İçinde kış olan 7 harfli 27 kelime var. İçerisinde KIŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kış olan kelimeler listesine ya da Sonu kış ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KIŞ, ŞIK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BIRAKIŞ
-
-
[isim]
Bırakma işi veya biçimi
- "Şimdi hüzün vardı, yorgunluk ve kendisini bütünüyle bırakış vardı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bırakma işi veya biçimi
- ALKIŞÇI
-
-
[isim]
Alkışlayan kimse
-
Şakşakçı, dalkavuk, yüze gülücü, yağcı kimse
- "Bu işe başlarken dört yanını çevirmiş olan alkışçılar, sanki ortadan çekilmişti." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Alkışlayan kimse
- YIKIŞMA
-
-
[isim]
Yıkışmak işi
-
[isim]
Yıkışmak işi
- BAKIŞIM
-
-
[isim]
İki veya daha çok şey arasında konum, biçim ve belirli bir eksene göre ölçü uygunluğu, simetri
-
Eksen olarak alınan bir doğrudan, benzer noktaları karşılıklı olarak aynı uzaklıkta bulunan iki benzer parçanın birbirine göre olan durumu, tenazur, simetri
-
[isim]
İki veya daha çok şey arasında konum, biçim ve belirli bir eksene göre ölçü uygunluğu, simetri
- AKIŞSIZ
-
-
[sıfat]
Akıp gitmeyen, ilerlemeyen
- "Bulunduğum küçük odada sadece bir masa, dört iskemle ve akışsız, durağan bir zaman var." (Ayşe Kulin)
-
[sıfat]
Akıp gitmeyen, ilerlemeyen
- SIKIŞMA
-
-
[isim]
Sıkışmak durumu
- "İçinde garip bir sıkışma, ezilip büzülme duyuyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Sıkışmak durumu
- NAKIŞÇI
-
-
[isim]
Nakış yapan kimse
-
[isim]
Nakış yapan kimse
- AKKIŞLA
- ...
- KAKIŞMA
-
-
[isim]
Kakışmak işi
-
[isim]
Kakışmak işi
- KIŞLAMA
-
-
[isim]
Kışlamak işi
-
[isim]
Kışlamak işi
- ÇIKIŞLI
-
-
[sıfat]
Belli bir okulu veya öğrenim kademesini bitirmiş olan, mezun
- "Okulun 1930 yılı çıkışlıları toplandı."
-
[sıfat]
Belli bir okulu veya öğrenim kademesini bitirmiş olan, mezun
- BAKIŞMA
-
-
[isim]
Bakışmak işi
-
[isim]
Bakışmak işi
- YAKIŞMA
-
-
[isim]
Yakışmak işi
-
[isim]
Yakışmak işi
- YAKIŞIK
-
-
[isim]
Uygunluk, yaraşma
- "Onu gece yarısı sokağın ortasına atıvermek yakışık almazdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yakışıklı delikanlı
-
[isim]
Uygunluk, yaraşma
- SIKIŞIK
-
-
[sıfat]
Sıkışmış bir durumda olan
- "Size bu kadar ücreti niye ödemekteyiz, böyle sıkışık anlarımızda?" (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Sıkışmış bir durumda olan
- AKIŞMAZ
-
-
[sıfat]
Dış etkenlerin tesiriyle akışmazlığı değişmeyen, durağan
-
[sıfat]
Dış etkenlerin tesiriyle akışmazlığı değişmeyen, durağan
- ÇAKIŞMA
-
-
[isim]
Çakışmak işi
-
[isim]
Çakışmak işi
- ÇIKIŞMA
-
-
[isim]
Çıkışmak işi
-
Birine sert sözler söyleme
- "Nedense ona açıktan açığa çıkışmaya cesaret edemiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çıkışmak işi
- NAKIŞLI
-
-
[sıfat]
Nakşı olan
-
[sıfat]
Nakşı olan
- AKIŞKAN
-
-
Kendilerine özgü bir biçimleri olmayıp içinde bulundukları kabın biçimini alan (sıvı veya gaz), seyyal, likit
-
Kendilerine özgü bir biçimleri olmayıp içinde bulundukları kabın biçimini alan (sıvı veya gaz), seyyal, likit