İçinde kum olan 6 harfli 15 kelime var. İçerisinde KUM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kum olan kelimeler listesine ya da Sonu kum ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KUMPAS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dizicilerin harfleri satır durumuna getirirken içine yerleştirdikleri ayarlanabilir demir yuva
-
Sanayide kalınlık ve incelikleri ölçmede kullanılan ölçüm aleti
-
Hile, düzen
-
[isim]
Dizicilerin harfleri satır durumuna getirirken içine yerleştirdikleri ayarlanabilir demir yuva
- KUMSAL
-
-
[isim]
Su kıyılarında oluşan kumlu yer, plaj
- "Kumsal boyunca deli gibi koşuyorlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Kumlu
- "Kumsal toprak."
-
[isim]
Su kıyılarında oluşan kumlu yer, plaj
- ATAKUM
- ...
- DOKUMA
-
-
[isim]
Dokumak işi, mensucat, tekstil
- "Halı dokuma sanatı. Dokuma sanayisi."
-
Minder örtüsü, yatak kılıfı vb. için kullanılan ve boyalı pamuk ipliğinden dokunan bez
-
[sıfat]
Kumaş olabilen, kumaş yapılabilen
-
Tezgâhta dokunarak elde edilen (kumaş)
-
Yapı, oluşum
- "Bunun için bu ad yıllara dayanacak, boyası has, dokuması sağlam bir ad olmalı, dedim." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Dokumak işi, mensucat, tekstil
- KUMLUK
-
-
[isim]
Kumsal
-
Kumluk yer
- "Çocuklar kumlukta oynarken, o, arabalarının tekerleği dibinde çömelip oturur." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Kumu çok olan
- "Kumluk arazi."
-
[isim]
Kumsal
- OKUMAK
-
-
[-i]
Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek
- "Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu." (Falih Rıfkı Atay)
- "Gerçi her gece yatmadan evvel okuyup üflerse de çok geçmeden yine uyanır ve kalkardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[nsz]
Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek
- "Gazete bile okumak istemiyorum." (Burhan Felek)
-
[nsz]
Bir konuyu öğrenmek için okulda, bir öğretmenin yanında veya yazılı şeyler üzerinde çalışmak, öğrenim görmek
- "Çabuk dil öğrenmedi, okumak istemedi." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Şarkı, türkü, şiir vb.ni sesli olarak veya ezgi ile söylemek
- "Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Bir şeyin anlamını çözmek
- "Şifre okumak."
-
Hastalığı iyi edeceğini ileri sürerek okuyup üflemek, üfürükçülük etmek
-
Bazı belirtilerle bir anlamı, gizli bir duyguyu anlamak, kavramak
- "Yüzünü benden saklıyor. Niçin? Çehresinde, melalinde aşkının matemini okumayayım, diye mi?" (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Sövmek, küfretmek
-
Bir yere çağırmak, davet etmek, okuntu göndermek
-
[-i]
Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek
- KUMSUZ
-
-
[sıfat]
Kumu olmayan
-
[sıfat]
Kumu olmayan
- OKUMUŞ
-
-
[sıfat]
Okuyarak bilgisini genişletmiş, öğrenim görmüş (kimse)
- "İki yabancı dil bilen, okumuş, kibar bir tıbbiye talebesi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Okuyarak bilgisini genişletmiş, öğrenim görmüş (kimse)
- KUMCUL
-
-
[sıfat]
Kumlu toprakta yetişen, kumlu toprağı seven (bitki)
-
[sıfat]
Kumlu toprakta yetişen, kumlu toprağı seven (bitki)
- MAHKUM
- ...
- KUMRAL
-
-
[isim]
Koyu sarı veya açık kestane rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan (kimse veya şey)
- "Şimdiye kadar hiç böyle kırmızıya çalan kumral kadın görmemişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Koyu sarı veya açık kestane rengi
- MERKUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yazılmış
-
Adı geçen, az önce anılan (kimse)
-
[sıfat]
Yazılmış
- KUMALI
-
-
[sıfat]
Kuması olan
-
[sıfat]
Kuması olan
- KUMPİR
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Özel fırında pişirilen patatesin içine peynir, mısır, bezelye vb. malzeme konularak yapılan yiyecek
-
Patates
-
[isim]
Özel fırında pişirilen patatesin içine peynir, mısır, bezelye vb. malzeme konularak yapılan yiyecek
- ZAKKUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zakkumgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, çiçekleri beyaz veya pembe renkli, kışın yapraklarını dökmeyen zehirli bir ağaççık, ağı ağacı, ağı çiçeği (Nerium oleander)
-
[isim]
Zakkumgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, çiçekleri beyaz veya pembe renkli, kışın yapraklarını dökmeyen zehirli bir ağaççık, ağı ağacı, ağı çiçeği (Nerium oleander)