İçinde kük olan 25 kelime var. İçerisinde KÜK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kük olan kelimeler listesine ya da Sonu kük ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KÜKÜRTDİOKSİT
KÜKÜRTLENMEK
KÜKÜRTLEMEK, KÜKÜRTLENME
KÜKÜRDÜMSÜ, KÜKÜRTATAR, KÜKÜRTLEME
KÜKRETMEK, KÜKÜRTSÜZ
BÜKÜKLÜK, ÇÖKÜKLÜK, DÖKÜKLÜK, KÜKREMEK, KÜKRETME, KÜKREYİŞ, KÜKÜRTLÜ, KÜKÜRTSÜ
KÜKREME, SÖKÜKÇÜ
KÜKÜRT
BÜKÜK, ÇÖKÜK, DÖKÜK, KÜKRE, SÖKÜK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÜKÜRTDİOKSİT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yoğunluğu 2,3 olan, renksiz, boğucu kokulu ve asit lezzetinde ağır bir gaz
-
[isim]
Yoğunluğu 2,3 olan, renksiz, boğucu kokulu ve asit lezzetinde ağır bir gaz
- KÜKÜRTLENMEK
-
-
[nsz]
Kükürtleme işine konu olmak veya kükürtleme işi yapılmak
- "Bağ kükürtlendi."
-
[nsz]
Kükürtleme işine konu olmak veya kükürtleme işi yapılmak
- KÜKÜRTLENME
-
-
[isim]
Kükürtlenmek işi
-
[isim]
Kükürtlenmek işi
- KÜKÜRTLEMEK
-
-
[-i]
Toz kükürt serpmek
-
[-i]
Toz kükürt serpmek
- KÜKÜRDÜMSÜ
-
-
[sıfat]
Kükürtsü
-
[sıfat]
Kükürtsü
- KÜKÜRTATAR
-
-
[isim]
Kükürtlü buhar çıkaran ve üzerinde kükürt biriken alan
-
[isim]
Kükürtlü buhar çıkaran ve üzerinde kükürt biriken alan
- KÜKÜRTLEME
-
-
[isim]
Kükürtlemek işi, sülfürleme
-
[isim]
Kükürtlemek işi, sülfürleme
- KÜKÜRTSÜZ
-
-
[sıfat]
İçinde kükürt bulunmayan
-
[sıfat]
İçinde kükürt bulunmayan
- KÜKRETMEK
- ...
- ÇÖKÜKLÜK
-
-
[isim]
Çökük olma durumu
-
[isim]
Çökük olma durumu
- KÜKREMEK
-
-
[nsz]
Aslan, bağırmak
-
Deniz, nehir kabarmak, taşmak
- "Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım / Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Coşkuyla saldırmak
- "Ordu kükremiş aslan gibiydi."
-
Mayalanıp kabarmak
-
Gür bir biçimde yetişmek
- "Kükredi çimenler, açıldı güller / Al şala bürünür bahçeler, bağlar." (Âşık Veysel)
-
Coşmak, taşkınlık göstermek
- "Tutkuların kükrediği günlerde, akıl sözünü dinletemez ki?" (Nurullah ataç)
-
Kızgınlık ve öfke ile yüksek sesle bağırmak
-
[nsz]
Aslan, bağırmak
- KÜKREYİŞ
-
-
[isim]
Kükreme işi veya biçimi
-
[isim]
Kükreme işi veya biçimi
- KÜKRETME
- ...
- BÜKÜKLÜK
-
-
[isim]
Bükük olma durumu
-
[isim]
Bükük olma durumu
- KÜKÜRTLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde kükürt bulunan
- "Kükürtlü sabun."
-
[sıfat]
İçinde kükürt bulunan
- DÖKÜKLÜK
-
-
[isim]
Dökülmüş olma durumu
-
[isim]
Dökülmüş olma durumu
- KÜKÜRTSÜ
-
-
[sıfat]
Kükürdü andıran, kükürde benzeyen, kükürt gibi, kükürdümsü
-
[sıfat]
Kükürdü andıran, kükürde benzeyen, kükürt gibi, kükürdümsü
- SÖKÜKÇÜ
-
-
[isim]
Sökük dikip yama yapan kimse
- "Eve bir düzine sökükçü, terzi tutmaya kudretimiz var." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Sökük dikip yama yapan kimse
- KÜKREME
-
-
[isim]
Kükremek işi
-
[isim]
Kükremek işi
- KÜKÜRT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Atom numarası 16, atom ağırlığı 32,06 olan, 119 °C'de eriyen ve 444 °C'de kaynayan, doğada saf veya başka cisimlerle birleşik olarak bulunan, sarı renkli element, sülf (simgesi S)
-
[isim]
Atom numarası 16, atom ağırlığı 32,06 olan, 119 °C'de eriyen ve 444 °C'de kaynayan, doğada saf veya başka cisimlerle birleşik olarak bulunan, sarı renkli element, sülf (simgesi S)