İçinde olan 4 harfli 16 kelime var. İçerisinde KÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kü olan kelimeler listesine ya da Sonu kü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KÜNH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öz, kök, içyüz
    • "Bu şiirin künhü dimağla, gözle görülmez, yalnız kalple anlaşılır." (Yahya Kemal Beyatlı)

KÜFE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Genellikle söğüt veya başka ağaç dallarından örülen, yük taşımaya yarayan, kaba ve dayanıklı sepet
    • "Bir şey yapamazsan sırtına bir küfe al ... hamallık et!" (Burhan Felek)
  2. [sıfat] Bu sepetin alabildiği miktarda olan
    • "Çardağın önünde o gün dizmeleri gereken sekiz küfe tütün duruyordu." (Necati Cumalı)
  3. Kaba et, kıç

KÜRK

  1. [isim] Bazı hayvanların, giyecek yapmak için işlenmiş postu
  2. [sıfat] Bu posttan yapılmış
    • "Kürk manto."
  3. Hayvan postundan yapılan giysi
    • "Ben yatağımın üstünde, kürkümün içinde soğuktan titreyerek oturuyorum." (Halide Edip Adıvar)

ÜLKÜ

  1. [isim] Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal
    • "Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür." (Atatürk)
  2. İnsanı duyular dünyasının üstüne yükselten ve hiçbir zaman tam olarak gerçekleştirilemeyecek olan, yalnızca erişilmesi istenen amaç olarak kalan kılavuz ilke, örnek yargı ölçüsü, mefkûre, ideal, vizyon
    • "Bu yarının dünyasını, insanlığını düzenleyecek ülkünün sahipleri!" (Halide Edip Adıvar)
  3. Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, yalnızca düşünce ile kavranabilen şey, ideal

KÜME

  1. [isim] Tümsek biçimindeki yığın
  2. Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup
    • "Tarla kuşları Mustafa'nın sabanı altından yeni kurtulmuş olan kaba çığır üzerine kümeyle konarak buldukları tohumlara gaga çalmakta idiler." (Nabizade Nazım)
  3. Tomar
  4. Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek
  5. Takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk, lig
  6. Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri

ÖYKÜ

  1. [isim] Ayrıntılarıyla anlatılan olay
  2. Hikâye
    • "Çok yazamıyorum ama öyküler içinde yaşıyorum." (Nezihe Meriç)

KÜRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim
  2. Yeryüzü, dünya
    • "Ben de yıldızlar gibi, küre gibi, ben de yalnız ve herkese uzaktım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KÜLT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Din (I)
  2. Yerel özellikler taşıyan dinî törenler
  3. Belli bir dönemde aşırı ilgi gören film vb

BAKÜ
...
KÜNK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pişmiş toprak veya betondan yapılmış kalın su borusu, büz
    • "Bir gün bu künklerin bir tanesinin, bir yerinden delinmiş olduğu görülür." (Sait Faik Abasıyanık)

ÜRKÜ

  1. [isim] Topluluğu saran ortak korku, panik

KÜPE

  1. [isim] Kulak memelerine takılan süs eşyası
    • "Kızın kulaklarında mavi küpeler vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bazı hayvanların boyunlarının iki yanından sarkan deri uzantıları
    • "Horozun küpeleri."
    • "Keçinin küpeleri."

KÜRT
...
KÜBA
...
ÖKÜZ

  1. [isim] Çift sürmekte, kağnı çekmekte kullanılan, etinden yararlanılan, iğdiş edilmiş erkek sığır
    • "Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi." (Ömer Seyfettin)
    • "Usta şoför olsa tramvay fren yapınca bunu sezer, gelip öyle öküz gibi bindirmezdi." (Haldun Taner)
  2. Bön, görgüsüz, kaba, anlayışsız, yeteneksiz kimse
  3. Cıvalı zar

KÜSÜ

  1. [isim] Küskünlük

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü