İçinde olan 6 harfli 145 kelime var. İçerisinde KI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kı olan kelimeler listesine ya da Sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YATKIN

  1. [sıfat] Bir yana eğilmiş, yatık
    • "Bugün birçoğumuzun romana yatkın bulmayacağı anlatımları pek rahat kullanmıştır." (Selim İleri)
  2. Çok durmaktan sağlamlığını yitirmiş, çürük
    • "Yatkın mal. Yatkın kumaş."
  3. Bir işte yeteneği, becerisi olan
    • "Dolap çevirmeye, şantaj mesleğine ne kadar yatkın, ne kadar elverişli idi ise bu yeni konusunda da öyle olacağa benziyordu." (Tarık Buğra)
  4. Benimsemiş, alışmış, eğilimli
    • "Yadırgamaya yatkındı; ama görmüştü kızın oyununu." (Atilla İlhan)

AKIŞLI

  1. [sıfat] Akışı olan

ÇAKILI

  1. [sıfat] Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
    • "Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Çakılmış, bir şeye bağlı
    • "Genç kadın forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
    • "O günkü sözleri çakılı kaldı bende." (Necati Cumalı)
  3. Yeri değişmez, sabit
    • "Çakılı top."

ÇARKIT

  1. [sıfat] Eski, bozuk, sakat

KITLIK

  1. [isim] Kıt olma durumu, ihtiyaca yetmeyecek kadar azlık, az ve zor bulunma
    • "Toprak darlığı, ham madde kıtlığı ve nüfus artışı..." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Kuraklık, savaş vb. nedenlerle ürünün yetişmemesi ve bundan doğan açlık
    • "Memleketi kavuran kıtlık buranın semtine uğramamıştır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. Yiyecek maddelerinde görülen darlık
  4. Duygu, söz vb.nde azlık

SIKICA

  1. [zarf] Sıkı bir biçimde, iyice
    • "İncecik belini alev renkli ipek bir kemerle sıkıca sardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)

AKITAÇ
...
KIRBAÇ

  1. [isim] Tek parça deri veya uzun esnek bir değneğin ucuna sırım bağlanarak yapılmış vurma aracı
    • "Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı." (Faruk Nafiz Çamlıbel)

FIŞKIN

  1. [isim] Bir ağacın dibinden süren ince dal, sürgün, filiz, dal, piç
  2. Asma kütüğünde hereğin üst yanında biten dal

KILMAK

  1. Etmek, yapmak
    • "Kitabımı elimden bırakmadığımı görmek bile onları mutlu kılmaya yetiyordu." (Necati Cumalı)

KISTAK

  1. [isim] Bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası, berzah, dil

IKINMA

  1. [isim] Ikınmak işi

KIRPIM
...
KIRGIN

  1. [sıfat] Bir kimseye gücenmiş, gönlü kırılmış olan
  2. [isim] Toplu ölümlere yol açan bulaşıcı hastalık

KAKINÇ

  1. [isim] Öfke, kızgınlık

YIKICI

  1. [isim] Yıkmacı
    • "Eski evlerimiz yandı, yıkıldı. Biz onlar içinde yaşayamaz olduk, alıcı çıkınca yıkıcılara sattık." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. [sıfat] Bir şeyin zarar görmesine, bozulmasına, yok olmasına, ortadan kalkmasına yol açan, tahripkâr
    • "O yıkıcı bozgunun sebeplerini öğrenmeye büyük önem verdi." (Falih Rıfkı Atay)

KISTAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ölçüt
    • "Dedektif romanlarında suçluyu ararken kullanılan bir kıstası burada da kullanabiliriz." (Haldun Taner)

ŞAKIMA

  1. [isim] Şakımak işi

KIRTIK
...
BALKIR

  1. [isim] Parıltı
  2. Şimşek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü