İçinde olan 5 harfli 65 kelime var. İçerisinde LÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lü olan kelimeler listesine ya da Sonu lü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MELÜL
...
YÜLÜK

  1. [sıfat] Ustura ile kesilmiş (kıl)

GÜLÜŞ

  1. [isim] Gülme işi veya biçimi
    • "Kalleşliğin binbir çeşidi apaçık görünüyordu bu gülüşte." (Nurullah ataç)

KÖLÜK

  1. [isim] İş ve yük hayvanı

LÜFER

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Eti beyaz, tadı güzel, gövdesi pullu bir balık (Pomatomus saltatrix)
    • "Lüfer varken palamut yenir mi, diye çıkıştım." (Ahmet Rasim)

ÜZLÜK

  1. [isim] Topraktan yapılmış, kulpsuz, küçük çömlek

TÜRLÜ

  1. [sıfat] Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif
  2. [isim] Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek

ÜÇLÜK

  1. Üç tanesi bir arada bulunan, üç tane alabilen, üç taneden oluşmuş
  2. [isim] Basketbolda ceza alanı dışından atılan topun potaya geçirilmesi sonucu kazanılan üç sayı değerindeki atış

REFLÜ
...
LÜPÇÜ

  1. [isim] Bedavacı

KULÜP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Görüşme, konuşma, okuma, spor yapma vb. amaçlarla yalnız üye olanların toplandıkları yer
    • "İkisi de şehrin satranç kulübü üyelerindendir." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Spor kulübü
    • "Geceleri kapalı olan kulübün salonu aydınlanmıştı." (Ömer Seyfettin)
  3. Kişilerin, toplulukların oluşturduğu grup
  4. Milletlerin oluşturduğu grup, pakt
  5. Herkese açık müzikli, içkili eğlence yeri

PELÜR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İnce ve yarı saydam bir tür kâğıt

SÜLÜS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Üçte bir
  2. [isim] Arap alfabesiyle yazılan bir tür süslü yazı
    • "Havadaki bu ince duman yığını tıpkı girift bir sülüs yazıya benziyordu." (Ömer Seyfettin)
  3. [isim] Erata yolculuklarda indirim sağlayan belge

YÜZLÜ

  1. [sıfat] Yüzü herhangi bir nitelikte olan
    • "Yanında ... kapkara yüzlü, bembeyaz dişli lakin çırılçıplak olmayan bir de zenci vardı." (Refik Halit Karay)
  2. Şımartılmış, yüz bulmuş (kimse)

DÖLÜT

  1. [isim] Embriyonun, bütün organları belirdikten sonra aldığı ad, cenin

BÖLÜM

  1. [isim] Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım
    • "Asıl yalıya bitişik bir binada belki de eski selamlık bölümünde idiler." (Refik Halit Karay)
  2. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon
  3. Çağ, devir
    • "O gün edebiyat tarihinde hecenin beş şairi diye bir bölüm açanların üçü orada tanıştılar." (Yusuf Ziya Ortaç)
  4. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik
  5. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman
  6. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı

ÖZLÜK

  1. [isim] Bir şeyin durumu, mahiyet
  2. Kişi, zat

ZULÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, kıygı, acımasızlık, haksızlık, eziyet, cefa
    • "Nöbetçinin siyah süngüsü zorbalığın ve zulmün bir timsali gibi gözlerimin önünden geçiyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)

PELÜŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yüzü uzun tüylü, yumuşak ve parlak, kadifeye benzer bir kumaş türü

DÖŞLÜ

  1. [sıfat] Döşü olan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü