İçinde kıvı olan 15 kelime var. İçerisinde KIVI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kıvı olan kelimeler listesine ya da Sonu kıvı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

14 Harfli Kelimeler

KIVILCIMLANMAK, KIVIRCIKLAŞMAK

13 Harfli Kelimeler

KIVILCIMLANMA, KIVIRCIKLAŞMA

12 Harfli Kelimeler

KIVIRABİLMEK

11 Harfli Kelimeler

KIVILCIMSIZ, KIVIRABİLME

10 Harfli Kelimeler

KIVILCIMLI

9 Harfli Kelimeler

KIVIRTMAK

8 Harfli Kelimeler

KIVILCIM, KIVIRCIK, KIVIRMAK, KIVIRTMA

7 Harfli Kelimeler

KIVIRIŞ, KIVIRMA


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KIVIRCIKLAŞMAK

  1. [nsz] Kıvırcık duruma gelmek
    • "Sanki sıcak bir iklimde bir parça kavrulmuş gibi biraz kıvırcıklaşmış sakalıyla ... ancak kırk beş yaşlarında olmalıydı." (Abdülhak Şinasi Hisar)

KIVILCIMLANMAK

  1. [nsz] Kıvılcım saçarak yanmak, kıvılcımlı duruma gelmek

KIVIRCIKLAŞMA

  1. [isim] Kıvırcıklaşmak işi

KIVILCIMLANMA

  1. [isim] Kıvılcımlanmak işi

KIVIRABİLMEK
...
KIVIRABİLME
...
KIVILCIMSIZ

  1. [sıfat] Kıvılcımı olmayan, kıvılcım saçmayan

KIVILCIMLI

  1. [sıfat] Kıvılcımı olan, kıvılcım saçan
    • "Kabarık göğsündeki parlak kıvılcımlı tüyleri, altından bir zırh gibiydi." (Ömer Seyfettin)

KIVIRTMAK

  1. [-i] Kıvırma işini yaptırmak

KIVIRCIK

  1. [isim] Genellikle Trakya ve Marmara'da yetiştirilen, beyaz tüylü, ince kuyruklu bir tür koyun, kıvırcık koyun
  2. Bu koyunun eti
  3. Kıvırcık marul
  4. [sıfat] Küçük küçük kıvrımları olan
    • "Altı yaşlarında sarı, kıvırcık saçlı bir kız çocuğu, tepine tepine ağlıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

KIVIRMAK

  1. [-i] Herhangi bir şeyi bükmek
    • "Fino, beni görünce kuyruğunu kıvırıp düşmanca havlaya havlaya beyaz dişlerini gösterdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Kenarından katlamak
  3. Bir giysinin veya kumaşın kenarını bükerek tersinden dikmek
  4. Kalçalarını iki yana sallayarak oynamak veya yürümek
  5. Uydurup söylemek
    • "Gene yalanları kıvırmaya başladı."
  6. [-e] Sapmak
    • "Araba birdenbire sağa kıvırdı."
  7. [nsz] Yapmak istememek, yan çizmek
  8. [nsz] Başarmak, başa çıkmak, becermek, hakkından gelmek
    • "Hâlbuki Nahit onu odasına çekip de baş başa prova yaptığı zamanlarda pek âlâ kıvıracağa benziyordu." (Tarık Buğra)

KIVILCIM

  1. [isim] Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası, alev, çakım, çakın, çıngı, şerare
  2. Demir, taş vb. maddelerin güçlü çarpışmasından sıçrayan ateş durumundaki parçacıkları
  3. Harekete geçiren etken
    • "Beyninde çakan şimşeğin kıvılcımları hemen ağzından saçılır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  4. Güneş yüzeyinde düzensiz aralıklarla görülen parlama

KIVIRTMA

  1. [isim] Kıvırtmak işi

KIVIRMA

  1. [isim] Kıvırmak işi

KIVIRIŞ

  1. [isim] Kıvırma işi veya biçimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü