İçinde ko olan 8 harfli 218 kelime var. İçerisinde KO bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ko olan kelimeler listesine ya da Sonu ko ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOMANDİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir komandit şirket sermayesinin bir veya birçok ortak tarafından sağlanan bölümü
-
[isim]
Bir komandit şirket sermayesinin bir veya birçok ortak tarafından sağlanan bölümü
- KONAKLIK
-
-
[isim]
Konak olmaya uygun yer
-
Konak kadar alınan yol
-
[isim]
Konak olmaya uygun yer
- FİLDEKOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskoçya ipliği denilen ince ve sağlam pamuk ipliği
- "Ayağında beyaz, yeni ütülü bir pantolon, üstünde bir fildekoz var." (Peyami Safa)
-
[isim]
İskoçya ipliği denilen ince ve sağlam pamuk ipliği
- KONUMDAŞ
- ...
- MİKROKOK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nokta biçimdeki mikroplara verilen genel ad
-
[isim]
Nokta biçimdeki mikroplara verilen genel ad
- KONSİNYE
- ...
- KONVEYÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yükü havadan veya yerden taşımaya yarayan ve kapalı devre çalışan alet, taşıyıcı
-
Koruyucu gemi, refakat gemisi
-
[isim]
Yükü havadan veya yerden taşımaya yarayan ve kapalı devre çalışan alet, taşıyıcı
- KOPARMAK
-
-
[-i]
Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak
- "O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[nsz]
Daldan, ağaçtan alıp toplamak
- "Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır." (Halide Edip Adıvar)
- "Sana karşı içimde iki katlı bir ana yüreği var. İşte onu koparıp atamıyorum." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Birden ve güçlü bir biçimde başlamak veya başlatmak
- "Zehra birdenbire iki avucunu da yüzüne kapadı, kısa ve keskin bir çığlık kopardı." (Peyami Safa)
-
Zor kullanarak almak
-
[-den]
Güçlükle elde etmek
- "Bir kızla buluşmuşken bir başkasından söz ya da telefon numarası kopardığı oluyordu." (Necati Cumalı)
-
Birlikte koşan yarışçıyı üstün bir çaba ile hızlanıp geçmek
-
[-i]
Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak
- KOLCULUK
-
-
[isim]
Kolcu olma durumu veya kolcunun işi
-
[isim]
Kolcu olma durumu veya kolcunun işi
- KOLLULUK
- ...
- KAŞKORSE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ten üzerine giyilen ince kadın fanilası
-
[isim]
Ten üzerine giyilen ince kadın fanilası
- KOCATMAK
-
-
[-i]
Kocaltmak
-
[-i]
Kocaltmak
- KOKETLİK
-
-
[isim]
Koket olma durumu
- "Sesi yine tatlılaşıyor, kıyafetine, tavırlarına bir koketlik geliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Koket olma durumu
- KOLÇAKLI
- ...
- KORUNCAK
-
-
[isim]
Ambalajlanan malı dış etkilere karşı korumak için ambalaj çatısına çakılan tahta, kontrplak vb. malzeme, mahfaza
-
[isim]
Ambalajlanan malı dış etkilere karşı korumak için ambalaj çatısına çakılan tahta, kontrplak vb. malzeme, mahfaza
- KOTARMAK
-
-
[-i]
Pişen yemeği başka kaba boşaltmak
- "İki kız kardeş güle söyleye sofralarını hazırlayıp yemeklerini kotardılar." (Memduh Şevket Esendal)
-
Hazırlık yapmak
- "O akşam yemeği için kotarabildiklerinin bir kısmını yarı çiğ, yarı pişmiş önüme sürüyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir işi tamamlamak, bitirmek
-
Üstesinden gelmek
- "Yeter ki o beni içeri sokabilsin ve ben bu röportajı kotarayım." (Ayşe Kulin)
-
[-i]
Pişen yemeği başka kaba boşaltmak
- BAROSKOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Havanın içinde bulunduğu cisimlerin ağırlığı üzerine yaptığı hafifletici etkiyi gösteren ve havası boşaltılabilen bir fanus içinde terazisi bulunan fizik cihazı
-
[isim]
Havanın içinde bulunduğu cisimlerin ağırlığı üzerine yaptığı hafifletici etkiyi gösteren ve havası boşaltılabilen bir fanus içinde terazisi bulunan fizik cihazı
- KOKOTLUK
- ...
- KOFLAŞMA
-
-
[isim]
Koflaşmak işi
-
[isim]
Koflaşmak işi
- KOLLAŞMA
- ...