İçinde kde olan 11 kelime var. İçerisinde KDE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kde olan kelimeler listesine ya da Sonu kde ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
AKDEDEBİLMEK
AKDEDEBİLME, DUDAKDEĞMEZ
AKDEDİLMEK
AKDEDİLME
AKDETMEK, GÖKDELEN
AKDENİZ, AKDETME
NAKDEN
UKDE
D E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DEK
2 Harfli Kelimeler
DE, EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKDEDEBİLMEK
-
-
[-i]
Akdetme imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[-i]
Akdetme imkânı veya olasılığı bulunmak
- AKDEDEBİLME
-
-
[isim]
Akdedebilmek işi
-
[isim]
Akdedebilmek işi
- DUDAKDEĞMEZ
-
-
[isim]
Lebdeğmez
-
[isim]
Lebdeğmez
- AKDEDİLMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Akdetme işi yapılmak
-
[nsz]
Akdetme işi yapılmak
- AKDEDİLME
-
-
[isim]
Akdedilmek durumu
-
[isim]
Akdedilmek durumu
- AKDETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yapmak
- "Hükûmet tarafından Belgrat'a dostluk muahedesini akdetmek için gönderilmiştim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[-i]
Yapmak
- GÖKDELEN
-
-
[isim]
Yirmi, otuz veya daha çok katlı yapı, göktırmalayan, gök tırmalayıcı
- "Dev gökdelenlerin arasından süzülen güneş ışığı caddeyi aydınlatıyordu." (Nazlı Eray)
-
[isim]
Yirmi, otuz veya daha çok katlı yapı, göktırmalayan, gök tırmalayıcı
- AKDETME
-
-
[isim]
Akdetmek işi
- "Hilmi Bey'in bir âdeti de kira arabasına bindiği zaman arabacı ile şifahi bir mukavele akdetmesiydi." (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Akdetmek işi
- AKDENİZ
- ...
- NAKDEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Para olarak
- "Kamulaştırma bedeli nakden ve peşin olarak ödenir." (Anayasa)
-
Peşin olarak
-
[zarf]
Para olarak
- UKDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düğüm, yumru
-
İçe dert olan şey
- "Geceleri bilhassa yatsı namazından sonra seccadede oturmuş, çocuk dilimle, içimde ukde olan meseleler hakkında Allah'la konuşur dururdum." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Düğüm, yumru