İçinde lü olan 8 harfli 161 kelime var. İçerisinde LÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lü olan kelimeler listesine ya da Sonu lü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÜLCÜLÜK
-
-
[isim]
Gül üretme veya alıp satma işi
-
[isim]
Gül üretme veya alıp satma işi
- BÖLÜTSÜZ
-
-
[sıfat]
Bölütlere, halkalara ayrılmamış olan
-
[sıfat]
Bölütlere, halkalara ayrılmamış olan
- LÜPÇÜLÜK
-
-
[isim]
Bedavacılık
-
[isim]
Bedavacılık
- ÖVÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Övücü olma durumu
-
[isim]
Övücü olma durumu
- SÖĞÜTLÜK
-
-
[isim]
Söğüt ağacı bol olan yer
- "Uzakta çay kenarında söğütlük içinde küçük bir köy vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Söğüt ağacı bol olan yer
- ROLCÜLÜK
-
-
[isim]
Rol yapma durumu
- "Onlar çevrelerinde olup bitenleri izleyen ve büyüklerin rolcülüğünü sezen cimcimeler olmuşlardır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Rol yapma durumu
- SÖZCÜLÜK
-
-
[isim]
Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına konuşma görevi, raportörlük
- "Bana sözcülük etmişsiniz, onun elçisine karşı benim elçim olmuşsunuz." (Turan Oflazoğlu)
-
[isim]
Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına konuşma görevi, raportörlük
- KÜFLÜLÜK
- ...
- PÜRTÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Pürtükleri olan
- "Sanki bu daktilo gürültüleri içinden, sesi pürtüklü bir trombon, tek başına hâlâ o rumbayı çalmakta idi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Pürtükleri olan
- SÖNÜKLÜK
-
-
[isim]
Sönük olma durumu
- "Bir yaz gününün pırıl pırıl güneşli havası içinde bu sönüklük nereden geliyordu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Sönük olma durumu
- LÜPLETME
-
-
[isim]
Lüpletmek işi
-
[isim]
Lüpletmek işi
- ÇÖPÇÜLÜK
-
-
[isim]
Çöpçünün yaptığı iş
-
[isim]
Çöpçünün yaptığı iş
- ÜSTÜNLÜK
-
-
[isim]
Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj
- "Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi gençlik hislerine kaptıran hanımlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj
- LÜBNANLI
- ...
- SÜLÜKLER
-
-
[isim]
Tatlı ve tuzlu sularda yaşayan, halkalılar takımından, uzun ve yassı vücutları otuz dört parçadan oluşmuş, gözleri gelişmemiş, iki çekmenli, kan emen türlerinde tükürük bezlerinin bir salgısı kanın pıhtılaşmasını önleyen bir enzim yapan asalaklar sınıfı
-
[isim]
Tatlı ve tuzlu sularda yaşayan, halkalılar takımından, uzun ve yassı vücutları otuz dört parçadan oluşmuş, gözleri gelişmemiş, iki çekmenli, kan emen türlerinde tükürük bezlerinin bir salgısı kanın pıhtılaşmasını önleyen bir enzim yapan asalaklar sınıfı
- ÇÖKÜKLÜK
-
-
[isim]
Çökük olma durumu
-
[isim]
Çökük olma durumu
- BÜKÜKLÜK
-
-
[isim]
Bükük olma durumu
-
[isim]
Bükük olma durumu
- MÜDÜRLÜK
-
-
[isim]
Yönetmenlik, direktörlük, müdüriyet
- "Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Yönetmenin, müdürün görevi veya yeri, müdüriyet
-
[isim]
Yönetmenlik, direktörlük, müdüriyet
- ÖZGÜRLÜK
-
-
[isim]
Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî
- "... her çeşit baskı, sanatın özgürlüğünü yok eder." (Yaşar Nabi Nayır)
-
Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet
- "Özgürlük görece bir kavramdır, onu oldum olasıya bilmişimdir." (Azra Erhat)
-
[isim]
Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî
- ÜZÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." (Peyami Safa)
-
Üzüntü veren
- "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir