İçinde kı olan 5 harfli 128 kelime var. İçerisinde KI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kı olan kelimeler listesine ya da Sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NAKIŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle kumaş üzerine renkli iplikler veya sırma ve sim kullanarak elle, makineyle yapılan işleme, el işi
- "Kilimi kilim yapan özelliklerden biri de nakış aralarındaki boşlukların düzenidir." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Özellikle duvar ve tavanları süslemek için yapılan resim
- "Bu hatlar, bu çiniler, bu nakışlar olmasa bu abideler de olmazdı." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Beste ve semainin, dört yerine iki haneli olanı
-
Hile
-
[isim]
Genellikle kumaş üzerine renkli iplikler veya sırma ve sim kullanarak elle, makineyle yapılan işleme, el işi
- ŞAKIT
- ...
- KISIT
-
-
[isim]
Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması
-
Bunama, mahkûm olma vb. nedenlerden dolayı kanunun, bir kimsenin malını, parasını istediği gibi kullanmasına ve harcamasına engel olması, kısıtlılık, kısıtlama, hacir
-
[isim]
Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması
- YANKI
-
-
[isim]
Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, aksiseda, inikâs, akis, eko
- "Ben kimsesiz seyyahı meçhuller caddesinin / Ben yankısından kaçan çocuk kendi sesinin." (Necip Fazıl Kısakürek)
- "Memleket dışında bile birtakım yankılar uyandırmaya başlamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir olgunun çevrede uyandırdığı duygu, düşünce, dedikodu gibi tepki, akis
- "Bu çığlıklar, ağızdan ağıza, kulaktan kulağa geniş yankılarla bütün yurdu kaplıyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, aksiseda, inikâs, akis, eko
- FIKIH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi, gereği gibi, iyice anlayıp bilme
-
İslam hukukunda din ve dünya işleri ile ilgili ana kaynaklardan yararlanarak konulmuş olan kuralların bütünü
-
[isim]
Bir şeyi, gereği gibi, iyice anlayıp bilme
- KITAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vuruşma, birbirini öldürme
-
Savaş
-
[isim]
Vuruşma, birbirini öldürme
- KINLI
-
-
[sıfat]
Kını olan, bir kınla sarılı olan
-
[isim]
Kını çok gelişerek bağlı bulunduğu sapı az veya çok saran yaprak
-
[sıfat]
Kını olan, bir kınla sarılı olan
- IŞKIN
-
-
[isim]
Bir ravent türü
- "Kuşburnunu budarlar / Işkın sürmesin diye." (Halk türküsü)
-
[isim]
Bir ravent türü
- KILMA
-
-
[isim]
Kılmak işi
-
[isim]
Kılmak işi
- KIRAY
-
-
[isim]
Yol kesen, asi
-
Genç, delikanlı
-
[isim]
Yol kesen, asi
- LIKIR
-
-
[isim]
Sıvıların bir kaptan akarken çıkardığı ses
-
[isim]
Sıvıların bir kaptan akarken çıkardığı ses
- KIPIK
-
-
[sıfat]
Yarı kapalı (göz)
-
[sıfat]
Yarı kapalı (göz)
- SAKIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düşen, düşmüş
-
Hükmü kalmamış, eski önemini yitirmiş
-
[isim]
Düşük
-
[sıfat]
Düşen, düşmüş
- KIZIL
-
-
[isim]
Parlak kırmızı renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta / Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Aşırı derecede olan
- "Softalar arasında kızıl bir kavga kopmuştu." (Falih Rıfkı Atay)
-
Komünist
-
Genellikle küçük yaşlarda görülen, bulaşıcı, yüksek ateşli, kırmızı renkte geniş lekeler döktüren, kuluçka dönemi üç dört gün süren tehlikeli hastalık
-
Altın
-
[isim]
Parlak kırmızı renk
- KIPMA
-
-
[isim]
Kıpmak işi
-
[isim]
Kıpmak işi
- KIYYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okka
-
[isim]
Okka
- KIYIŞ
-
-
[isim]
Kıyma işi veya biçimi
-
[isim]
Kıyma işi veya biçimi
- BIÇKI
-
-
[isim]
Tahta veya ağaç biçmekte kullanılan, karşılıklı iki sapı olan ve iki kişi tarafından kullanılan büyük testere
-
Motorla çalışan bir çeşit güçlü testere
-
Saraç bıçağı
-
Bağ budamaya yarayan dişli bıçak
-
[isim]
Tahta veya ağaç biçmekte kullanılan, karşılıklı iki sapı olan ve iki kişi tarafından kullanılan büyük testere
- KIRAÇ
-
-
Verimsiz veya susuz, bitek olmayan (toprak)
-
Verimsiz veya susuz, bitek olmayan (toprak)
- KIŞIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kabuk
- "Büsbütün aç, bir parça ağaç kışrı ve bir kuru portakal kabuğu bile bulamayan insan iskeletlerinin son iniltisini dinliyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Kabuk