İçinde ki olan 6 harfli 143 kelime var. İçerisinde Kİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ki olan kelimeler listesine ya da Sonu ki ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MARKİZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Markinin karısı
-
İki kişilik, alçak, oldukça geniş koltuk
-
Bir kapı veya pencere önünde yağmurdan korunmak için yapılan saçak
-
[isim]
Markinin karısı
- ORKİDE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Salepgillerden, çiçeklerinin güzelliği dolayısıyla camekânlarda yetiştirilen birtakım bitki türlerinin ortak adı
-
[isim]
Salepgillerden, çiçeklerinin güzelliği dolayısıyla camekânlarda yetiştirilen birtakım bitki türlerinin ortak adı
- AKİSLİ
- ...
- KESKİN
-
-
[sıfat]
Çok kesici, iyi kesen
- "Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Tiz (ses)
- "Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses." (Peyami Safa)
-
Kırıcı, incitici
- "En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş." (Haldun Taner)
-
Etkili, sert
- "Nihayet güneş doğdu, sis ve duman içinde çölün sabahlarında esen serin ve keskin rüzgârla üşüdük." (Falih Rıfkı Atay)
-
Acı, üzüntü veren
- "Öyle de keskinmiş ki bu kadın, yaptığı tüm kocakarı ilaçları her hastalığı şıp diye kesiyormuş." (Muammer İzgü)
-
Zampara
-
[sıfat]
Çok kesici, iyi kesen
- KİMYON
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Maydanozgillerden, 50 cm kadar yükseklikte, beyaz veya pembe çiçekli, bir yıllık, güzel kokulu ve otsu bir bitki (Cuminum cyminum)
-
Bu bitkinin tohumundan elde edilen ve baharat olarak kullanılan toz
-
[isim]
Maydanozgillerden, 50 cm kadar yükseklikte, beyaz veya pembe çiçekli, bir yıllık, güzel kokulu ve otsu bir bitki (Cuminum cyminum)
- KÜFEKİ
- ...
- BİTKİN
-
-
[sıfat]
Gücü tükenmiş olan, çok yorgun, argın, aygın
- "Kalbinden vurulmuş gibi kendini cansız, bitkin bir vaziyette koltuğa atmıştı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Gücü tükenmiş olan, çok yorgun, argın, aygın
- ŞAKİRT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Öğrenci, çırak
- "Dedeye -yeni şakirdiniz efendim- diyerek çekilip gidince kız odanın ortasında kakıldı kaldı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Öğrenci, çırak
- BİKİNİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Deniz, göl, havuz vb. yerlere girerken veya güneşlenirken giyilen, iki parçadan oluşan kadın giysisi
-
[isim]
Deniz, göl, havuz vb. yerlere girerken veya güneşlenirken giyilen, iki parçadan oluşan kadın giysisi
- DİKİCİ
-
-
[isim]
Tarımla uğraşan kimse, çiftçi
-
Sökük ayakkabıları onaran kimse
-
Yeni yapılan ayakkabıların dikiş işini yapan kimse
-
Dikişçi
-
[isim]
Tarımla uğraşan kimse, çiftçi
- TEŞKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Oluşturma, ortaya çıkarma, meydana getirme
- "Daha düne kadar teşkiline o kadar şiddetle karşı koyduğu bir teşebbüse şimdi neden kendisini önayak etmek istiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Tel, yirminci asır makine hâkimiyetinin esasını teşkil eder." (Refik Halit Karay)
-
Oluşum
-
Örgütleme
-
[isim]
Oluşturma, ortaya çıkarma, meydana getirme
- İKİLEM
-
-
[isim]
İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma
-
İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini, çoğunlukla iki seçenekten birini izlemeye zorlayan tartışma, sorun veya usa vurma durumu
-
[isim]
İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma
- İLLAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
İlla
-
[zarf]
İlla
- TAHKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşağılama, onur kırma, onuruna dokunma
- "Onu tahkir etmeye hatta dövmeye kalkıyorlar." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Aşağılama, onur kırma, onuruna dokunma
- PEKİYİ
-
-
[isim]
Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan en yüksek başarı derecesi
- "Sınıfımı pekiyi derece ile geçtim."
-
[isim]
Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan en yüksek başarı derecesi
- KELKİT
- ...
- ÇİRKİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Göze veya kulağa hoş gelmeyen, güzel karşıtı
- "Kız öyle müstesna bir güzelliğe sahip olmamakla beraber çirkin de değildi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Hoş olmayan, yakışık almayan (davranış veya söz)
- "Bu boş ve çirkin iddiayı bir kere de onun ağzından işitmek istedim." (Ömer Seyfettin)
-
Karanlık, dalavereli, şüpheli
- "Dedikodular artmış, o da bu çirkin işler içinde kalmak istemediğinden çekilmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Göze veya kulağa hoş gelmeyen, güzel karşıtı
- KİLOLU
-
-
[sıfat]
Ağır
-
Şişman
-
[sıfat]
Ağır
- KİŞMİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Küçük taneli bir tür çekirdeksiz üzüm
-
[isim]
Küçük taneli bir tür çekirdeksiz üzüm
- KİBUTZ
-
Kelime Kökeni : İbranice
-
[isim]
İsrail'de ortak çalışma esaslarına göre oluşturulmuş tarımsal topluluk
-
[isim]
İsrail'de ortak çalışma esaslarına göre oluşturulmuş tarımsal topluluk