İçinde koym olan 6 kelime var. İçerisinde KOYM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında koym olan kelimeler listesine ya da Sonu koym ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BEKLEYEKOYMAK
BEKLEYEKOYMA
ALIKOYMAK
ALIKOYMA
KOYMAK
KOYMA
K M O Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KOM, KOY, YOK, YOM
2 Harfli Kelimeler
OK, OM, OY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BEKLEYEKOYMAK
-
-
[nsz]
Beklemesini sürdürmek
-
[nsz]
Beklemesini sürdürmek
- BEKLEYEKOYMA
-
-
[isim]
Bekleyekoymak işi
-
[isim]
Bekleyekoymak işi
- ALIKOYMAK
-
-
[-i]
Bir süre için bir yerde tutmak
- "Arkadaşım beni yemeğe alıkoydu."
-
[-den]
Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak
- "Selim Bey, babamı yemeğinden alıkoyarak mütemadiyen Girit'ten bahsediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ayırıp saklamak
- "Bu kitabı sizin için alıkoydum."
-
[-den]
Yoksun bırakmak
- "İlk iki karım beni dalmış olduğum macera âleminden bir adım alıkoymamıştılar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Mâni olmak, engel olmak
- "İki güne yakın bir zaman yalnız su vererek oradan oraya koşturulmuş hayvanı, hangi kuvvet ağzına yanaşmış yiyeceği kapmaktan alıkoyar?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Bir süre için bir yerde tutmak
- ALIKOYMA
-
-
[isim]
Alıkoymak işi
-
[isim]
Alıkoymak işi
- KOYMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek
- "Öteki elini doktorun omzuna koydu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Gündüz olsun gece olsun, iki dakikalık bir fırsat buldu mu Allaha ısmarladık, sütnineyi koydunsa bul!" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak
- "Bu işe kimi koyacağız?"
-
Bırakmak
- "İçeri kimseyi koymuyorlar."
-
Katmak, eklemek
- "Mal üstüne mal koymak için içi giden bir kişidir." (Salâh Birsel)
-
İmza, tarih, adres yazmak
-
Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak
- "Orduda yaşayan manevi kuvveti de meydana koyuyor." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[nsz]
Etkilemek, dokunmak
- "Bu söz ona çok koymuş."
-
Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak
- "Giderlerini iki ay içinde yerine koydu." (Necati Cumalı)
-
Bırakmak, terk etmek
-
[-i]
Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek
- KOYMA
-
-
[isim]
Koymak işi
-
[isim]
Koymak işi