İçinde kum olan 7 harfli 20 kelime var. İçerisinde KUM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kum olan kelimeler listesine ya da Sonu kum ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

USKUMRU

  1. [isim] Uskumrugillerden, sıcak ve ılık denizlerde sürü durumunda yaşayan, çizgili bir deniz balığı (Scomber scombrus)

KUMANYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yolculuk için hazırlanan yiyecek, azık
    • "Her sabah, dağarcığına kumanyasını kor, çıngıraklı kara keçilerini patikalardan dağ aralıklarına sürerdi." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Sefer durumundaki askerler için hazırlanan yiyecek

KUMLUCA
...
KUMANDI
...
KUMBARA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Para biriktirmek için kullanılan, bozuk veya kâğıt para atılan deliği olan, metal, toprak, plastikten yapılmış küçük kap
  2. Humbara

KUMANCA
...
KUMAŞLI

  1. [sıfat] Kumaşı olan
    • "Esvapları buruşuk kumaşlı, gülünç şeylerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

KUMUKÇA
...
KUMLAMA

  1. [isim] Çam türü ağaçlarda yıl halkaları arasındaki görüntü ayrımını daha da belirtmek için yüzeye, hava basıncından yararlanarak kum püskürtme
  2. Oyma işlerinde, çukurda kalan yüzeyleri özel dişli araçlarla pürüzlü duruma getirme

KUKUMAV
...
KUMRUCU

  1. [isim] Kumru yapan veya satan kimse

KUMASIZ

  1. [sıfat] Kuması olmayan

KUMANDA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Komuta
  2. Elektronik aygıtları belli bir uzaklıktan yönetmeye yarayan kablosuz alet
    • "Büyük kuvvetlere kumanda etmek istiyorum, demişti." (Falih Rıfkı Atay)

VAKUMLU

  1. [sıfat] Vakumlanmış

HÜKUMET
...
KUMKUMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Küçük testi, çömlek
  2. Kötü, olumsuz bir özelliği kendinde fazlasıyla toplayan kimse, olay, olgu veya yer
    • "Dedikodu kumkuması."
    • "Burnundan kıl aldırmayacak kadar kompleks kumkuması bir adamdı." (Haldun Taner)

DOKUMAK

  1. [-i] Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
    • "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak
  3. Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek

KUMARCI

  1. Kumara düşkün, sürekli kumar oynayan kimse, kumarbaz

KUMAŞÇI

  1. [isim] Kumaş üreten veya satan kimse

KUMBAŞI

  1. [isim] Kumsal

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü