İçinde klı olan 8 harfli 109 kelime var. İçerisinde KLI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında klı olan kelimeler listesine ya da Sonu klı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KIL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TANIKLIK
-
-
[isim]
Tanık olma durumu veya tanığın yaptığı iş, şahitlik
- "İntihar etmeden önce de aleyhte tanıklık edecek, yargıcı temizleyecekti." (Çetin Altan)
-
[isim]
Tanık olma durumu veya tanığın yaptığı iş, şahitlik
- TIRTIKLI
-
-
[sıfat]
Tırtığı olan
-
[sıfat]
Tırtığı olan
- KANIKLIK
-
-
[isim]
Elindekinden hoşnut olma durumu, kanaat, kanaatkârlık
-
[isim]
Elindekinden hoşnut olma durumu, kanaat, kanaatkârlık
- KAPAKLIK
-
-
[isim]
Kapak taşı
-
[sıfat]
Kapak yapmaya özgü
- "Kapaklık karton."
-
[isim]
Kapak taşı
- LEYLAKLI
- ...
- KAÇIKLIK
-
-
[isim]
Kaçık olma durumu
-
Delice, kaçıkça davranış
-
[isim]
Kaçık olma durumu
- BIÇAKLIK
-
-
[isim]
Bıçak koyacak yer
-
[sıfat]
Bıçak yapmaya elverişli (maden)
-
[isim]
Bıçak koyacak yer
- RASTIKLI
-
-
[sıfat]
Rastık sürülmüş olan (kaş veya saç)
- "Kaşları rastıklı taze, tatlı bir gözle şimdi kendilerine yaklaşmış askeri süzdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Rastık sürülmüş olan (kaş veya saç)
- SUSAKLIK
-
-
[isim]
Susamış olma durumu
-
Salaklık, aptallık
-
[isim]
Susamış olma durumu
- KURAKLIK
-
-
[isim]
Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık
- "Kuraklık her yanı kasıp kavuruyor ve berbat ediyor bostanları." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık
- TABAKLIK
-
-
[isim]
Tabak koymaya yarayan ve üst üste birkaç kattan oluşan raf
-
[isim]
Tabak koymaya yarayan ve üst üste birkaç kattan oluşan raf
- KALPAKLI
-
-
[sıfat]
Kalpak giymiş
- "O üç kişinin yanı başındaki masaya kalpaklı, poturlu bir adam geldi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kalpak giymiş
- KAZAKLIK
-
-
[isim]
Karısına söz geçirme, dediğini yaptırma durumu
-
[isim]
Karısına söz geçirme, dediğini yaptırma durumu
- BASIKLIK
-
-
[isim]
Basık olma durumu
-
Bir elipsin büyük ve küçük eksenleri arasındaki farkın büyük eksene oranı
-
[isim]
Basık olma durumu
- ÇIRAKLIK
-
-
[isim]
Çırak olma durumu, yamaklık
- "Evimize yakın olan bu kahveye gide gele, kahveci çıraklığına başlayıverdim." (Memduh Şevket Esendal)
-
Çırağın yaptığı iş
- "Bir şey söylemeden çıraklık vazifesini alırdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çırağa verilen ücret
-
Çırakların çalıştığı yer
-
[isim]
Çırak olma durumu, yamaklık
- ÇANAKLIK
-
-
[isim]
Gemi direklerindeki gözetleme yeri
-
[isim]
Gemi direklerindeki gözetleme yeri
- KAYNAKLI
-
-
[sıfat]
Belli bir kaynaktan gelen
- "Londra kaynaklı bir habere göre..."
-
Kaynak yapılmış
-
[sıfat]
Belli bir kaynaktan gelen
- ÇAKMAKLI
-
-
[isim]
Çakmak taşı ve zemberekle ateş alan bir tür tüfek
-
[isim]
Çakmak taşı ve zemberekle ateş alan bir tür tüfek
- KILÇIKLI
-
-
[sıfat]
Kılçığı olan
- "Kaşık adası bilek kalınlığında, mor kılçıklı, yarım metre uzunluğunda zarganalarla doludur." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Pürüzlü, çapraşık, karışık
- "Bu iş pek kılçıklı, içinden nasıl çıkılır?"
-
[sıfat]
Kılçığı olan
- KURSAKLI
-
-
[sıfat]
Kursağı olan
- "Kursaklı düdük."
-
Guatr hastalığı olan (kimse)
-
[sıfat]
Kursağı olan