İçinde kem olan 8 harfli 24 kelime var. İçerisinde KEM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kem olan kelimeler listesine ya da Sonu kem ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EM, KE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KEMALİZM
- ...
- BERKEMAL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Mükemmel, pek iyi
- "Kendisine olan itimat ve sevgimiz berkemaldir." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Mükemmel, pek iyi
- KEMALİYE
- ...
- MÜKEMMEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane
- "Sırtında İngiliz kumaşından karyağdılı mükemmel bir elbise." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane
- KEMİKSİZ
-
-
[sıfat]
Kemiği olmayan, kemiği ayrılmış
- "Kemiksiz et."
-
Kesin, net, açık
-
[zarf]
Ara vermeksizin
-
[sıfat]
Kemiği olmayan, kemiği ayrılmış
- KEMALİST
- ...
- HAKEMLİK
-
-
[isim]
Hakemin görevi, yargıcılık
- "Bir çayırlıkta futbol oynayan çocuklara hakemlik yaptım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Hakem olma durumu
-
[isim]
Hakemin görevi, yargıcılık
- KEMANKEŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Okçu
- "Kimi yayı öptü, kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Okçu
- KEMRELİK
-
-
[isim]
Gübrelik
-
[isim]
Gübrelik
- BAŞHAKEM
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Yarışmayı veya oyunu yöneten hakemlerin başı, başyargıcı
-
[isim]
Yarışmayı veya oyunu yöneten hakemlerin başı, başyargıcı
- KEMERLİK
-
-
[isim]
Bazı işçi ve satıcıların araç veya gereçlerini koymak için bellerine taktıkları, gözlere ayrılmış, bez, tahta, meşin veya metal kemer
-
[sıfat]
Kemer yapmaya elverişli
- "Kemerlik deri."
-
[isim]
Bazı işçi ve satıcıların araç veya gereçlerini koymak için bellerine taktıkları, gözlere ayrılmış, bez, tahta, meşin veya metal kemer
- TEKEMMÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Olgunlaşma, yetkinleşme
-
[isim]
Olgunlaşma, yetkinleşme
- KEMERSİZ
-
-
[sıfat]
Kemeri olmayan
-
[sıfat]
Kemeri olmayan
- KEMİRMEK
-
-
[-i]
Sert bir şeyi dişleriyle azar azar koparmak
- "Küçük bir fare bir şeyler kemiriyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Aşındırmak, yemek
- "Demiri pas kemiriyor."
-
Bir şeyin içine işleyerek onu harap etmek
- "İşte birkaç zamandır beynimi kemiren şüphe: Ben deli miyim?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Sert bir şeyi dişleriyle azar azar koparmak
- MUHAKEME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yargılama
- "Ferit bu aralık kendi kendine muhakemeler yürütmüş..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Usa vurma
- "Daima felsefe yapmaya hazır, kurulmuş bir makineye benzeyen ukala dimağım muhakemeye başladı." (Ömer Seyfettin)
-
Bir sorunu çözmek için çıkar yol arama
- "Güldüm, şu muhakemem ne garip münasebetsizlikti." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yargılama
- KEMİRİCİ
-
-
[sıfat]
Kemiren
-
[sıfat]
Kemiren
- KARAKEME
-
-
[isim]
Domalan
-
[isim]
Domalan
- TEREKEME
- ...
- KEMİKÇİK
-
-
[isim]
Küçük kemik
-
[isim]
Küçük kemik
- KEMİRDEK
-
-
[isim]
Kuyruğun iskeleti
-
[isim]
Kuyruğun iskeleti