İçinde ker olan 5 harfli 18 kelime var. İçerisinde KER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ker olan kelimeler listesine ya da Sonu ker ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ERK, KER
2 Harfli Kelimeler
EK, ER, KE, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KERES
-
-
[isim]
Büyük ve derin karavana
-
[isim]
Büyük ve derin karavana
- KERTE
-
-
[isim]
İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti
-
Derece, radde
- "Bu öldürme sözünü mübalağanın son kertesi olarak kullanmıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti
- KERKİ
-
-
[isim]
Keser
-
[isim]
Keser
- ÇEKER
-
-
[isim]
Bir tartma aletinin kaldırabildiği ağırlık miktarı
-
[isim]
Bir tartma aletinin kaldırabildiği ağırlık miktarı
- ÇAKER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kul, köle, cariye, yanaşma
- "Ayağınızın türabıyım, çakeriniz efendimizi dünyada bırakmam." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kul, köle, cariye, yanaşma
- ZEKER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Erkeklik organı
-
[isim]
Erkeklik organı
- POKER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tür kâğıt oyunu
- "Kış geceleri arkadaşlar arasında bir el poker çevirmek de keyiftir." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bir tür kâğıt oyunu
- JOKER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bazı kâğıt veya taş oyunlarında istenen kartın veya taşın yerine konabilen kart
-
[sıfat]
Her işe yarayan (kimse)
-
[sıfat]
Her yerde kullanılabilen
-
[isim]
Bazı kâğıt veya taş oyunlarında istenen kartın veya taşın yerine konabilen kart
- ŞEKER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı
- "O bacakları biraz kalınca ama yüzü şeker gibi tatlı, kolejli kızı gözetlemeye başlar." (Haldun Taner)
-
Bu madde katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata vb. tatlı yiyeceklerin genel adı
-
Şeker hastalığı
- "Yirmi gün evvel ameliyat edildiği hâlde biraz şekeri görüldüğü için henüz taburcu edilememişti." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sevimli, cana yakın ve güzel
- "Hele bak, ne şeker şey!"
-
[isim]
Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı
- KEREM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet
- "Kerem et aklından çıkarma beni / Ağla, gözyaşını sil melul melul." (Karacaoğlan)
-
Bağış olarak verme, iyilik, cömertlik, eli açıklık, lütuf
- "Bir başka kerem beklemez artık gelecekten." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet
- ASKER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Orduda görev yapan erden generale kadar herkes
- "Babam askere alınıp Bağdat'a götürülmüş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Askerlik görevi veya ödevi
- "Askere gitmek. Askerden dönmek."
-
Er
-
[sıfat]
Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli
- "Asker adam."
-
[sıfat]
Yurdun korunması yolunda iyi dövüşmesini başaran
- "Asker millet."
-
[isim]
Orduda görev yapan erden generale kadar herkes
- ÜLKER
- ...
- KERİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Soylu, asil
-
Eli açık, cömert
-
Allah'ın adlarından biri
-
[sıfat]
Soylu, asil
- KERİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tiksindirici, iğrenç
-
[sıfat]
Tiksindirici, iğrenç
- KERİZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Geriz, çirkef, pislik
-
Kumar
-
Kolayca kandırılabilen kimse, aptal
-
Eğlenti
-
[isim]
Geriz, çirkef, pislik
- KERDE
-
-
[isim]
Sebze fideliği
- "İlerdeki kerdelerin birinde, üzerine uçuk sarı bir ışık düşmüş bir domates..." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Sebze fideliği
- KERTİ
-
-
[isim]
Kerte (I)
-
[sıfat]
Bayat (ekmek, et)
-
[isim]
Kerte (I)
- TEKER
-
-
[isim]
Tekerlek
- "Araba tekeri. Makine tekeri."
- "Kırıp geçirmeye niyet etmişti ama ah bu kadın, gene tekerine taş koymuştu." (Orhan Kemal)
- "Neden ikide bir tekere çomak sokarlar? Neden kalkınma hamlesine bir tuğla da onlar koymazlar?" (Haldun Taner)
-
Tekerlek biçimde olan
- "Bir teker peynir."
-
İnce ve çapı oldukça tekerlek biçiminde parça
-
Bir gök cisminin daire biçiminde görünen yüzeyi
-
Cismin gökyüzü üzerindeki iz düşümü
-
[isim]
Tekerlek