İçinde kü olan 8 harfli 114 kelime var. İçerisinde KÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kü olan kelimeler listesine ya da Sonu kü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÜSTAHÇA
-
-
[sıfat]
Küstah, saygısız
-
[zarf]
Küstah, saygısız bir biçimde
-
[sıfat]
Küstah, saygısız
- KÜTLEMEK
-
-
[nsz]
Bir yere çarpıp "küt" diye ses çıkarmak
-
[nsz]
Bir yere çarpıp "küt" diye ses çıkarmak
- PÜSKÜRTÜ
-
-
[isim]
Lav
-
[isim]
Lav
- KÜKREMEK
-
-
[nsz]
Aslan, bağırmak
-
Deniz, nehir kabarmak, taşmak
- "Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım / Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Coşkuyla saldırmak
- "Ordu kükremiş aslan gibiydi."
-
Mayalanıp kabarmak
-
Gür bir biçimde yetişmek
- "Kükredi çimenler, açıldı güller / Al şala bürünür bahçeler, bağlar." (Âşık Veysel)
-
Coşmak, taşkınlık göstermek
- "Tutkuların kükrediği günlerde, akıl sözünü dinletemez ki?" (Nurullah ataç)
-
Kızgınlık ve öfke ile yüksek sesle bağırmak
-
[nsz]
Aslan, bağırmak
- ÜRKÜTMEK
-
-
[-i]
Ürküntü vermek
-
Korkutup kaçırmak
- "Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek
-
Korkutmak
- "Bu kadar büyük bir adamın huzuruna çıkmak ihtimali bile beni ürkütüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kuşkulandırmak
- "Ali Rıza Bey hemen kendini topladı. Münasebetsiz bir şey yaparak arkadaşını ürkütmekte mana yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Ürküntü vermek
- AYAKÜSTÜ
-
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- "Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri
-
[isim]
Hazır yemek
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- KÜLDÖKEN
-
-
[isim]
Kadın, eş
-
[isim]
Kadın, eş
- KÜLLİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yazarın bütün eserlerini içeren dizi
- "Başlıca şair ve nasirleri tamamıyla öğrenmek için külliyat okumak merakına düştüm." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Bir yazarın bütün eserlerini içeren dizi
- KÜLHANCI
-
-
[isim]
Hamam ocağını yakan kimse
-
[isim]
Hamam ocağını yakan kimse
- KÜTTEDEK
-
-
[zarf]
Birdenbire "küt" diye ses çıkararak
- "Bir ara küttedek bir şeye çarptık." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Birdenbire "küt" diye ses çıkararak
- KÜSURSUZ
-
-
[sıfat]
Küsuru olmayan
-
[sıfat]
Küsuru olmayan
- KÜFREDİŞ
- ...
- KÜÇÜKLÜK
-
-
[isim]
Küçük olma durumu
-
İnsana yakışmayacak, insanın değerini azaltacak davranış
- "Ondan böyle bir küçüklük beklenmez."
-
[isim]
Küçük olma durumu
- ÇÜKÜNDÜR
-
-
[isim]
Pancar
-
[isim]
Pancar
- KÜSTÜRME
-
-
[isim]
Küstürmek işi
-
[isim]
Küstürmek işi
- KÜTLESEL
-
-
[sıfat]
Kütle ile ilgili olan
-
[sıfat]
Kütle ile ilgili olan
- ÖKÜZDİLİ
-
-
[isim]
Sığırdili
-
[isim]
Sığırdili
- BÜKÜNMEK
-
-
[nsz]
Kıvrılmak, bükülmek
-
Ağrıdan, sancıdan kıvranmak
-
[nsz]
Kıvrılmak, bükülmek
- RÜKÜŞLÜK
-
-
[isim]
Rüküş olma durumu
-
[isim]
Rüküş olma durumu
- BİRİMKÜP
- ...