İçinde kl olan 9 harfli 425 kelime var. İçerisinde KL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kl olan kelimeler listesine ya da Sonu kl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİLEZİKLİ
-
-
[sıfat]
Bileziği olan
-
Bilezik takmış olan
- "Panjurun gölgesinde beliren altın bilezikli, zayıf bir kadın kolu gördüm." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Bileziği olan
- ŞAKLATMAK
-
-
[-i]
"Şak" diye ses çıkartmak
- "Yaygaracı kadın bir elinin tersini öteki elinin avucuna vurarak şaklatıyor, gözlerini açıyor, bağırıyordu." (Peyami Safa)
-
[-i]
"Şak" diye ses çıkartmak
- STOKLAMAK
-
-
[-i]
İhtiyacın üstünde bir malı aşırı miktarda yığmak
-
[-i]
İhtiyacın üstünde bir malı aşırı miktarda yığmak
- UZAKLAŞMA
-
-
[isim]
Uzaklaşmak durumu
-
[isim]
Uzaklaşmak durumu
- YÜKSEKLİK
-
-
[isim]
Yüksek olma durumu
-
Yükselti
-
Geometrik biçimlerde, tabandan tepeye olan uzaklık
-
Bir yıldızdan gelen ışın ile ufuk düzlemi arasındaki açı
-
[isim]
Yüksek olma durumu
- AYAKLILIK
-
-
[isim]
Ayaklı olma durumu
-
[isim]
Ayaklı olma durumu
- TEKLİFSİZ
-
-
[sıfat]
Samimi, içli dışlı, sıkı fıkı
- "Bunlardan başka bazı teklifsiz aile dostları da var." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Samimi, içli dışlı, sıkı fıkı bir biçimde
-
[sıfat]
Samimi, içli dışlı, sıkı fıkı
- ÖBEKLENME
-
-
[isim]
Öbeklenmek durumu veya biçimi
-
[isim]
Öbeklenmek durumu veya biçimi
- ÇIPLAKLIK
-
-
[isim]
Çıplak olma durumu
- "Bugün bir ikinci moda da çıplaklıktır fakat bu bir sözde çıplaklıktır." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Çıplak olma durumu
- DANDİKLİK
-
-
[isim]
Dandik olma durumu
-
[isim]
Dandik olma durumu
- UÇUKLAŞMA
-
-
[isim]
Uçuklaşmak durumu
-
[isim]
Uçuklaşmak durumu
- USTALIKLA
-
-
[zarf]
Ustaca
- "Bunların üzerinden ustalıkla atlayarak gemiye doğru yürüdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kurnazca
- "Onlar huylarını ya bilmez ya açığa vurmaz ya ustalıkla gizler ya sarahatle duyurmaz ve bizi aldatabilirler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[zarf]
Ustaca
- ÖNCELİKLE
-
-
[zarf]
Öne alınarak, daha önce olarak
- "Bu tasarı, Mecliste öncelikle görüşülecek."
-
[zarf]
Öne alınarak, daha önce olarak
- AĞLAMAKLI
-
-
[sıfat]
Ağlar gibi olan, üzüntülü
- "Çoğu ağlamaklı bu türlü şarkıları aslında sevmediklerini anlamışlar." (Necati Cumalı)
- "Biz zayıf insanlar, yabancı bir yerde ağlamaklı oluyoruz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Ağlar gibi olan, üzüntülü
- MORUKLAMA
- ...
- ZONKLATMA
-
-
[isim]
Zonklatmak işi
-
[isim]
Zonklatmak işi
- OLUKLAŞMA
-
-
[isim]
Oluklaşmak işi
-
[isim]
Oluklaşmak işi
- TEPETAKLA
-
-
[zarf]
Başı aşağı gelecek biçimde, tepesi üstü
-
[zarf]
Başı aşağı gelecek biçimde, tepesi üstü
- TUTSAKLIK
-
-
[isim]
Tutsak olma durumu, esirlik, esaret
-
[isim]
Tutsak olma durumu, esirlik, esaret
- KIVRIKLIK
-
-
[isim]
Kıvrık olma durumu
-
[isim]
Kıvrık olma durumu