İçinde kış olan 11 harfli 22 kelime var. İçerisinde KIŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kış olan kelimeler listesine ya da Sonu kış ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

I K Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KIŞ, ŞIK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALKIŞLATMAK

  1. [-i] Alkışlama işini yaptırmak

ALKIŞLANMAK

  1. [nsz] Alkışlama işine konu olmak
    • "Hususi numaraları ile tutuluyor, beğeniliyor, alkışlanıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)

YAKIŞABİLME
...
ÇIKIŞAMAMAK

  1. boy ölçüşememek, eşit derecede olmamak
    • "Behey mübarek adam, gece yarıları denizin dibinde ne arıyorsun diye soruyor, âdeta karşısına bir suçlu çıkarmışlar gibi çıkışıyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Çene yarıştırmada ben seninle çıkışamam."

KAKIŞTIRMAK

  1. [-i] Sürekli ve hafif hafif kakmak
    • "... dövmüşler, sövmüşler hatta boş böğrüne çivi ile kakıştırmışlar, yine kımıldatamamışlardı." (Refik Halit Karay)

ÇAKIŞTIRMAK

  1. [-i] Çakışma işini yaptırmak
  2. [nsz] İçki içip keyfetmek
    • "Güzel meze ile arada bir de çakıştırıyorlar." (Memduh Şevket Esendal)

TIKIŞTIRMAK

  1. [-i] Boş yer kalmayacak biçimde doldurmak, gelişigüzel koymak, tıka basa sokmak
    • "Bavula her şeyi tıkıştırdım."
  2. [-i] Acele ile birine bir şeyi yedirmeye çalışmak veya iyice çiğnemeden yutarak yemek

BAKIŞABİLME

  1. [isim] Bakışabilmek işi

ÇIKIŞABİLME

  1. [isim] Çıkışabilmek işi

ÇIKIŞTIRMAK

  1. [-i] Bir şeyi gereken miktara ulaştırmak
    • "Sonunda parayı çıkıştırdım."

KIŞKIŞLAMAK

  1. [-i] Genellikle kümes hayvanlarını "kış kış" diye kovalamak

YAKIŞTIRMAK

  1. [-i] Yakışacak bir duruma getirmek, uygun duruma koymak, yaraştırmak
    • "Yakışıklı, orta boylu, giydiğini kendisine yakıştırır, kendini saydırabilir bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Uygun ve yerinde görmek, iyi karşılamak
    • "Ancak kızı o oğlana bir türlü yakıştıramadı." (Tarık Buğra)
  3. Uydurmak
  4. Bir durum veya niteliği bir kimse için düşünmek, yormak

SIKIŞTIRMAK

  1. [-i] Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak
    • "Çamaşırları bavula sıkıştırmak."
  2. Bir nesneyi sıkıca duracak biçimde bir yere koymak, yerleştirmek veya orada tutmak
  3. Gevşek veya seyrek olan şeyleri birbirine yaklaştırarak sıkı duruma getirmek
    • "İstanbul tren yahut vapurunda hele bir kimseyi biraz sıkıştırın, hemen çarpılır, çay semaveri gibi oturduğu yerde fıkır fıkır kaynamaya başlar." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Bir şeyin sıkışmasına, kısılmasına, ezilmesine sebep olmak
    • "Parmağını pencereye sıkıştırmak."
  5. Ansızın, gizlice ve karşısındakinin isteyip istemediğine bakmadan bir şeyi vermek, tutuşturmak
    • "Eline dolu bir kadeh sıkıştırdılar." (Refik Halit Karay)
  6. Kaçmayacak biçimde çembere almak, kıstırmak
    • "Anlattığına göre Niğde yakınlarındaki köylerden birinde imiş, sıkıştırmışlar. Jandarmalarla vuruşmuş." (Memduh Şevket Esendal)
  7. Zorlamak
    • "Kocakarı odadan çıktıkça ben Nuri'yi sıkıştırıyorum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  8. Sarkıntılık etmek

TAKIŞTIRMAK

  1. [nsz] Küpe, bilezik, yüzük vb. süs eşyasını çokça takmak

BAKIŞIVERME

  1. [isim] Bakışıvermek işi

SIKIŞABİLME
...
SIKIŞIVERME
...
KIŞKIRTILMA

  1. [isim] Kışkırtılmak işi

KIŞKIRTMACI

  1. [isim] Kışkırtma işini yapan kimse

SIKIŞTIRICI

  1. [isim] Sıkıştırma işini yapan alet

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü