İçinde kü olan 8 harfli 114 kelime var. İçerisinde KÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kü olan kelimeler listesine ya da Sonu kü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÜSKÜTÜK
-
-
[sıfat]
Çok sarhoş
-
[zarf]
Çok sarhoş bir biçimde, çok sarhoş olarak
- "Sarhoşlar gibi meçhul bir istikamete doğru küskütük ilerliyorsun." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çok sarhoş
- KÜLLENME
-
-
[isim]
Küllenmek işi
-
[isim]
Küllenmek işi
- BİRİMKÜP
- ...
- KÜMELEME
-
-
[isim]
Kümelemek işi
-
Film yapımını kolaylaştırmak amacıyla aynı dekor içindeki çekimleri bir araya toplama, oyuncuların çalışma durumlarını düzenleme
-
[isim]
Kümelemek işi
- PÜSKÜRÜŞ
- ...
- KÜTLETME
-
-
[isim]
Kütletmek işi
-
[isim]
Kütletmek işi
- HÜKÜMRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Egemen
-
[sıfat]
Egemen
- ÖKÜZGÖZÜ
-
-
[isim]
Birleşikgillerden, sarı renkte, papatyayı andırır bir çiçek ve onun bitkisi, sığırgözü, mastı çiçeği, arnika (Arnica montana)
-
[isim]
Birleşikgillerden, sarı renkte, papatyayı andırır bir çiçek ve onun bitkisi, sığırgözü, mastı çiçeği, arnika (Arnica montana)
- KÜLTÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Kültürü gelişmiş olan
-
[sıfat]
Kültürü gelişmiş olan
- TEZEKKÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir sorunu konuşma
-
Hatırlama, hatıra getirme
-
[isim]
Bir sorunu konuşma
- KÜSTAHÇA
-
-
[sıfat]
Küstah, saygısız
-
[zarf]
Küstah, saygısız bir biçimde
-
[sıfat]
Küstah, saygısız
- KÜNDEKAR
- ...
- KÜNEFECİ
- ...
- KÜKÜRTSÜ
-
-
[sıfat]
Kükürdü andıran, kükürde benzeyen, kükürt gibi, kükürdümsü
-
[sıfat]
Kükürdü andıran, kükürde benzeyen, kükürt gibi, kükürdümsü
- KÜKRETME
- ...
- BÜKÜLMEK
-
-
[nsz]
Bükme işine konu olmak, katlanmak
- "Yerde kenarı bükülmüş bir seccade vardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
İplik eğrilmek
-
Eğilmek
-
Yönelmek
-
[nsz]
Bükme işine konu olmak, katlanmak
- KÜÇÜKAYI
- ...
- DÖKÜLMEK
-
-
[nsz]
Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
- "Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kumaş dökümlü olmak
-
Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak
-
[-e]
Düşmek
- "Bizim motor ikiye bölünüp suya döküldüğümüzde, dört kişiydik." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Çıkmak, ortaya konulmak
- "Âdeta düşünmeksizin kaleminden masal sahnelerine benzeyen dağ, dere, uçurum resimleri dökülüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kaplamak, yayılmak
- "Duvarlar, bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Salınmak, serbest bırakılmak
- "Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı." (Haldun Taner)
-
[-e]
Kır, sokak vb. yerlerde insanlar çokça birikmek
- "Bahar o sene erken gelmiş, herkes tarlalara dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çok eskimiş olmak, değerini ve güzelliğini yitirmek
- "Yaşayan, var olan her şey eskiyip dökülecek." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Çok yorgun, hasta olmak
- "Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler." (Tarık Buğra)
-
Akarsular, göl veya denize akmak
-
[nsz]
Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
- KÜSÜŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirine küsmek, karşılıklı darılmak
- "Kocasıyla arası açıktı, tartışıp küsüşüyorlardı sık sık." (Refik Erduran)
-
[nsz]
Birbirine küsmek, karşılıklı darılmak
- ÇÖKÜKLÜK
-
-
[isim]
Çökük olma durumu
-
[isim]
Çökük olma durumu