İçinde kele olan 7 harfli 8 kelime var. İçerisinde KELE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kele olan kelimeler listesine ya da Sonu kele ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E E K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

ELEK, KELE, LEKE

3 Harfli Kelimeler

EKE, ELK, KEL

2 Harfli Kelimeler

EK, EL, KE, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KELEPİR

  1. Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, okazyon
    • "Ben akıllı olmasaydım, bu kelepiri elden kaçırırdım." (Aka Gündüz)

KELEBEK

  1. [isim] Pul kanatlılardan, vücudu, kanatları ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türleri olan böceklere verilen genel ad
    • "Kelebek gibi uçmada ruhumuz / Barış dolu bu yıldız bahçesinde." (Ahmet Muhip Dranas)
  2. [sıfat] Biçim olarak bu böceklere benzeyen
    • "Kaymakam Bey jaketataylı, kelebek kravatlıdır." (Tarık Buğra)
  3. Geviş getiren hayvanların karaciğerlerinde yerleşip en çok öd yollarını tıkayan bir cins asalak hayvan
  4. Bu hayvanın neden olduğu hastalık
  5. Vida, somun vb. nesnelerde kolayca çevrilmeye yarayan bölüm

ÇEKELEZ

  1. [isim] Sincap

ÇÖKELEK

  1. [isim] Yağı alınmış süt veya yoğurdun kaynatılmasıyla elde edilen bir çeşit peynir, kesik, ekşimik
  2. Tortu

HÖKELEK
...
KELEPÇE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka
    • "Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Kablo, boru vb. şeyleri bir yere bağlı tutmak için kullanılan halka veya kelebek

İSKELET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih
  2. Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü
  3. Bir şeyi oluşturan temel çatı
    • "Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi." (Falih Rıfkı Atay)
  4. Bir eserin genel planı
    • "Bir romanın iskeleti."
  5. [sıfat] Çok zayıf
  6. [sıfat] Kuru, çıplak
    • "Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik." (Ömer Seyfettin)

KELEPÇİ

  1. [isim] Kelep işiyle uğraşan kimse
    • "Kelepçi kızlar da bankodakiler gibi, fazla iplik kopmasından şikâyetçiydiler." (Orhan Kemal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü