İçinde kuş olan 8 harfli 13 kelime var. İçerisinde KUŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kuş olan kelimeler listesine ya da Sonu kuş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K U Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KUŞ
2 Harfli Kelimeler
ŞU
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARAKUŞİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Kanun, kural, mantık ölçülerine dayanmayan
- "Tiyatro eleştirmenleri, yazarlar, aydınlar bu karakuşi karara karşı çıktılar." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kanun, kural, mantık ölçülerine dayanmayan
- KUŞANMAK
-
-
[-i]
Beline kuşak, kılıç, kemer vb. şeyler bağlamak
-
Giyinmek
- "Takkesini geçirmiş, entarisini kuşanmış, elma soyuyordu." (Aka Gündüz)
-
[-i]
Beline kuşak, kılıç, kemer vb. şeyler bağlamak
- KOKUŞMAK
-
-
[nsz]
Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokmak, taaffün etmek
- "Çöpler kokuşmuş."
-
Kişi, toplum vb. bozularak özelliğini yitirmek, tefessüh etmek
-
Koklaşmak
- "Öpüşürken, kokuşurken çıkageldi kocası..." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokmak, taaffün etmek
- KUŞAKSIZ
-
-
[sıfat]
Kuşağı olmayan
-
[sıfat]
Kuşağı olmayan
- KUŞBURNU
-
-
[isim]
Çalılık ve ormanlık alanlarda yetişen, soluk pembe renkte çiçekler açan bir ağaç, yaban gülü ağacı (Rosa canina)
-
Bu ağacın parlak kırmızı renkli, içi tüylü ve çekirdekli meyvesi
-
Bu meyveden yapılan içecek
-
[isim]
Çalılık ve ormanlık alanlarda yetişen, soluk pembe renkte çiçekler açan bir ağaç, yaban gülü ağacı (Rosa canina)
- KUŞATMAK
-
-
[-i]
Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek
- "Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu." (Necati Cumalı)
-
Çevrelemek, çokça bulunmak
-
Kaplamak
- "Fabrika dumanları bütün şehri kuşattı."
-
Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak
-
[-i]
Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek
- KUŞKUSUZ
-
-
[sıfat]
Kuşkusu olmayan, işkilsiz
-
[zarf]
Elbette, şüphesiz
- "Neşem, iştiham var ve kuşkusuz sağlıklıyım." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Kuşkusu olmayan, işkilsiz
- KUŞADASI
- ...
- KUŞETSİZ
-
-
[sıfat]
Kuşeti olmayan
- "Kuşetsiz vagon."
-
[sıfat]
Kuşeti olmayan
- KUŞÇULUK
-
-
[isim]
Kuş yetiştirme merakı veya kuş yetiştirip satma işi
-
[isim]
Kuş yetiştirme merakı veya kuş yetiştirip satma işi
- TOKUŞMAK
-
-
[nsz]
İki şey birbirine çarpmak, çarpışmak
-
Kafa kafaya vuruşmak
-
[nsz]
İki şey birbirine çarpmak, çarpışmak
- SOKUŞMAK
-
-
[-e]
Dar bir yere sokulmak
-
Usulcacık araya girmek
-
[-e]
Dar bir yere sokulmak
- YOKUŞSUZ
-
-
[sıfat]
Yokuşu olmayan
-
[sıfat]
Yokuşu olmayan