İçinde olan 6 harfli 145 kelime var. İçerisinde KI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kı olan kelimeler listesine ya da Sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KIRICI

  1. [sıfat] Kırma işini yapan
  2. Kaba, sert, çevresindekileri inciten (davranış, söz vb.)
    • "Kırıcı bir davranış."
  3. Bir şeyin gerektiği gibi gelişmesini, oluşmasını önleyen, engelleyen
    • "Grev kırıcı."
  4. Kırınım oluşturan
    • "Kırıcı ortam."
  5. [isim] Senet, tahvil, bono ve süresi gelmemiş alacaklarla ilgili alışveriş veya işlem yapan kimse, kuruluş

KINSIZ

  1. [sıfat] Kını olmayan

BIÇKIN

  1. [isim] Külhanbeyi, kabadayı
    • "Ulan, onlar bey, sen bıçkın." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. [sıfat] Korkusuz, gözü pek, yürekli, cesur
    • "Sekiz tane bıçkın, sekiz tane ayağı filarlı pınar başı çocuğuna kim laf dinletebilir ki..." (Sait Faik Abasıyanık)

ÇATKIN

  1. [sıfat] Çatık
    • "Müftü bunu işitince çatkın bir çehre ile geldi." (Reşat Nuri Güntekin)

YAKICI

  1. [sıfat] Yakma özelliği olan, yakan
    • "Sanki sesleri güneşin yakıcı aydınlıklarını ürpertiyor." (Ömer Seyfettin)
  2. [isim] Yakı yapan veya satan kimse
  3. Etkili, dokunaklı
  4. Başka bir maddeyle birleşerek o maddenin yanmasını sağlayan (madde)
    • "Oksijen yanıcı değil, yakıcıdır."

ÇAPKIN

  1. [sıfat] Geçici aşklar ve ilişikler peşinde koşan (kimse), hovarda
    • "Sen onun karşısına çapkın bir adam gibi çıktın." (Peyami Safa)
  2. Cinsellik hatırlatan
    • "Bunlar, herhangi bir caz havasına uyar gibi omuz, gerdan kırar, kalça sallar ve mantolarını çapkın bir eda ile şöylece omuzlarının üstüne atıverirler." (Halide Edip Adıvar)
  3. Haylaz
    • "İyidir, hoştur ... ille velakin birazcık delişmendir, birazcık çapkındır." (Osman Cemal Kaygılı)
  4. [ünlem] Okşayıcı bir seslenme sözü
    • "Kostüm yeni, potinler yeni, gömlek yeni ... güveyi mi giriyorsun çapkın!" (Peyami Safa)

KISMAK

  1. [-i] Sesi azaltmak, alçaltmak
    • "Radyoyu biraz kısar mısın?"
  2. Gözü biraz kapamak
    • "Adam göz kapaklarını kısarak bir hesapladı." (Necati Cumalı)
  3. Ezmek, büzmek, daraltmak
    • "Omuzlarını kısar, ellerini cebinden çıkarır, atar ağzından sigarasını." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Lamba ışığını azaltmak
  5. Sıkıştırmak
    • "Birden susan köpek kuyruğunu bacaklarının arasına kıstı." (Ömer Seyfettin)
  6. [-den] Masraf, harcama vb.ni azaltmak
    • "Kes üç kuruş ekmekten / Beş kuruş etten kıs." (Behçet Necatigil)
  7. Verilen hak ve özgürlüklerin sınırını daraltmak
  8. Pintilik etmek

SIKKIN

  1. [sıfat] Çok sıkılmış
  2. Sıkıntılı, bungun

KIPÇAK
...
KILADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerdanlık, boyna takılan süs eşyası

KIRMIZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kırmız böceğinden çıkarılan parlak al boya, çiçek boyası

SALKIM

  1. [isim] Üzüm gibi, birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan meyve
    • "Bunu görünce Behzat da iki salkım muzu oradakilere dağıtmış." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Ana saptan çıkan yan çiçekleri, sapları hep aynı uzunlukta olan çiçek durumu
  3. Baklagillerden, salkım durumunda mor çiçekler açan ve çoğu asma gibi çardağa sarılan ağaç türü ve çiçeği (Wistaria sinensis)
  4. Topla atılan demir parçaları

KIVRAK

  1. [sıfat] Canlı, hareketli, atik
    • "Lastik ayakkabılarının üstünde kıvrak ve çevikti." (Haldun Taner)
  2. Akıcı, işlek
    • "Kıvrak bir zekâsı var. Kıvrak bir anlatım."
  3. [isim] Yerli dokuması kara bezden yapılmış köylü kadın yeldirmesi
  4. [isim] İnce tülbent veya ipekli baş örtüsü
  5. Aceleci
  6. Güzel, şık, yakışıklı

SARKIK

  1. [sıfat] Aşağı doğru uzanmış veya uzanmış, sarkmış, sölpük, salpa, gevşek
    • "İri yarı, bıyıkları sarkık bir ozan elini dostça omzuna attı." (Çetin Altan)

IKINMA

  1. [isim] Ikınmak işi

YIKICI

  1. [isim] Yıkmacı
    • "Eski evlerimiz yandı, yıkıldı. Biz onlar içinde yaşayamaz olduk, alıcı çıkınca yıkıcılara sattık." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. [sıfat] Bir şeyin zarar görmesine, bozulmasına, yok olmasına, ortadan kalkmasına yol açan, tahripkâr
    • "O yıkıcı bozgunun sebeplerini öğrenmeye büyük önem verdi." (Falih Rıfkı Atay)

TAŞKIN

  1. [sıfat] Taşmış bir durumda olan
  2. [isim] Su baskını, seylap, feyezan
  3. Aşırı
    • "Bu yüz neşeli değil, taşkın denecek kadar mutlu idi." (Tarık Buğra)

KIYMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değer
    • "Bir özleyiş ve bir korkudan sonra bayrağın kıymetini ne kadar daha başka, ne kadar daha yakından duyuyordum." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Düşündüm ki başka bir yerde çalışmaya başlarsam, belki kıymete binerim." (Ayşe Kulin)
    • "Güneş yalnız dirileri ısıtır. / Güneşin kıymetini bil." (Oktay Rifat)

KIRPIŞ
...
KITAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kıtalar, ana karalar
  2. Asker birlikleri

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü