İçinde kuru olan 8 harfli 12 kelime var. İçerisinde KURU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kuru olan kelimeler listesine ya da Sonu kuru ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

K R U U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

KURU, URUK

3 Harfli Kelimeler

KUR

2 Harfli Kelimeler

UR

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KURULAMA

  1. [isim] Kurulamak işi

YARKURUL

  1. [isim] Alt kurul

KURUKAFA

  1. [isim] Tırtılları patates yaprağı yiyen, alt kanatları sarı, üstü kahverengi bir tür kelebek (Acherantia adrophos)

KURUŞLUK

  1. [sıfat] Herhangi bir kuruşa karşılık olan
    • "Elli kuruşluk bir kükürtlü ilacın yarısı..." (Sait Faik Abasıyanık)

KURUTMAÇ

  1. [isim] Mürekkebi kurutmak için kullanılan kurutma kâğıdı ve bunun takılı bulunduğu araç

KURUSIKI

  1. [isim] Yalnız barut doldurulmuş, çekirdeksiz tüfek veya tabanca mermisi
  2. Bu mermiyi patlatan bir tür tabanca
  3. Korku
  4. Blöf

KURULMAK

  1. [nsz] Kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmak
    • "Kurulmuştu benim adıma bir saray / Çevresini dolanmış gümüşten bir çay." (Ahmet Muhip Dranas)
  2. [-e] Rahatça oturmak, yerleşmek
    • "Yırtık pırtık giysili serserilerin peykelere kurulduğunu görünce çok şaşırmıştır." (Salâh Birsel)
  3. Övünür biçimde davranışlarda bulunmak, kasılmak
    • "Adam amma da kuruluyor."

KURULTAY

Kelime Kökeni : Moğolca

  1. [isim] Ulusal veya uluslararası bilimsel toplantı
  2. Bir kuruluşun, gündemindeki sorunları, temel konuları konuşmak ve yeni kurullar seçmek üzere belli sürelerle veya gerektikçe yaptığı genel toplantı, kongre
    • "Dil Kurultayı."
  3. Eski Türklerde devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı meclis

KURUMSUZ

  1. [sıfat] Kurumu olmayan

KURUTMAK

  1. [-i] Suyunu ve ıslaklığını giderip kuru duruma getirmek
    • "Göz yaşlarını kurut, dedi; bilirsin ki kader değişmez." (Cemil Meriç)
  2. Bitki canlılığını yitirmek
    • "Fırtına bütün gülleri kuruttu."
  3. Bazı sebze ve meyvelerin buharlaştırılmasıyla kuru bir durum almasını sağlamak
  4. Cılız duruma getirmek, zayıflatmak
    • "Bu hastalık onu kurutmuş."
  5. Yiyecek ve içecekleri yiyip bitirmek
  6. Uğursuzluk getirmek, yok etmek
    • "Dâhilde bütün millî kuvvetlerimizi dağıttılar, bütün kabiliyetlerimizi kuruttular." (Peyami Safa)

KURUMSAL

  1. [sıfat] Kurumla ilgili
  2. Değişik birim ve fonksiyonlarıyla bir kurumun niteliklerine tam anlamıyla sahip olan

KURUTUCU

  1. [isim] Nemi, ısı veya hava akımıyla uzaklaştırıp içine konulan maddeleri kurutan alet
    • "Çamaşır kurutucusu. Saç kurutucusu."
  2. Boya ve parlatıcıların çabuk kurumalarını sağlamak amacıyla içlerine katılan madde

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü