İçinde kka olan 8 harfli 15 kelime var. İçerisinde KKA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kka olan kelimeler listesine ya da Sonu kka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAK
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞARKKARİ
- ...
- SAKKAROZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilen bir tür şeker (C12H22O11)
-
[isim]
Şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilen bir tür şeker (C12H22O11)
- TÜRKKARİ
- ...
- MEŞAKKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güçlük, sıkıntı, zorluk, zahmet
- "Elazığ'a kadar çektiği yol meşakkatlerini anlatıyor." (Peyami Safa)
-
[isim]
Güçlük, sıkıntı, zorluk, zahmet
- AYAKKABI
-
-
[isim]
Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik vb. dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, başmak, pabuç
-
[isim]
Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik vb. dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, başmak, pabuç
- OKKALAMA
-
-
[isim]
Okkalamak işi
-
[isim]
Okkalamak işi
- RAKKASLI
-
-
[sıfat]
Sarkacı olan
- "Evlerin başka odalarında duvara asılmış rakkaslı ve rakamları alaturka bir çalar saat işler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Sarkacı olan
- TAKKADAK
-
-
[zarf]
Birden, anında, hemen
-
[zarf]
Birden, anında, hemen
- HOKKABAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
El çabukluğu ile birtakım şaşırtıcı olaylar yapmayı meslek edinen kimse
- "Bu arsada zaman zaman at cambazları, hokkabazlar, palyaçolar hünerlerini gösterirler." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Başkalarını aldatarak yalan dolanla iş gören
- "O ne hokkabaz heriftir."
-
[isim]
El çabukluğu ile birtakım şaşırtıcı olaylar yapmayı meslek edinen kimse
- DİKKATLİ
-
-
[sıfat]
Dikkat eden, özen gösteren (kimse)
-
Titiz, araştırıcı, sorgulayıcı
- "Bir yabancının dikkatli bakışından ürkerek susacağından korkmuştu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Dikkat eden, özen gösteren (kimse)
- ŞAKKADAK
-
-
[zarf]
Ansızın
- "İşte böyle bir gün adamın hatasını şakkadak suratına vururlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Ansızın
- RİKKATLİ
-
-
[sıfat]
Nazik, kibar, ince
- "Fakat karıncayı incitmekten korkan, rikkatli, merhametli bir kadın için böyle sütsüz mahluklarla uğraşmak ne zor!" (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Nazik, kibar, ince
- DÜKKANCI
- ...
- MUVAKKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Geçici
- "Her muvakkat memuriyet odası gibi sade ve dağınık döşemeli bir yere girdiler." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Geçici
- MUHAKKAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş
- "Muhakkak olan bir şey varsa herkese benzemediği idi." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Kesinlikle
- "Eski terbiyeyi bilmesi de muhakkak tesirli oluyordu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş