İçinde KUŞ geçen 7 harfli kelimeler

İçinde kuş olan 7 harfli 22 kelime var. İçerisinde KUŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kuş olan kelimeler listesine ya da Sonu kuş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

K U Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KUŞ

2 Harfli Kelimeler

ŞU

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KUŞDİLİ

1. [isim] Bir tür dişbudak

KUŞETLİ

1. [sıfat] Kuşeti olan
   • "Kuşetli vagon."

KUŞHANE

Kelime Kökeni : Türkçe

1. [isim] İçinde süs kuşları beslenilen ve üretilen küçük oda veya büyük kafes

KUŞANTI

1. [isim] Giyecek, kuşanılacak şey

KUŞKUCU

1. [sıfat] Açık bir biçimde kanıtlanmamış her şeyden kuşkuya düşen, şüpheci, septik
2. Kuşkuculuk yanlısı olan, septik

KUŞANMA

1. [isim] Kuşanmak işi

SOKUŞMA

1. [isim] Sokuşmak işi veya durumu

KUŞGÖMÜ

1. [isim] Pastırmanın fileto bölümü

KUŞYEMİ

1. [isim] Buğdaygillerden, durgun sularda yetişen bir bitki (Phalaris canariensis)
2. Bu bitkinin taneleri

KOKUŞMA

1. [isim] Kokuşmak işi

KOKUŞUK

1. Kokuşmuş, bozulmuş olan, müteaffin
2. Kokmuş

KUŞGÖZÜ

1. [isim] Ev, villa vb. konutların çatı katlarını aydınlatmaya yarayan küçük pencere

KUŞBAŞI

1. [sıfat] Küçük bir kuşun başı büyüklüğünde doğranmış (et vb.)
   • "Kuşbaşı et."

YOKUŞLU

1. [sıfat] Yokuşu olan

YOKUŞÇU

1. [isim] Özellikle tepe ve yamaçlı yollarda başarılı olan bisiklet yarışçısı

KUŞANIŞ

1. [isim] Kuşanma işi veya biçimi

KUŞKULU

1. [sıfat] Kuşku belirten, kuşku anlatan, şüpheli
   • "Demir parmaklıklı penceresinden içeriye kuşkulu bir göz atıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
2. Kuşku içinde olan, şüpheli
   • "Beynimizde biriken bayağı ve kuşkulu fikirleri çam kokularına sürünmüş nazlı hava alıp götürdü." (Refik Halit Karay)
3. Kuşkucu

KUŞATMA

1. [isim] Bir ülkenin veya bir yerin dış dünya ile olan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, abluka, ihata, muhasara
   • "Bir türlü, ne yapsa, nereye gitse bu kuşatmadan kurtulamıyordu bir türlü." (Yahya Kemal)

KUŞAKLI

1. [sıfat] Kuşağı olan
   • "Kıpkızıl ve gırtlaktan aşağı kuşaklı gömlek, tuhaf bir kasket ve elde silah!" (Aka Gündüz)

KUŞATIŞ

1. [isim] Kuşatma işi veya biçimi