İçinde kte olan 8 harfli 13 kelime var. İçerisinde KTE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kte olan kelimeler listesine ya da Sonu kte ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KET, TEK
2 Harfli Kelimeler
EK, ET, KE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUKTESİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tutumlu
-
[sıfat]
Tutumlu
- BİRLİKTE
-
-
[zarf]
Bir arada, beraberce, hep beraber
- "Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare." (Tevfik Fikret)
-
Yanında, beraberinde
- "Kitabınızı birlikte getirdiniz mi?"
-
[zarf]
Bir arada, beraberce, hep beraber
- KARAKTER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ayırt edici nitelik
-
Bir bireyin kendine özgü yapısı, onu başkalarından ayıran temel belirti ve bireyin davranış biçimlerini belirleyen, üstün ana özellik, öz yapı, ıra, seciye
- "Yıldız'ın iyi bir eğitimi, kuvvetli bir karakteri var." (Aka Gündüz)
-
Bir kimsenin veya bir insan grubunun tutumu, duygulanma ve davranış biçimi
- "Pek uysal, tatlı, neşeli karakterine rağmen dostum kavgacıdır." (Refik Halit Karay)
-
Basımda harf türü
-
Bir eserde duygu, tutku ve düşünce yönlerinden ele alınan kimse
-
Bireyin kendi kendisine egemen olmasını, kendi kendisiyle uyum içinde bulunmasını, düşünüş ve hareketlerinde tutarlı, sağlam kalabilmesini sağlayan özellikler bütünü
-
[isim]
Ayırt edici nitelik
- NÜKTESİZ
-
-
[sıfat]
Nüktesi olmayan
-
[sıfat]
Nüktesi olmayan
- MUKTEDİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, erkli
-
[sıfat]
Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, erkli
- NÜKTEDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnce, güzel nükteler yapan (kimse), nükteci
- "Necmi'yi bilirsiniz, ney çalar, edebiyata meraklı, nüktedan ... bir çocuk." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
İnce, güzel nükteler yapan (kimse), nükteci
- MUKTEBES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararlanmak için alınmış, aktarılmış
-
[sıfat]
Yararlanmak için alınmış, aktarılmış
- GERÇEKTE
-
-
[zarf]
Aslında, tam anlamıyla, hakikatte
- "Kumpanyanın kurulmasında başı çeken gerçekte, ecnebi bir banka." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Aslında, tam anlamıyla, hakikatte
- PRATİKTE
-
-
[zarf]
Günlük yaşayışta, uygulamada
-
[zarf]
Günlük yaşayışta, uygulamada
- KÖKTENCİ
-
-
Köktencilikten yana olan, köktencilik yanlısı olan, radikal
-
Köktencilikten yana olan, köktencilik yanlısı olan, radikal
- MEKTEPLİ
-
-
[isim]
Okula giden kimse, öğrenci
-
[sıfat]
Okulda yetişmiş olan, alaylı karşıtı
- "Kazada mektepli dişçi olmadığı için onu vilayete götürdüm." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Okula giden kimse, öğrenci
- MÜKTESEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kazanılmış, edinilmiş
-
[sıfat]
Kazanılmış, edinilmiş
- YÜREKTEN
-
-
Temiz duygularla, saygı ile, içten, içtenlikle
- "İlk zamanlarda olduğu gibi şöyle içten ve yürekten konuştukları bir anları olmuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Temiz duygularla, saygı ile, içten, içtenlikle