İçinde kur olan 8 harfli 52 kelime var. İçerisinde KUR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kur olan kelimeler listesine ya da Sonu kur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KUR
2 Harfli Kelimeler
UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HOŞKURAN
-
-
[isim]
Çiçekleri dalları ıspanak gibi pişirilen bir yıllık otsu bir bitki, tilkikuyruğu (Amaranthus lividus)
-
[isim]
Çiçekleri dalları ıspanak gibi pişirilen bir yıllık otsu bir bitki, tilkikuyruğu (Amaranthus lividus)
- KURAMSAL
-
-
[sıfat]
Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazari, teorik, uygulamalı karşıtı
-
[sıfat]
Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazari, teorik, uygulamalı karşıtı
- UÇKURLUK
-
-
[isim]
Uçkur geçirilen katlanmış kenar
-
Bayrağın arka kenarında bulunan ve içinden ip geçirilip tutturulan beyaz bezden kenarlık
-
Uçkur geçirmeye yarayan çubuk
-
[isim]
Uçkur geçirilen katlanmış kenar
- KURUTMAK
-
-
[-i]
Suyunu ve ıslaklığını giderip kuru duruma getirmek
- "Göz yaşlarını kurut, dedi; bilirsin ki kader değişmez." (Cemil Meriç)
-
Bitki canlılığını yitirmek
- "Fırtına bütün gülleri kuruttu."
-
Bazı sebze ve meyvelerin buharlaştırılmasıyla kuru bir durum almasını sağlamak
-
Cılız duruma getirmek, zayıflatmak
- "Bu hastalık onu kurutmuş."
-
Yiyecek ve içecekleri yiyip bitirmek
-
Uğursuzluk getirmek, yok etmek
- "Dâhilde bütün millî kuvvetlerimizi dağıttılar, bütün kabiliyetlerimizi kuruttular." (Peyami Safa)
-
[-i]
Suyunu ve ıslaklığını giderip kuru duruma getirmek
- KURNASIZ
-
-
[sıfat]
Kurnası olmayan
-
[sıfat]
Kurnası olmayan
- KURUŞLUK
-
-
[sıfat]
Herhangi bir kuruşa karşılık olan
- "Elli kuruşluk bir kükürtlü ilacın yarısı..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Herhangi bir kuruşa karşılık olan
- KURALSIZ
-
-
[sıfat]
Kuralı olmayan, kurala uygun olmayan, kaidesiz
-
[sıfat]
Kuralı olmayan, kurala uygun olmayan, kaidesiz
- KURUMSAL
-
-
[sıfat]
Kurumla ilgili
-
Değişik birim ve fonksiyonlarıyla bir kurumun niteliklerine tam anlamıyla sahip olan
-
[sıfat]
Kurumla ilgili
- KURUKAFA
-
-
[isim]
Tırtılları patates yaprağı yiyen, alt kanatları sarı, üstü kahverengi bir tür kelebek (Acherantia adrophos)
-
[isim]
Tırtılları patates yaprağı yiyen, alt kanatları sarı, üstü kahverengi bir tür kelebek (Acherantia adrophos)
- KURLAĞAN
-
-
[isim]
Etyaran
-
[isim]
Etyaran
- KURTULUŞ
-
-
[isim]
Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
- "Doktor o kaosun içinde yalnızlığı seçmiş, kurtuluşu onda bulmuştu." (Tarık Buğra)
-
Bir yerin düşman işgalinden kurtulma günü
- "İzmir'in kurtuluşu her yıl 9 Eylülde kutlanır."
-
[isim]
Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
- KURTALAN
- ...
- KURDURMA
-
-
[isim]
Kurdurmak işi
-
[isim]
Kurdurmak işi
- KURŞUNSU
-
-
[sıfat]
Kurşunu andıran, kurşuna benzeyen, kurşun gibi, kurşunumsu
-
[sıfat]
Kurşunu andıran, kurşuna benzeyen, kurşun gibi, kurşunumsu
- KURSİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kurs öğrencisi
-
[isim]
Kurs öğrencisi
- VAKURLUK
- ...
- KURAKÇIL
-
-
[sıfat]
Kurak yerde yetişen, kurak yerden hoşlanan (bitki)
- "Kurakçıl bitkiler."
-
[sıfat]
Kurak yerde yetişen, kurak yerden hoşlanan (bitki)
- KURTLUCA
-
-
[isim]
Ballıbabagillerden, tırmanıcı sarı çiçekleri olan, kokusu sarımsağı andıran, göl, akarsu kıyıları vb. nemli yerlerde yetişen bir bitki, meşecik, yer meşesi, yer palamudu, yer pelidi, su sarımsağı
-
Lohusa otu
-
[isim]
Ballıbabagillerden, tırmanıcı sarı çiçekleri olan, kokusu sarımsağı andıran, göl, akarsu kıyıları vb. nemli yerlerde yetişen bir bitki, meşecik, yer meşesi, yer palamudu, yer pelidi, su sarımsağı
- KURANDER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hava akımı, cereyan
- "İçtiğim Fernet'in serinliği birdenbire kesildi; kuranderini duymaktan başka az evvel poyraz rüzgârı alan kalbim şimdi bir lav akıntısının altında!" (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Hava akımı, cereyan
- DOKURCUK
-
-
[isim]
Desenli veya yollu dokunmuş yün kumaş
-
[isim]
Desenli veya yollu dokunmuş yün kumaş