İçinde kay olan 8 harfli 56 kelime var. İçerisinde KAY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kay olan kelimeler listesine ya da Sonu kay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAY, YAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AY, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HİKAYECİ
...
KAYITSIZ

  1. [sıfat] Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan
    • "Halk, nice silik insanların en yüksek mertebelere çıkmasına kayıtsız kalır." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Aldırmaz, ilgisiz, umursamaz, lakayıt
    • "Sert, çabuk unutan kayıtsız bir asker durumu alacaktı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Ev sahipleri misafirlerini tanıştırmakta pek kayıtsız olduklarından ben kendimi kıza tanıttım." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Bir şarta bağlı olmayan

KAYNAYIŞ

  1. [isim] Kaynama işi veya biçimi

MUKAYYİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kayıt işlerini yapan kimse
  2. Kaydedici makine

KAYNATMA

  1. [isim] Kaynatmak işi

KIRKAYAK

  1. [isim] Eklem bacaklıların çok ayaklılar sınıfına giren, taşların altında yaşayan, vücudu yuvarlak ve uzun bir böcek (Julus terrestris)
  2. Kasık biti

KAYDOLMA

  1. [isim] Kaydolmak işi, yazılma

KAYKILMA

  1. [isim] Kaykılmak işi

KAYŞAMAK

  1. [nsz] Kaya, toprak vb. yerinden koparak aşağıya kaymak

KAYNAŞMA

  1. [isim] Kaynaşmak işi
    • "Atmosfer karşılıklı anlayış ve kaynaşma atmosferi idi." (Haldun Taner)
  2. Kalabalığın çok olduğu bir yerde kıpırdanma, hareketlilik
  3. Huzursuzluk
    • "Meclisteki kaynaşmalar yatıştı ve normal bir durum sağlanabildi mi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KAYIRMAK

  1. [-i] Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek
    • "Bizi kayıran, arayan yok." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Birini, başkalarının veya işin zararı pahasına tutmak, birine haksız yere kolaylıklar sağlamak, iltimas etmek
    • "Güzelle yüceltirim insanlığı, işim bu / Çirkini, kabayı ve hamı kayıramam ki." (Ahmet Muhip Dranas)

MUKAYESE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Benzeterek veya karşılaştırarak değerlendirme, karşılaştırma, kıyaslama
    • "Bu kitabın kahramanıyla hakikat arasında yeniden mukayeseye başladı." (Peyami Safa)

KAYMELİK

  1. Herhangi bir kayme değerinde olan

KAYDIRIŞ

  1. [isim] Kaydırma işi veya biçimi

KAYTARMA

  1. [isim] Kaytarmak işi
    • "Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana." (Tomris Uyar)

KAYMAKAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir ilçede devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilçebay
  2. Yarbay

MUKAYYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bağlı olan, bağlanmış
    • "İstanbul pek havalandı, balolar, danslar... Kıza mukayyet olamayacağız." (Refik Halit Karay)
  2. Bir şart veya kayıtla bağlı olan
  3. Yazılmış, yazılı, kayıtlı

KAYGISIZ

  1. [sıfat] Kaygısı olmayan, kaygı duymayan, aldırmaz
    • "Bu güler yüzlü adam ben değilim / Yalandır kaygısız olduğum yalan." (Cahit Sıtkı Tarancı)

KAYTANLI

  1. [sıfat] Kaytanı olan, kaytanla dikilmiş
    • "Sonunda, koynundan kaytanlı bir muska çıkardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

TAKAYYÜT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bağlı olma, bağlanma
  2. Üstüne düşme, özen gösterme

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü