İçinde kü olan 8 harfli 114 kelime var. İçerisinde KÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kü olan kelimeler listesine ya da Sonu kü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÜRELEME
-
-
[isim]
Kürelemek işi
-
[isim]
Kürelemek işi
- PÜSKÜRME
-
-
[isim]
Püskürmek işi
-
[sıfat]
Sık ve tek tek benekler durumunda olan
-
Yanardağın, duman, kül ve lav çıkarması, indifa
-
[isim]
Püskürmek işi
- TEREKKÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birkaç şeyin bileşmesinden oluşma, bileşme
-
[isim]
Birkaç şeyin bileşmesinden oluşma, bileşme
- KÜFÜRBAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kaba sövgüleri çok kullanan, ağzı bozuk
-
[sıfat]
Kaba sövgüleri çok kullanan, ağzı bozuk
- AYAKÜSTÜ
-
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- "Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri
-
[isim]
Hazır yemek
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- ŞÜKÜRSÜZ
- ...
- TAHAKKÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Baskı, zorbalık, hükmetme
- "Sen böyle karı tahakkümü altında mı kalacaksın?" (Memduh Şevket Esendal)
- "O, işbaşına geldiği zaman etrafındakilere böyle tahakküm ederdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Baskı, zorbalık, hükmetme
- MÜŞKÜLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güçlük, güçlükler, zorluklar
- "Görüyorsunuz ki cevap vermekte müşkülat çekiyorsunuz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Güçlük, güçlükler, zorluklar
- TEVEKKÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma
- "Bu tevekküle karışan bir memnuniyetsizliğin ifadesiydi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma
- KÜKREMEK
-
-
[nsz]
Aslan, bağırmak
-
Deniz, nehir kabarmak, taşmak
- "Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım / Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Coşkuyla saldırmak
- "Ordu kükremiş aslan gibiydi."
-
Mayalanıp kabarmak
-
Gür bir biçimde yetişmek
- "Kükredi çimenler, açıldı güller / Al şala bürünür bahçeler, bağlar." (Âşık Veysel)
-
Coşmak, taşkınlık göstermek
- "Tutkuların kükrediği günlerde, akıl sözünü dinletemez ki?" (Nurullah ataç)
-
Kızgınlık ve öfke ile yüksek sesle bağırmak
-
[nsz]
Aslan, bağırmak
- TEZEKKÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir sorunu konuşma
-
Hatırlama, hatıra getirme
-
[isim]
Bir sorunu konuşma
- EPİKÜRCÜ
- ...
- KÜÇÜLMEK
-
-
[nsz]
Büyükken herhangi bir sebeple küçük duruma gelmek
- "Pantolon yıkanınca küçüldü."
-
Büzülmek, hacimce ufalmak
-
Değer ve onurunu azaltacak davranışta bulunmak
-
[nsz]
Büyükken herhangi bir sebeple küçük duruma gelmek
- DÖKÜNMEK
-
-
[nsz]
Kendi üstüne dökmek
- "Su dökünmek."
-
Rahat bir kıyafet giymek
-
[nsz]
Kendi üstüne dökmek
- KÜFRETME
-
-
[isim]
Küfretmek işi, sövme
-
[isim]
Küfretmek işi, sövme
- ÖYKÜNMEK
-
-
[-e]
Birinin yaptığı gibi yapmak, birine veya bir şeye benzemeye çalışmak, taklit etmek
- "Ölçümüz ve ölçütümüz, varsa yoksa Batı. Batı'ya öykünüyoruz." (Tarık Dursun K)
-
[-e]
Birinin yaptığı gibi yapmak, birine veya bir şeye benzemeye çalışmak, taklit etmek
- KÜREKSİZ
-
-
[sıfat]
Küreği olmayan
-
[sıfat]
Küreği olmayan
- KÜSÜŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirine küsmek, karşılıklı darılmak
- "Kocasıyla arası açıktı, tartışıp küsüşüyorlardı sık sık." (Refik Erduran)
-
[nsz]
Birbirine küsmek, karşılıklı darılmak
- BÜKÜLMEK
-
-
[nsz]
Bükme işine konu olmak, katlanmak
- "Yerde kenarı bükülmüş bir seccade vardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
İplik eğrilmek
-
Eğilmek
-
Yönelmek
-
[nsz]
Bükme işine konu olmak, katlanmak
- KÜÇÜKLÜK
-
-
[isim]
Küçük olma durumu
-
İnsana yakışmayacak, insanın değerini azaltacak davranış
- "Ondan böyle bir küçüklük beklenmez."
-
[isim]
Küçük olma durumu