İçinde kon olan 8 harfli 33 kelime var. İçerisinde KON bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kon olan kelimeler listesine ya da Sonu kon ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K N O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OK, ON
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KONDURMA
-
-
[isim]
Kondurmak işi
-
[isim]
Kondurmak işi
- KONTÖRLÜ
-
-
[sıfat]
Kontörü bulunan
-
[sıfat]
Kontörü bulunan
- KONSİNYE
- ...
- KONUŞUCU
-
-
[isim]
Konuşmacı
- "Geleceği günler ev halkınca bir sevinç arifesi yaşanırdı. Çünkü Celal Bey çok iyi bir konuşucuydu." (Haldun Taner)
-
Kusursuz, düzgün, güzel, tatlı söz söylemesini bilen kimse
-
[isim]
Konuşmacı
- KONÇERTO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir çalgının teknik özelliklerini ön plana çıkarmak amacıyla yazılmış, orkestra eşliğinde seslendirilen, sonat formundaki müzik eseri
- "Derinden gelen, insanın ruhunu okşayan bir keman konçertosu çalıyordu." (Nazlı Eray)
-
[isim]
Bir çalgının teknik özelliklerini ön plana çıkarmak amacıyla yazılmış, orkestra eşliğinde seslendirilen, sonat formundaki müzik eseri
- KONUŞKAN
-
-
[sıfat]
Konuşmayı, lakırtıyı seven, çok konuşan
-
[sıfat]
Konuşmayı, lakırtıyı seven, çok konuşan
- KONVEYÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yükü havadan veya yerden taşımaya yarayan ve kapalı devre çalışan alet, taşıyıcı
-
Koruyucu gemi, refakat gemisi
-
[isim]
Yükü havadan veya yerden taşımaya yarayan ve kapalı devre çalışan alet, taşıyıcı
- EKONOMİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Ekonomi ile ilgili olan, iktisadi
- "Bugüne kadar ekonomik bakımdan ne sıkıntılar çektiğimizi bir biz biliriz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Az masraflı, kazançlı, hesaplı, iktisadi
-
Kolay kullanılabilen
- "Matematik dili ayrıca en ekonomik dildir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Ekonomi ile ilgili olan, iktisadi
- KONSOLOS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşlarının haklarını koruyan, bağlı bulunduğu hükûmete siyasal ve ticari bilgileri veren dış işleri görevlisi, şehbender
-
[isim]
Yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşlarının haklarını koruyan, bağlı bulunduğu hükûmete siyasal ve ticari bilgileri veren dış işleri görevlisi, şehbender
- ANAKONDA
-
-
[isim]
Boğagillerden, tropikal Güney Amerika'da yaşayan, 8-10 m uzunlukta, avını sararak ve sıkarak öldüren yılan (Eunectes murinus)
-
[isim]
Boğagillerden, tropikal Güney Amerika'da yaşayan, 8-10 m uzunlukta, avını sararak ve sıkarak öldüren yılan (Eunectes murinus)
- AKONİTİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Boğan otundan çıkarılan ve hekimlikte kullanılan zehirli bir madde
-
[isim]
Boğan otundan çıkarılan ve hekimlikte kullanılan zehirli bir madde
- REESKONT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir bankanın elinde bulundurduğu, vadesi gelmemiş senetlerin bir başka bankaya iskonto ettirmesi
-
[isim]
Bir bankanın elinde bulundurduğu, vadesi gelmemiş senetlerin bir başka bankaya iskonto ettirmesi
- KONİKLİK
-
-
[isim]
Konik olma durumu
-
[isim]
Konik olma durumu
- KONUKLUK
-
-
[isim]
Konuk olma durumu, misafirlik
- "Gittikleri kasabalarda konuk olduklarını bilirler, konukluğun gereklerine göre davranırlardı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Konuk olma durumu, misafirlik
- KONULMAK
-
-
[nsz]
Koyma veya konma işi yapılmak
- "Yemeğe tuz konuldu."
-
[nsz]
Koyma veya konma işi yapılmak
- KONUKEVİ
-
-
[isim]
Resmî veya özel kuruluşların kendi görevlilerinin yararlanması için yaptırdığı konut, misafirhane
-
[isim]
Resmî veya özel kuruluşların kendi görevlilerinin yararlanması için yaptırdığı konut, misafirhane
- KONFİRME
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Doğrulanmış, geçerlenmiş, onaylanmış
-
[sıfat]
Doğrulanmış, geçerlenmiş, onaylanmış
- KONTEKST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bağlam
-
Olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü, bütünlük, bağlam
- "Her yapının hem görüntüsel hem manevi bir bütünlüğü vardır. Kişiliği ancak bu kontekst içinde vurgulanır." (Haldun Taner)
-
Çevre
-
[isim]
Bağlam
- KONUŞMAK
-
-
[nsz]
Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak
- "Çocuk daha konuşamıyor."
-
[-i]
Belli bir konudan söz etmek
- "Mehmet yedi yaşındayken anasıyla konuştuklarından fazla bir şey konuşmazdı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek
- "İşten sonra Nuruosmaniye'deki İkbal kahvesinde arkadaşlarla şiir ve edebiyat konuşuyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
Söylev vermek, konuşma yapmak
-
Konuşma dili olarak kullanmak
- "Türkçeyi çok iyi konuşuyor."
-
Düşüncesini herhangi bir araç kullanarak anlatmak
- "Dilsizler el işaretleriyle konuşur."
-
[-le]
İlişki kurmak veya ilişkiyi sürdürmek
- "Üst kattakilerle konuşuyoruz."
-
Flört etmek
-
Dargın bulunmamak
-
Oyuncak, hayvan vb. konuşmaya benzeyen birtakım sesler çıkarmak
-
Gizli bir şeyi açığa vurmak, ele vermek
-
Becermek, uzman gibi yapabilmek
- "Fokstrotta uzun boylu konuşamam." (Mahmut Yesari)
-
Geçerli olmak, etkin olmak
- "Yasaların yerine yumruklar konuştu."
-
Şık ve zarif görünmek
- "Bluzun konuşuyor."
-
[nsz]
Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak
- KONSOLİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vadesi belli olmayan ve yalnızca faizi ödenen devlet tahvili
-
Bir tür iskambil oyunu
-
[isim]
Vadesi belli olmayan ve yalnızca faizi ödenen devlet tahvili