İçinde ke olan 7 harfli 209 kelime var. İçerisinde KE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ke olan kelimeler listesine ya da Sonu ke ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KELEPİR
-
-
Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, okazyon
- "Ben akıllı olmasaydım, bu kelepiri elden kaçırırdım." (Aka Gündüz)
-
Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, okazyon
- METRUKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bırakılmış, geriye kalmış
-
[sıfat]
Bırakılmış, geriye kalmış
- ARKETİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İlk örnek
-
[isim]
İlk örnek
- ANKETÇİ
-
-
[isim]
Anket yapan kimse, soruşturmacı, anketör
-
[isim]
Anket yapan kimse, soruşturmacı, anketör
- TÜKENME
-
-
[isim]
Tükenmek işi
-
[isim]
Tükenmek işi
- ERKENCİ
-
-
[sıfat]
Erken davranan (kimse)
- "Birazdan erkenciler birer ikişer sökün ederler." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Erken olgunlaşan veya yetişen (meyve, sebze)
-
Sabahın ilk saatlerinde harekete geçen
-
[sıfat]
Erken davranan (kimse)
- KEPÇECİ
- ...
- TÜKENİŞ
-
-
[isim]
Tükenme işi veya biçimi
-
[isim]
Tükenme işi veya biçimi
- HUKUKEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Hukuksal olarak
- "İstanbul civarının dağını taşını bir göz oda yaparak hukuken işgal hakkı kazanmak, uygarlık gereği midir?" (Aydın Boysan)
-
[zarf]
Hukuksal olarak
- KESEDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zengin kimselerin parasını yöneten ve gerekli harcamaları yapan kimse, vekilharç
-
Esnafın gelirlerini toplayıp kimse
-
[isim]
Zengin kimselerin parasını yöneten ve gerekli harcamaları yapan kimse, vekilharç
- TÜRKELİ
- ...
- KEŞKELİ
- ...
- ŞNORKEL
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Dizel motorlu denizaltının su altında uzun süre kalmasını sağlayan düzen
-
Solukluk
-
[isim]
Dizel motorlu denizaltının su altında uzun süre kalmasını sağlayan düzen
- ÜRKEKÇE
-
-
[sıfat]
Ürkek
-
[zarf]
Ürkek bir biçimde
- "Önce ürkekçe sokuldular yanımıza, sonra gençlerin bunalımlarını anlattılar." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Ürkek
- KEFESİZ
-
-
[sıfat]
Kefesi olmayan
-
[sıfat]
Kefesi olmayan
- KESİNTİ
-
-
[isim]
Kesilen parça, kırpıntı
-
Bir işin bir süre için durması, inkıta, fasıla
- "İşimiz hiçbir kesintiye uğramadan yürüyor."
-
Ödenen bir paradan herhangi bir sebeple kesilen bölüm
- "Bu ücretin hiçbir kesintisi yoktur."
-
[isim]
Kesilen parça, kırpıntı
- ERKENCE
-
-
[zarf]
Oldukça erken
- "Başkanı, şehri güzelleştirmek için istimlaklerini yapmaya başlamakta erkence davranmaya teşvik etmeye başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Oldukça erken
- ASKERCE
-
-
[sıfat]
Asker gibi
- "Yürüyüşü askercedir, oturuşu askercedir, mendilini katlayıp cebine koyuşu bile askercedir." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Askere yakışır biçimde
-
[sıfat]
Asker gibi
- KESİKLİ
-
-
[sıfat]
Kesikleri olan
-
Aralıklarla süren, duraklamalar yapan (elektrik akımı)
- "Kesikli akım."
-
[sıfat]
Kesikleri olan
- MAHKEME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yargıçtan veya bazen savcı ve yargıçlardan oluşan bir kurulun, yargı görevini yerine getirdikleri yer, yargı yeri, yargıevi
- "Korkma, ona zırnık vermem. İcap ederse mahkemeye düşeriz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Duruşma
- "Mahkeme tam yedi yıl sürdü."
-
[isim]
Bir yargıçtan veya bazen savcı ve yargıçlardan oluşan bir kurulun, yargı görevini yerine getirdikleri yer, yargı yeri, yargıevi