŞULE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alev, yalım
- "Bütün ordunun kalbini Duatepe'den çıkan kurtuluş şulesi aydınlatmış." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Alev, yalım
- LİMA
- ...
- MÜLK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal
-
Vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer veya yapı
-
Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke
- "Adalet mülkün temelidir."
-
[isim]
Ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal
- TABL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Davul
-
[isim]
Davul
- FLÜT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yan tutularak çalınan, orkestrada yer alan bir üflemeli çalgı, flavta
-
[isim]
Yan tutularak çalınan, orkestrada yer alan bir üflemeli çalgı, flavta
- GALİ
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Alçak ve altı düz gemi
-
Gemilerin üst güvertelerinde ve palavralarında bulunan mutfak
-
[isim]
Alçak ve altı düz gemi
- SELP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zorla alma, kapma
-
Kaldırma, kaçırma, yok etme
-
[isim]
Zorla alma, kapma
- AZEL
- ...
- EŞLİ
-
-
[sıfat]
Eşi olan
-
[zarf]
Eşi ile birlikte
-
[sıfat]
Eşi olan
- ABLİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yatay serenlerin ucuna bağlı bulunan ve bunları sağa, sola veya ortaya çevirmek için yararlanılan halat veya palanga
-
[isim]
Yatay serenlerin ucuna bağlı bulunan ve bunları sağa, sola veya ortaya çevirmek için yararlanılan halat veya palanga
- ASLİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birincil
- "... kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür." (Anayasa)
-
[sıfat]
Birincil
- LENF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Damarlarda dolaşan kanla, doku ögeleri arasında aracı görevi yapan, kan plazması ve lenfositten oluşan saydam, sarı renkte bir sıvı, ak kan, lenfa
-
[isim]
Damarlarda dolaşan kanla, doku ögeleri arasında aracı görevi yapan, kan plazması ve lenfositten oluşan saydam, sarı renkte bir sıvı, ak kan, lenfa
- GALA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Resmî bir törenden sonra yapılan büyük ve gösterişli şölen
-
Ön gösterim
- "Yalnız bir gece için ecnebilere verdiği bir Kontes Maritza galasını da hiç unutamazdı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Resmî bir törenden sonra yapılan büyük ve gösterişli şölen
- FAİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eden, yapan, işleyen
- "Vilayetin bir yerinde faili yakalanamayan bir irtica vakası çıkar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Özne
-
[isim]
Hukuki sonuç doğuracak bir suç işleyen kimse
-
[sıfat]
Eden, yapan, işleyen
- LİNÇ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Birden çok kimsenin kendilerine göre suç olan bir davranışından ötürü birini, yasa dışı ve yargılamasız olarak taş, sopa vb. araçlarla döverek öldürmesi
- "Yakalamışlar adamı. Ahali linç edecekmiş az kalsın." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Birden çok kimsenin kendilerine göre suç olan bir davranışından ötürü birini, yasa dışı ve yargılamasız olarak taş, sopa vb. araçlarla döverek öldürmesi
- AYAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karı, eş
- "Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Karı, eş
- ELTİ
-
-
[isim]
Kardeş eşlerinden her birinin ötekine göre adı
- "Sana derim, güzel eltim, sen bu kızına tez vakitte nikâh koy!" (Tarık Buğra)
-
[isim]
Kardeş eşlerinden her birinin ötekine göre adı