İçinde ke olan 10 harfli 216 kelime var. İçerisinde KE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ke olan kelimeler listesine ya da Sonu ke ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEKELLEŞME
-
-
[isim]
Tekelleşmek işi
-
[isim]
Tekelleşmek işi
- ÇÖKELTİLME
-
-
[isim]
Çökeltilmek işi
-
[isim]
Çökeltilmek işi
- ÇİLEKEŞLİK
-
-
[isim]
Çilekeş olma durumu
-
[isim]
Çilekeş olma durumu
- DEVRİKEBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Türk müziğinde bir büyük usul
-
[isim]
Türk müziğinde bir büyük usul
- MÜREKKEPLİ
-
-
[sıfat]
Mürekkep sürülmüş, dökülmüş veya damlatılmış olan
- "Mürekkepli kâğıt istemem."
-
İçine mürekkep konularak kullanılan
- "Mürekkepli kalem."
-
[sıfat]
Mürekkep sürülmüş, dökülmüş veya damlatılmış olan
- KESİNLEŞME
-
-
[isim]
Kesinleşmek işi
-
[isim]
Kesinleşmek işi
- KÖKENLENME
-
-
[isim]
Kökenlenmek işi
-
[isim]
Kökenlenmek işi
- MAKETÇİLİK
-
-
[isim]
Maket yapma veya satma işi
-
[isim]
Maket yapma veya satma işi
- NEZAKETSİZ
-
-
[sıfat]
Nazik olmayan
- "Birdenbire tavırlarını değiştirmişler, nezaketsiz diyemeyeceğim ama oldukça soğuk bir eda takınmışlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Nazik olmayan
- ÇEKEBİLMEK
-
-
[-i]
Çekme imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[-i]
Çekme imkânı veya olasılığı bulunmak
- KARGABÜKEN
-
-
[isim]
Bitişik taç yapraklı iki çeneklilerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri talkım durumunda olan, meyvesi zehirli bir ağaç (Stryhnos nux-vomice)
-
Bu ağacın striknin elde edilen tohumu
-
[isim]
Bitişik taç yapraklı iki çeneklilerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri talkım durumunda olan, meyvesi zehirli bir ağaç (Stryhnos nux-vomice)
- KEFENLEMEK
-
-
[-i]
Ölüye kefen sarmak, tekfin etmek
-
[-i]
Ölüye kefen sarmak, tekfin etmek
- KETHÜDALIK
-
-
[isim]
Kethüdanın yaptığı iş
-
[isim]
Kethüdanın yaptığı iş
- PAKETLEMEK
-
-
[-i]
Bir veya birkaç şeyi kâğıda sararak, kutuya koyarak bağlamak
- "Öteberi paketlemiştim, annem paketime şüpheyle baktı." (Orhan Kemal)
-
Yakalamak, ele geçirmek, derdest etmek
-
Birini baştan savmak, atlatmak
-
[-i]
Bir veya birkaç şeyi kâğıda sararak, kutuya koyarak bağlamak
- ÜLKESELLİK
-
-
[isim]
Ülkeye ilişkin olma durumu
-
[isim]
Ülkeye ilişkin olma durumu
- ÜRETKENLİK
-
-
[isim]
Üretken olma durumu
-
[isim]
Üretken olma durumu
- MEMLEKETLİ
-
-
Aynı memleketten olan kimse, hemşehri
- "Süleyman, çavuşun memleketlisi olduğundan bu gibi teklifsizliklere kendinde hak görürdü." (Haldun Taner)
-
Memleket halkı
-
Aynı memleketten olan kimse, hemşehri
- KEDİYALADI
-
-
[isim]
Kadife veya tiftikten yapılmış bir ürünün yüzeyine verilen şekil
-
[isim]
Kadife veya tiftikten yapılmış bir ürünün yüzeyine verilen şekil
- SİLKELENİŞ
- ...
- KEYİFLENME
-
-
[isim]
Keyiflenmek işi
-
[isim]
Keyiflenmek işi