İçinde klu olan 7 harfli 20 kelime var. İçerisinde KLU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında klu olan kelimeler listesine ya da Sonu klu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K L U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KUL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAVUKLU
-
-
[sıfat]
İçinde tavuk eti bulunan
-
[sıfat]
İçinde tavuk eti bulunan
- TUTUKLU
-
-
[isim]
Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimse, tutuk, mevkuf
- "Girip çıkan resmîler, siviller, elleri bağlı ya da çözük tutuklular..." (Çetin Altan)
-
[isim]
Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimse, tutuk, mevkuf
- BUÇUKLU
-
-
[sıfat]
Kesirli
- "Buçuklu para."
-
[sıfat]
Kesirli
- UYRUKLU
-
-
[sıfat]
Bir devletin yönetimi altında olan
- "Türkiye Cumhuriyeti uyruklu kimseler."
-
[sıfat]
Bir devletin yönetimi altında olan
- MAKLUBE
- ...
- GUGUKLU
-
-
[isim]
Guguklu saat
- "Bu saatlerin bazıları guguklu olur." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Guguklu saat
- PAMUKLU
-
-
[sıfat]
Pamuk ipliği veya başka iplikler karıştırılarak dokunmuş (kumaş)
- "Üstünde pamuklu Şam hırkası, daha üstünde yorganlar ve battaniyeler vardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Yüzüyle astarı arasına pamuk yayılarak dikilen hırka
-
[sıfat]
Pamuk ipliği veya başka iplikler karıştırılarak dokunmuş (kumaş)
- YAVUKLU
-
-
[isim]
Sözlü
- "Köylerine dönmekte olan iki er, yavukluları için birer maşa aldılar." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Sevgili
-
[isim]
Sözlü
- ARTUKLU
- ...
- OBRUKLU
-
-
[sıfat]
Obruğu olan
- "Sadece Vedia ile evlenmeleri bile yılanlı, timsahlı, obruklu koskoca bir bataklığı geçişe benzerdi." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Obruğu olan
- ABUKLUK
-
-
[isim]
Saçmalık
-
[isim]
Saçmalık
- ÇOCUKLU
-
-
[sıfat]
Çocuğu olan
- "O da eski karısından iki veya üç çocuklu bir duldu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Çocuğu olan
- DORUKLU
- ...
- GOCUKLU
-
-
[sıfat]
Gocuğu olan
- "Ahır tarafına giden gocuklu ve aba tozluklu kâhyama seslendim." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Gocuğu olan
- KAVUKLU
-
-
[sıfat]
Kavuk giymiş
-
[sıfat]
Kavuk giymiş
- ÇUBUKLU
-
-
[sıfat]
Çubuğu olan
-
Uzunlamasına çizgili (kumaş)
- "Kırmızı çubuklu, soluk entarisinin bir eteğini beline sokmuş." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çubuğu olan
- UÇUKLUK
-
-
[isim]
Uçuk olma durumu
- "Gözlerinin rengi fark edilemeyen uçukluğu beni titretti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Uçuk olma durumu
- KABUKLU
-
-
[sıfat]
Kabuğu olan
-
[sıfat]
Kabuğu olan
- SUCUKLU
-
-
[sıfat]
İçinde sucuk bulunan
-
[isim]
İçinde sucuk bulunan gözleme, börek, pide vb. hamur işleri
-
[sıfat]
İçinde sucuk bulunan
- TOPUKLU
-
-
[sıfat]
Yüksek ökçeli
- "Topuklu ayakkabı."
-
[sıfat]
Yüksek ökçeli