İçinde kay olan 8 harfli 56 kelime var. İçerisinde KAY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kay olan kelimeler listesine ya da Sonu kay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAY, YAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HİKAYECİ
- ...
- KAYITSIZ
-
-
[sıfat]
Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan
- "Halk, nice silik insanların en yüksek mertebelere çıkmasına kayıtsız kalır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Aldırmaz, ilgisiz, umursamaz, lakayıt
- "Sert, çabuk unutan kayıtsız bir asker durumu alacaktı." (Halide Edip Adıvar)
- "Ev sahipleri misafirlerini tanıştırmakta pek kayıtsız olduklarından ben kendimi kıza tanıttım." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir şarta bağlı olmayan
-
[sıfat]
Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan
- KAYNAYIŞ
-
-
[isim]
Kaynama işi veya biçimi
-
[isim]
Kaynama işi veya biçimi
- MUKAYYİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kayıt işlerini yapan kimse
-
Kaydedici makine
-
[isim]
Kayıt işlerini yapan kimse
- KAYNATMA
-
-
[isim]
Kaynatmak işi
-
[isim]
Kaynatmak işi
- KIRKAYAK
-
-
[isim]
Eklem bacaklıların çok ayaklılar sınıfına giren, taşların altında yaşayan, vücudu yuvarlak ve uzun bir böcek (Julus terrestris)
-
Kasık biti
-
[isim]
Eklem bacaklıların çok ayaklılar sınıfına giren, taşların altında yaşayan, vücudu yuvarlak ve uzun bir böcek (Julus terrestris)
- KAYDOLMA
-
-
[isim]
Kaydolmak işi, yazılma
-
[isim]
Kaydolmak işi, yazılma
- KAYKILMA
-
-
[isim]
Kaykılmak işi
-
[isim]
Kaykılmak işi
- KAYŞAMAK
-
-
[nsz]
Kaya, toprak vb. yerinden koparak aşağıya kaymak
-
[nsz]
Kaya, toprak vb. yerinden koparak aşağıya kaymak
- KAYNAŞMA
-
-
[isim]
Kaynaşmak işi
- "Atmosfer karşılıklı anlayış ve kaynaşma atmosferi idi." (Haldun Taner)
-
Kalabalığın çok olduğu bir yerde kıpırdanma, hareketlilik
-
Huzursuzluk
- "Meclisteki kaynaşmalar yatıştı ve normal bir durum sağlanabildi mi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kaynaşmak işi
- KAYIRMAK
-
-
[-i]
Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek
- "Bizi kayıran, arayan yok." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Birini, başkalarının veya işin zararı pahasına tutmak, birine haksız yere kolaylıklar sağlamak, iltimas etmek
- "Güzelle yüceltirim insanlığı, işim bu / Çirkini, kabayı ve hamı kayıramam ki." (Ahmet Muhip Dranas)
-
[-i]
Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek
- MUKAYESE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benzeterek veya karşılaştırarak değerlendirme, karşılaştırma, kıyaslama
- "Bu kitabın kahramanıyla hakikat arasında yeniden mukayeseye başladı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Benzeterek veya karşılaştırarak değerlendirme, karşılaştırma, kıyaslama
- KAYMELİK
-
-
Herhangi bir kayme değerinde olan
-
Herhangi bir kayme değerinde olan
- KAYDIRIŞ
-
-
[isim]
Kaydırma işi veya biçimi
-
[isim]
Kaydırma işi veya biçimi
- KAYTARMA
-
-
[isim]
Kaytarmak işi
- "Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Kaytarmak işi
- KAYMAKAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir ilçede devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilçebay
-
Yarbay
-
[isim]
Bir ilçede devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilçebay
- MUKAYYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bağlı olan, bağlanmış
- "İstanbul pek havalandı, balolar, danslar... Kıza mukayyet olamayacağız." (Refik Halit Karay)
-
Bir şart veya kayıtla bağlı olan
-
Yazılmış, yazılı, kayıtlı
-
[sıfat]
Bağlı olan, bağlanmış
- KAYGISIZ
-
-
[sıfat]
Kaygısı olmayan, kaygı duymayan, aldırmaz
- "Bu güler yüzlü adam ben değilim / Yalandır kaygısız olduğum yalan." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Kaygısı olmayan, kaygı duymayan, aldırmaz
- KAYTANLI
-
-
[sıfat]
Kaytanı olan, kaytanla dikilmiş
- "Sonunda, koynundan kaytanlı bir muska çıkardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Kaytanı olan, kaytanla dikilmiş
- TAKAYYÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağlı olma, bağlanma
-
Üstüne düşme, özen gösterme
-
[isim]
Bağlı olma, bağlanma