İçinde kl olan 7 harfli 224 kelime var. İçerisinde KL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kl olan kelimeler listesine ya da Sonu kl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NÜKLEER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Atom çekirdeği ile ilgili, çekirdeksel
-
[sıfat]
Atom çekirdeği ile ilgili, çekirdeksel
- DÖŞEKLİ
-
-
[sıfat]
Döşeği olan
-
[isim]
Yalpası az olan yayvan gemi
-
[sıfat]
Döşeği olan
- LÖKLEME
-
-
[isim]
Löklemek işi
-
[isim]
Löklemek işi
- BORİKLİ
-
-
[sıfat]
İçinde borik asit bulunan
- "Borikli vazelin."
-
[sıfat]
İçinde borik asit bulunan
- DİREKLİ
-
-
[sıfat]
Direği olan
- "Altı direkli çadırın etrafı fırdolayı açıktı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Direği olan
- AKLATMA
- ...
- ADAKLIK
-
-
[isim]
Adak adanan yer
-
[sıfat]
Adak olarak ayrılmış (hayvan)
-
[isim]
Adak adanan yer
- GEDİKLİ
-
-
[sıfat]
Gediği olan
-
Bir yerle veya işle olan ilgisini sürüp götüren (kimse), müdavim
- "Neyse gel git, evin gediklilerinden olduk." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Astsubay
- "Gedikli üstçavuşun Görçe'den Florina ile bağlantı kurması kolay olmadı." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Gediği olan
- KEPEKLİ
-
-
[sıfat]
İçinde kepeği olan
- "Kepekli un. Kepekli ekmek."
-
Üzerinde kepek oluşmuş olan
- "Kepekli saçlar."
-
Un gibi, susuz ve tatsız (elma)
-
[sıfat]
İçinde kepeği olan
- GÖBEKLİ
-
-
[sıfat]
Karnı yağlanıp şişmanlamış
- "Orta boylu, geniş göğüslü ve hafif göbekliydi." (Çetin Altan)
-
Yaprakları büyüyüp sıklaşmış (marul, lahana)
-
[sıfat]
Karnı yağlanıp şişmanlamış
- TAŞAKLI
-
-
[sıfat]
Taşağı olan
-
Sözünü geçirir, tuttuğunu koparır, yiğit
-
[sıfat]
Taşağı olan
- DENKLEM
-
-
[isim]
İçinde yer alan bazı niceliklere ancak uygun bir değer verildiği zaman sağlanabilen eşitlik, muadele
- "Bir denklemde küçük bir eksi artı yanlışı altüst eder eşitliği." (Necati Cumalı)
-
Bir yanında olaya giren çeşitli maddelerin formülleri, öteki yanında da tepkime sonucu oluşan yeni maddelerin formülleri bulunan eşitlik
-
[isim]
İçinde yer alan bazı niceliklere ancak uygun bir değer verildiği zaman sağlanabilen eşitlik, muadele
- TOPUKLA
- ...
- EKLENTİ
-
-
[isim]
Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça
-
[isim]
Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça
- ETEKLİK
-
-
[isim]
Etek
- "O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir şeyin aşağıya doğru uzanan yüzü
- "Davlumbazın etekliği."
-
[sıfat]
Etek yapmaya elverişli (kumaş)
-
[isim]
Etek
- ASIKLIK
- ...
- ÇAPAKLI
-
-
[sıfat]
Çapağı olan
- "Perdeci, çapaklı gözlerini kirli yumruklarıyla ovuşturarak cevap verdi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çapağı olan
- ÇOMAKLI
- ...
- BUKLELİ
-
-
[sıfat]
Kıvrım kıvrım olan (saç)
- "Dal gibi, kara bukleli, aydınlık alınlı ve yaramaz, delişmen..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Kıvrım kıvrım olan (saç)
- ÇOCUKLU
-
-
[sıfat]
Çocuğu olan
- "O da eski karısından iki veya üç çocuklu bir duldu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Çocuğu olan