İçinde kı olan 9 harfli 244 kelime var. İçerisinde KI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kı olan kelimeler listesine ya da Sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KISKANMAK
-
-
[-i]
Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak
- "Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım." (Âşık Ali İzzet Özkan)
-
[-i]
Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin bu üstünlüğünden acı duymak, günülemek, haset etmek
-
Esirgemek, çok görmek
- "Benden bir dilim ekmeği kıskanırdı."
-
[-i]
Bir şeye, en küçük saygısızlık gösterilmesine bile dayanamamak
- "Her Türk, yurdunu kıskanır."
-
Yerinde olmayı istemek, imrenmek
-
[-i]
Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak
- BAKIRIMSI
-
-
[sıfat]
Bakırsı
- "Gittikçe kırmızıya çalan bir güneş, her şeyin üzerine, tepeden tırnağa bakırımsı bir yaldız döküyor." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Bakırsı
- AKILLANIŞ
-
-
[isim]
Akıllanma işi veya biçimi
-
[isim]
Akıllanma işi veya biçimi
- KAKIRDAMA
-
-
[isim]
Kakırdamak işi
-
[isim]
Kakırdamak işi
- KIMLANMAK
-
-
[nsz]
Kuş uçmaya hazırlanmak
-
Kalkacakmış gibi kıpırdamak
-
[nsz]
Kuş uçmaya hazırlanmak
- BIRAKILIŞ
-
-
[isim]
Bırakılma işi veya biçimi
-
[isim]
Bırakılma işi veya biçimi
- ÇAKIŞMALI
-
-
[sıfat]
Birbirine eşit olan (şekil)
-
[sıfat]
Birbirine eşit olan (şekil)
- KALKINMAK
-
-
[nsz]
Durumunu düzeltmek, aşamalı bir biçimde gelişmek, ilerlemek
- "Bu firma batmak üzereyken yeni müdürün çabasıyla kalkındı."
-
Zenginleşmek
-
[nsz]
Durumunu düzeltmek, aşamalı bir biçimde gelişmek, ilerlemek
- KARASAKIZ
-
-
[isim]
Zift
-
[isim]
Zift
- LIKIRDAMA
-
-
[isim]
Lıkırdamak işi
-
[isim]
Lıkırdamak işi
- AKIMÖLÇER
-
-
[isim]
Bir elektrik akımının şiddetini ölçmeye yarayan aygıt, amperölçer, ampermetre
-
[isim]
Bir elektrik akımının şiddetini ölçmeye yarayan aygıt, amperölçer, ampermetre
- AKIVERMEK
-
-
[nsz]
Çabucak akmak
-
[nsz]
Çabucak akmak
- KIZDIRMAK
-
-
[-i]
Kızmasına neden olmak, kızmasını sağlamak
-
Isıtmak
-
Öfkelenmesine neden olmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek
- "Onları kızdıracak bir kötülük mü yaptın?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Kızmasına neden olmak, kızmasını sağlamak
- YAKICILIK
-
-
[isim]
Yakıcı olma durumu
- "Güneşin yakıcılığı."
-
Yakı yapma işi
-
[isim]
Yakıcı olma durumu
- FIŞKILAMA
-
-
[isim]
Fışkılamak işi
-
[isim]
Fışkılamak işi
- HAYKIRMAK
-
-
[nsz]
Telaş, şikâyet vb. sebeplerle yüksek sesle bağırmak
- "Bana katil diye haykıracak zannettiğim çehrenin parlaklığına aynada bakamadım." (Halide Edip Adıvar)
-
Çağırmak, seslenmek
- "Kahkahayla karışık bir sesle merdivenden aşağı haykırdım." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bir durum veya nitelik çok belirgin olarak görünmek
-
[nsz]
Telaş, şikâyet vb. sebeplerle yüksek sesle bağırmak
- KISTIRMAK
-
-
[-i]
İki şey arasında bırakarak sıkıştırmak
- "Parmağını kapıya kıstırdı."
-
Kaçamayacak bir duruma getirmek
- "Hırsızı çatı arasına kıstırdılar."
-
[-i]
İki şey arasında bırakarak sıkıştırmak
- ÇAKIVERME
-
-
[isim]
Çakıvermek işi
-
[isim]
Çakıvermek işi
- KIBRISCIK
- ...
- KIRLANGIÇ
-
-
[isim]
Kırlangıçgillerden, geniş gagalı, çatal kuyruklu, ince uzun kanatlı, küçük göçebe kuş (Hirundo)
-
Osmanlı donanmasında yer alan, karakol ve keşif işlerinde kullanılan, yelkenli ve kürekli küçük bir tür savaş gemisi
- "Dinlemesine dinliyorum ama bak limana bir kırlangıç giriyor." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Öküz arabasında arka dingil ve tekerlekleri özeğe bağlayan çatal ağaç
-
Köyleri dolaşarak göz hastalıklarını ve özellikle akbasmayı iyi ettiğini öne süren sahte hekim
-
[isim]
Kırlangıçgillerden, geniş gagalı, çatal kuyruklu, ince uzun kanatlı, küçük göçebe kuş (Hirundo)