İçinde küll olan 25 kelime var. İçerisinde KÜLL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında küll olan kelimeler listesine ya da Sonu küll ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KÜLLENDİRMEK, MÜŞKÜLLEŞMEK, PÜSKÜLLENMEK
KÜLLENDİRME, MÜŞKÜLLEŞME, PÜSKÜLLENME
KÜLLİYETLİ, PARTİKÜLLÜ, TEVEKKÜLLÜ
KÜLLENMEK, MOLEKÜLLÜ, MÜŞKÜLLÜK
KÜLLEMEK, KÜLLENİŞ, KÜLLENME, KÜLLİYAT, KÜLLİYEN, KÜLLİYET, PÜSKÜLLÜ
KAKÜLLÜ, KÜLLEME, KÜLLİYE
KÜLLÜK
KÜLLİ, KÜLLÜ
K L L Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KÜL, LÜK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÜLLENDİRMEK
- ...
- MÜŞKÜLLEŞMEK
-
-
[nsz]
Müşkül duruma girmek, güçleşmek, zorlaşmak
- "Fırkayı kurmak son derece müşkülleşir." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Müşkül duruma girmek, güçleşmek, zorlaşmak
- PÜSKÜLLENMEK
- ...
- MÜŞKÜLLEŞME
-
-
[isim]
Müşkülleşmek işi veya durumu
-
[isim]
Müşkülleşmek işi veya durumu
- PÜSKÜLLENME
- ...
- KÜLLENDİRME
- ...
- KÜLLİYETLİ
-
-
[sıfat]
Pek çok, bir hayli
-
[sıfat]
Pek çok, bir hayli
- TEVEKKÜLLÜ
- ...
- PARTİKÜLLÜ
- ...
- MÜŞKÜLLÜK
- ...
- KÜLLENMEK
-
-
[nsz]
Genellikle ateşin üzerinde kül oluşmak
-
Bir acı, bir sıkıntı unutulur gibi olmak
- "İçimin ateşi hiç küllenmedi. Seneler geçtikçe daha alevleniyor. Evlat acısı bu ..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[nsz]
Genellikle ateşin üzerinde kül oluşmak
- MOLEKÜLLÜ
- ...
- KÜLLİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bütünlük, tümlük
-
Çokluk, bolluk
-
[isim]
Bütünlük, tümlük
- KÜLLENME
-
-
[isim]
Küllenmek işi
-
[isim]
Küllenmek işi
- PÜSKÜLLÜ
-
-
[sıfat]
Püskülü olan, püskül takılmış olan
- "Bu püsküllü şapka, boyunu biraz daha uzatmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Püskülü olan, püskül takılmış olan
- KÜLLENİŞ
-
-
[isim]
Küllenme işi veya biçimi
-
[isim]
Küllenme işi veya biçimi
- KÜLLİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yazarın bütün eserlerini içeren dizi
- "Başlıca şair ve nasirleri tamamıyla öğrenmek için külliyat okumak merakına düştüm." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Bir yazarın bütün eserlerini içeren dizi
- KÜLLİYEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Bütünüyle, tamamıyla, tamamen
-
[zarf]
Bütünüyle, tamamıyla, tamamen
- KÜLLEMEK
-
-
[-i]
Genellikle ateşin üzerini külle örtmek
-
Bir acıyı, bir sıkıntıyı unutturmak
-
[-i]
Genellikle ateşin üzerini külle örtmek
- KÜLLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü
- "Fatih külliyesi."
-
[isim]
Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü