İçinde kun olan 9 harfli 18 kelime var. İçerisinde KUN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kun olan kelimeler listesine ya da Sonu kun ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K N U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KUSKUNSUZ
-
-
[sıfat]
Kuskunu olmayan
-
Perişan, derbeder
-
[sıfat]
Kuskunu olmayan
- DOKUNAKLI
-
-
[sıfat]
Etkili, insanın içine işleyen, müessir
- "Seni anlıyorum kızım dedim. Aklıma daha dokunaklı bir söz gelmedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Etkili, insanın içine işleyen, müessir
- DOKUNMALI
- ...
- SÜKUNETLİ
- ...
- TAKUNYALI
-
-
[sıfat]
Takunyası olan, nalınlı
- "Başı yemenili, ayağı takunyalı sarışın bir köylü kızı bana sordu." (Refik Halit Karay)
-
Siyaseti dinî kurallara göre yapmak isteyen kimse
-
[sıfat]
Takunyası olan, nalınlı
- SUSKUNLUK
-
-
[isim]
Suskun olma durumu, sükûtilik
- "Neden suskunluğu ağır bir tehditle yüklü, belli değil." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Suskun olma durumu, sükûtilik
- DOKUNULMA
-
-
[isim]
Dokunulmak işi
-
[isim]
Dokunulmak işi
- COŞKUNLUK
-
-
[isim]
Coşkun olma durumu
-
Coşkunca yapılan iş, cuşiş, cuşuhuruş
- "Yahya Kemal'in tarihimizi kucaklayan sevgisi, en büyük coşkunluğa İstanbul şehrinde varır." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Coşkun olma durumu
- YUTKUNMAK
-
-
[nsz]
Tükürüğü yutmak veya bir şey yutuyormuş gibi gırtlağı hareket ettirmek
- "Oturup oturup kalkıyor, ağzını açacakken hemen yutkunup kapıyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
Bir şeyi söylemekle söylememek arasında duraksamak
- "Annem kelimelerini yutkunuyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bir şeyin yokluğunu kendine yedirememek, kabullenememek
-
[nsz]
Tükürüğü yutmak veya bir şey yutuyormuş gibi gırtlağı hareket ettirmek
- KUNDURACI
-
-
[isim]
Kundura yapan veya satan kimse
- "Bir gün ana oğul kunduracının önünden geçiyorlardı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kundura yapan veya satan kimse
- SÜKUNETLE
- ...
- OKUNAKSIZ
-
-
[sıfat]
Açık ve düzgün harflerle yazılmamış, kolaylıkla okunamayan (yazı)
-
[sıfat]
Açık ve düzgün harflerle yazılmamış, kolaylıkla okunamayan (yazı)
- TAKUNYACI
-
-
[isim]
Takunyacılık işini yapan kimse, nalıncı
-
[isim]
Takunyacılık işini yapan kimse, nalıncı
- TUTKUNLUK
-
-
[isim]
Tutkun olma durumu, meftuniyet, meftunluk
- "Batı medeniyetinin en incelmiş etiketine tutkunluk derecesinde saygı gösteren bir adam olarak ortaya çıkar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Tutkun olma durumu, meftuniyet, meftunluk
- DOKUNCALI
-
-
[sıfat]
Zararlı
- "Birisine yararlı olan, başka birisine dokuncalı olabilir."
-
[sıfat]
Zararlı
- OKUNULMAK
-
-
[nsz]
Okuma işi yapılmak
- "Karanlıkta okunulmaz."
-
[nsz]
Okuma işi yapılmak
- KUNDAKSIZ
-
-
[sıfat]
Kundağı olmayan
-
[sıfat]
Kundağı olmayan
- USKUNDURA
- ...